Didem
Vip Üye
- Katılım
- 13 Ara 2020
- Mesajlar
- 2,603
- Tepkime puanı
- 12
- Puanları
- 30
İtibar:
Cansu TopçuOluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2025 07:35Oyuncu ve yazar Almula Merter Churm şu sıralar ünlü isimleri konuk ettiği “İyi ki Varsın” ve “Yok Artık” programlarıyla ses getiriyor. Başarılarının perde arkasını anlatan sanatçı “Ben hızlı şöhretin ya da anlık alkışların peşinde olmadım. Çünkü bunlar geçici. Ama bir işi kalıcı yapan, onun içinde emek, samimiyet ve bir anlam barındırmasıdır. Benim yaptığım her şeyde bunlar var. Benim için önemli olan, bir hikâyeyle birilerinin hayatında bir iz bırakabilmek” diyor.
Haberin Devamı◊ Bu aralar televizyonda yaptığınız “İyi ki Varsın” ve YouTube kanalınızda yayınladığınız “Yok Artık” programlarınız çok ses getiriyor. Tüm röportajlar çok samimi. Sizinle sanatçıların bu kadar rahat sohbet edebilmelerini nasıl tanımlıyorsunuz?- “İyi ki Varsın” ve “Yok Artık” gibi projelerdeki başarının en büyük sırrı, izleyicilere ve konuklara gerçek bir samimiyet sunabilmek. Röportajlarımdaki kurduğum ilişki, yalnızca bir röportajcı ve konuk ilişkisi değil, aynı zamanda iki insanın içten bir sohbeti gibi ilerliyor. Bu atmosferi yaratabilmek için öncelikle onları yargılamadan dinlemeyi, hikâyelerine ve duygularına saygı duymayı çok önemsiyorum.◊ “Kadın Hikâyeleri” projeniz nasıl gidiyor? - Kadın Hikâyeleri projesi, benim için çok özel bir yerde duruyor çünkü kadınların gerçek hikâyelerini, mücadelelerini, başarılarını ve hayallerini paylaşmak üzerine kurulu. Her hikâye, toplumun farklı kesimlerinden gelen kadınların sesi oluyor ve bu hikâyelerin hepsi kendi içinde ayrı bir güç ve ilham barındırıyor. Proje şu ana kadar oldukça güzel bir ilgiyle karşılandı. Ancak, tamamen ulaşmak istediğim noktaya geldiğimizi söyleyemem. Daha fazla kadının hikâyesini duyurmak ve daha geniş bir platform yaratmak istiyorum.Haberin Devamı◊ Çocuklarınızla bir projeniz varmış: “Üçlü Priz”... Biraz bahseder misiniz?- Evet, doğru! Çocuklarımla birlikte üzerinde çalıştığımız “Üçlü Priz” adını verdiğimiz bir projemiz var ve bu proje benim için hem çok eğlenceli hem de çok özel. Aslında bu isim, üçümüzün enerjisini, farklılıklarını ve bir araya geldiğimizde ortaya çıkan gücü temsil ediyor. “Üçlü Priz” hem sanatsal hem de hayatın içinden hikâyeleri bir araya getiren bir proje. Proje, bazen komik anılarımızı, bazen de herkesin kendinden bir şey bulabileceği duygusal hikâyeleri barındırıyor.MERAK ETMEYİN BANA HİÇBİR ŞEY OLMAZ◊ Sanat dünyasında sizi en çok hayal kırıklığına uğratan olay neydi?Haberin Devamı- Sanat dünyasında beni en çok hayal kırıklığına uğratan şey, zaman zaman emeğin değil, görünürlüğün ya da popülerliğin ön planda olması oldu. Çok emek verilmiş, derinlikli işler bazen hak ettiği değeri görmüyor, daha yüzeysel ya da ticari kaygılarla yapılan işler ise ön plana çıkabiliyor. Bu durum, sanatın özüne olan inancı sarsabiliyor. Bir başka hayal kırıklığı ise aramızdaki vefasızlık. Öldükten sonra ‘ah ne iyi insandı, çok üzüldüm’ denmesi ya da camide kameralara ağlanması çok zorlama oluyor. Bazı insanları dışında tutarak söylüyorum, çünkü onlar her zaman yanında oluyor zaten. Ama gerisi kocaman yalan. Bir de şu yüze konuşmayı beceremeyip gıybet yapanlar ve arkadan dolaşıp kaçak güreşenler... Ama onlar gider, ben kalırım. Yani merak etmeyin bana hiçbir şey olmaz, çünkü benim aklım ve bilgim var.Haberin Devamı◊ Son olarak televizyon dizilerinde veya sinema filmlerinde neden yoksunuz?- Valla çok istiyorum aslında. “Projeleri değerlendiriyorum, içime sinen projeyi bekliyorum” diye kıvırmayacağım. Geldiği yok. Galiba benim oyunculuk yönüm unutuldu. Belki de benim hatam, hep çok fazla kulvarda yer aldım. Ama asıl işim oyunculuk. O yüzden buradan ‘Ey yapımcılar, yollayın tekstinizi çalışalım, pişman olmazsınız’ diyorum.Çıkar ilişkilerinden nefret ettim◊ Şöhrete bakış açınız nedir?- Ben hızlı şöhretin ya da anlık alkışların peşinde olmadım. Çünkü bunlar geçici. Popülerlik gelir, geçer. Ama bir işi kalıcı yapan, onun içinde emek, samimiyet ve bir anlam barındırmasıdır. Benim yaptığım her şeyde bunlar var. Bu yüzden bir gün dönüp işlerime bakan herkes, “Bu gerçekten iz bırakan bir şeymiş” diyecek. Benim için önemli olan, bir insanın kalbine dokunabilmek, bir hikâyeyle birilerinin hayatında bir iz bırakabilmek. Belki çok para kazanamıyorum, belki daha az tanınıyorum ama bir gün geriye dönüp baktığımda, gerçekten başardığımı biliyorum.Haberin Devamı◊ Sektördeki çıkar ilişkilerini nasıl yorumluyorsunuz?- Çıkar ilişkilerinden her zaman nefret ettim ve bu konuda tavrım asla değişmedi, değişmeyecek de. Gerçek dostluk ya da aile bağı, karşılıksız sevgi ve destekle şekillenir; menfaat üzerine kurulan ilişkiler ise ruhunuzu yorar. Sadece ihtiyaç duyduğu zaman sizi hatırlayan ya da kendi çıkarları için bir şeyler yapan insanlara vakit harcamak, kendi enerjinize ve değerinize ihanet etmek gibi geliyor bana. Samimi olmayan ilişkiler, sadece yük olur. Bu yüklerden kurtulduğunuzda ise daha hafif ve huzurlu bir hayata kavuşuyorsunuz.
Haberle ilgili daha fazlası:#Almula Merter Churm#Oyuncu#Yazar
Cansu TopçuOluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2025 07:35Oyuncu ve yazar Almula Merter Churm şu sıralar ünlü isimleri konuk ettiği “İyi ki Varsın” ve “Yok Artık” programlarıyla ses getiriyor. Başarılarının perde arkasını anlatan sanatçı “Ben hızlı şöhretin ya da anlık alkışların peşinde olmadım. Çünkü bunlar geçici. Ama bir işi kalıcı yapan, onun içinde emek, samimiyet ve bir anlam barındırmasıdır. Benim yaptığım her şeyde bunlar var. Benim için önemli olan, bir hikâyeyle birilerinin hayatında bir iz bırakabilmek” diyor.
Haberin Devamı◊ Bu aralar televizyonda yaptığınız “İyi ki Varsın” ve YouTube kanalınızda yayınladığınız “Yok Artık” programlarınız çok ses getiriyor. Tüm röportajlar çok samimi. Sizinle sanatçıların bu kadar rahat sohbet edebilmelerini nasıl tanımlıyorsunuz?- “İyi ki Varsın” ve “Yok Artık” gibi projelerdeki başarının en büyük sırrı, izleyicilere ve konuklara gerçek bir samimiyet sunabilmek. Röportajlarımdaki kurduğum ilişki, yalnızca bir röportajcı ve konuk ilişkisi değil, aynı zamanda iki insanın içten bir sohbeti gibi ilerliyor. Bu atmosferi yaratabilmek için öncelikle onları yargılamadan dinlemeyi, hikâyelerine ve duygularına saygı duymayı çok önemsiyorum.◊ “Kadın Hikâyeleri” projeniz nasıl gidiyor? - Kadın Hikâyeleri projesi, benim için çok özel bir yerde duruyor çünkü kadınların gerçek hikâyelerini, mücadelelerini, başarılarını ve hayallerini paylaşmak üzerine kurulu. Her hikâye, toplumun farklı kesimlerinden gelen kadınların sesi oluyor ve bu hikâyelerin hepsi kendi içinde ayrı bir güç ve ilham barındırıyor. Proje şu ana kadar oldukça güzel bir ilgiyle karşılandı. Ancak, tamamen ulaşmak istediğim noktaya geldiğimizi söyleyemem. Daha fazla kadının hikâyesini duyurmak ve daha geniş bir platform yaratmak istiyorum.Haberin Devamı◊ Çocuklarınızla bir projeniz varmış: “Üçlü Priz”... Biraz bahseder misiniz?- Evet, doğru! Çocuklarımla birlikte üzerinde çalıştığımız “Üçlü Priz” adını verdiğimiz bir projemiz var ve bu proje benim için hem çok eğlenceli hem de çok özel. Aslında bu isim, üçümüzün enerjisini, farklılıklarını ve bir araya geldiğimizde ortaya çıkan gücü temsil ediyor. “Üçlü Priz” hem sanatsal hem de hayatın içinden hikâyeleri bir araya getiren bir proje. Proje, bazen komik anılarımızı, bazen de herkesin kendinden bir şey bulabileceği duygusal hikâyeleri barındırıyor.MERAK ETMEYİN BANA HİÇBİR ŞEY OLMAZ◊ Sanat dünyasında sizi en çok hayal kırıklığına uğratan olay neydi?Haberin Devamı- Sanat dünyasında beni en çok hayal kırıklığına uğratan şey, zaman zaman emeğin değil, görünürlüğün ya da popülerliğin ön planda olması oldu. Çok emek verilmiş, derinlikli işler bazen hak ettiği değeri görmüyor, daha yüzeysel ya da ticari kaygılarla yapılan işler ise ön plana çıkabiliyor. Bu durum, sanatın özüne olan inancı sarsabiliyor. Bir başka hayal kırıklığı ise aramızdaki vefasızlık. Öldükten sonra ‘ah ne iyi insandı, çok üzüldüm’ denmesi ya da camide kameralara ağlanması çok zorlama oluyor. Bazı insanları dışında tutarak söylüyorum, çünkü onlar her zaman yanında oluyor zaten. Ama gerisi kocaman yalan. Bir de şu yüze konuşmayı beceremeyip gıybet yapanlar ve arkadan dolaşıp kaçak güreşenler... Ama onlar gider, ben kalırım. Yani merak etmeyin bana hiçbir şey olmaz, çünkü benim aklım ve bilgim var.Haberin Devamı◊ Son olarak televizyon dizilerinde veya sinema filmlerinde neden yoksunuz?- Valla çok istiyorum aslında. “Projeleri değerlendiriyorum, içime sinen projeyi bekliyorum” diye kıvırmayacağım. Geldiği yok. Galiba benim oyunculuk yönüm unutuldu. Belki de benim hatam, hep çok fazla kulvarda yer aldım. Ama asıl işim oyunculuk. O yüzden buradan ‘Ey yapımcılar, yollayın tekstinizi çalışalım, pişman olmazsınız’ diyorum.Çıkar ilişkilerinden nefret ettim◊ Şöhrete bakış açınız nedir?- Ben hızlı şöhretin ya da anlık alkışların peşinde olmadım. Çünkü bunlar geçici. Popülerlik gelir, geçer. Ama bir işi kalıcı yapan, onun içinde emek, samimiyet ve bir anlam barındırmasıdır. Benim yaptığım her şeyde bunlar var. Bu yüzden bir gün dönüp işlerime bakan herkes, “Bu gerçekten iz bırakan bir şeymiş” diyecek. Benim için önemli olan, bir insanın kalbine dokunabilmek, bir hikâyeyle birilerinin hayatında bir iz bırakabilmek. Belki çok para kazanamıyorum, belki daha az tanınıyorum ama bir gün geriye dönüp baktığımda, gerçekten başardığımı biliyorum.Haberin Devamı◊ Sektördeki çıkar ilişkilerini nasıl yorumluyorsunuz?- Çıkar ilişkilerinden her zaman nefret ettim ve bu konuda tavrım asla değişmedi, değişmeyecek de. Gerçek dostluk ya da aile bağı, karşılıksız sevgi ve destekle şekillenir; menfaat üzerine kurulan ilişkiler ise ruhunuzu yorar. Sadece ihtiyaç duyduğu zaman sizi hatırlayan ya da kendi çıkarları için bir şeyler yapan insanlara vakit harcamak, kendi enerjinize ve değerinize ihanet etmek gibi geliyor bana. Samimi olmayan ilişkiler, sadece yük olur. Bu yüklerden kurtulduğunuzda ise daha hafif ve huzurlu bir hayata kavuşuyorsunuz.
Haberle ilgili daha fazlası:#Almula Merter Churm#Oyuncu#Yazar
Cansu TopçuOluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2025 07:35Oyuncu ve yazar Almula Merter Churm şu sıralar ünlü isimleri konuk ettiği “İyi ki Varsın” ve “Yok Artık” programlarıyla ses getiriyor. Başarılarının perde arkasını anlatan sanatçı “Ben hızlı şöhretin ya da anlık alkışların peşinde olmadım. Çünkü bunlar geçici. Ama bir işi kalıcı yapan, onun içinde emek, samimiyet ve bir anlam barındırmasıdır. Benim yaptığım her şeyde bunlar var. Benim için önemli olan, bir hikâyeyle birilerinin hayatında bir iz bırakabilmek” diyor.
Haberin Devamı◊ Bu aralar televizyonda yaptığınız “İyi ki Varsın” ve YouTube kanalınızda yayınladığınız “Yok Artık” programlarınız çok ses getiriyor. Tüm röportajlar çok samimi. Sizinle sanatçıların bu kadar rahat sohbet edebilmelerini nasıl tanımlıyorsunuz?- “İyi ki Varsın” ve “Yok Artık” gibi projelerdeki başarının en büyük sırrı, izleyicilere ve konuklara gerçek bir samimiyet sunabilmek. Röportajlarımdaki kurduğum ilişki, yalnızca bir röportajcı ve konuk ilişkisi değil, aynı zamanda iki insanın içten bir sohbeti gibi ilerliyor. Bu atmosferi yaratabilmek için öncelikle onları yargılamadan dinlemeyi, hikâyelerine ve duygularına saygı duymayı çok önemsiyorum.◊ “Kadın Hikâyeleri” projeniz nasıl gidiyor? - Kadın Hikâyeleri projesi, benim için çok özel bir yerde duruyor çünkü kadınların gerçek hikâyelerini, mücadelelerini, başarılarını ve hayallerini paylaşmak üzerine kurulu. Her hikâye, toplumun farklı kesimlerinden gelen kadınların sesi oluyor ve bu hikâyelerin hepsi kendi içinde ayrı bir güç ve ilham barındırıyor. Proje şu ana kadar oldukça güzel bir ilgiyle karşılandı. Ancak, tamamen ulaşmak istediğim noktaya geldiğimizi söyleyemem. Daha fazla kadının hikâyesini duyurmak ve daha geniş bir platform yaratmak istiyorum.Haberin Devamı◊ Çocuklarınızla bir projeniz varmış: “Üçlü Priz”... Biraz bahseder misiniz?- Evet, doğru! Çocuklarımla birlikte üzerinde çalıştığımız “Üçlü Priz” adını verdiğimiz bir projemiz var ve bu proje benim için hem çok eğlenceli hem de çok özel. Aslında bu isim, üçümüzün enerjisini, farklılıklarını ve bir araya geldiğimizde ortaya çıkan gücü temsil ediyor. “Üçlü Priz” hem sanatsal hem de hayatın içinden hikâyeleri bir araya getiren bir proje. Proje, bazen komik anılarımızı, bazen de herkesin kendinden bir şey bulabileceği duygusal hikâyeleri barındırıyor.MERAK ETMEYİN BANA HİÇBİR ŞEY OLMAZ◊ Sanat dünyasında sizi en çok hayal kırıklığına uğratan olay neydi?Haberin Devamı- Sanat dünyasında beni en çok hayal kırıklığına uğratan şey, zaman zaman emeğin değil, görünürlüğün ya da popülerliğin ön planda olması oldu. Çok emek verilmiş, derinlikli işler bazen hak ettiği değeri görmüyor, daha yüzeysel ya da ticari kaygılarla yapılan işler ise ön plana çıkabiliyor. Bu durum, sanatın özüne olan inancı sarsabiliyor. Bir başka hayal kırıklığı ise aramızdaki vefasızlık. Öldükten sonra ‘ah ne iyi insandı, çok üzüldüm’ denmesi ya da camide kameralara ağlanması çok zorlama oluyor. Bazı insanları dışında tutarak söylüyorum, çünkü onlar her zaman yanında oluyor zaten. Ama gerisi kocaman yalan. Bir de şu yüze konuşmayı beceremeyip gıybet yapanlar ve arkadan dolaşıp kaçak güreşenler... Ama onlar gider, ben kalırım. Yani merak etmeyin bana hiçbir şey olmaz, çünkü benim aklım ve bilgim var.Haberin Devamı◊ Son olarak televizyon dizilerinde veya sinema filmlerinde neden yoksunuz?- Valla çok istiyorum aslında. “Projeleri değerlendiriyorum, içime sinen projeyi bekliyorum” diye kıvırmayacağım. Geldiği yok. Galiba benim oyunculuk yönüm unutuldu. Belki de benim hatam, hep çok fazla kulvarda yer aldım. Ama asıl işim oyunculuk. O yüzden buradan ‘Ey yapımcılar, yollayın tekstinizi çalışalım, pişman olmazsınız’ diyorum.Çıkar ilişkilerinden nefret ettim◊ Şöhrete bakış açınız nedir?- Ben hızlı şöhretin ya da anlık alkışların peşinde olmadım. Çünkü bunlar geçici. Popülerlik gelir, geçer. Ama bir işi kalıcı yapan, onun içinde emek, samimiyet ve bir anlam barındırmasıdır. Benim yaptığım her şeyde bunlar var. Bu yüzden bir gün dönüp işlerime bakan herkes, “Bu gerçekten iz bırakan bir şeymiş” diyecek. Benim için önemli olan, bir insanın kalbine dokunabilmek, bir hikâyeyle birilerinin hayatında bir iz bırakabilmek. Belki çok para kazanamıyorum, belki daha az tanınıyorum ama bir gün geriye dönüp baktığımda, gerçekten başardığımı biliyorum.Haberin Devamı◊ Sektördeki çıkar ilişkilerini nasıl yorumluyorsunuz?- Çıkar ilişkilerinden her zaman nefret ettim ve bu konuda tavrım asla değişmedi, değişmeyecek de. Gerçek dostluk ya da aile bağı, karşılıksız sevgi ve destekle şekillenir; menfaat üzerine kurulan ilişkiler ise ruhunuzu yorar. Sadece ihtiyaç duyduğu zaman sizi hatırlayan ya da kendi çıkarları için bir şeyler yapan insanlara vakit harcamak, kendi enerjinize ve değerinize ihanet etmek gibi geliyor bana. Samimi olmayan ilişkiler, sadece yük olur. Bu yüklerden kurtulduğunuzda ise daha hafif ve huzurlu bir hayata kavuşuyorsunuz.
Haberle ilgili daha fazlası:#Almula Merter Churm#Oyuncu#Yazar
Haberin Devamı◊ Bu aralar televizyonda yaptığınız “İyi ki Varsın” ve YouTube kanalınızda yayınladığınız “Yok Artık” programlarınız çok ses getiriyor. Tüm röportajlar çok samimi. Sizinle sanatçıların bu kadar rahat sohbet edebilmelerini nasıl tanımlıyorsunuz?- “İyi ki Varsın” ve “Yok Artık” gibi projelerdeki başarının en büyük sırrı, izleyicilere ve konuklara gerçek bir samimiyet sunabilmek. Röportajlarımdaki kurduğum ilişki, yalnızca bir röportajcı ve konuk ilişkisi değil, aynı zamanda iki insanın içten bir sohbeti gibi ilerliyor. Bu atmosferi yaratabilmek için öncelikle onları yargılamadan dinlemeyi, hikâyelerine ve duygularına saygı duymayı çok önemsiyorum.◊ “Kadın Hikâyeleri” projeniz nasıl gidiyor? - Kadın Hikâyeleri projesi, benim için çok özel bir yerde duruyor çünkü kadınların gerçek hikâyelerini, mücadelelerini, başarılarını ve hayallerini paylaşmak üzerine kurulu. Her hikâye, toplumun farklı kesimlerinden gelen kadınların sesi oluyor ve bu hikâyelerin hepsi kendi içinde ayrı bir güç ve ilham barındırıyor. Proje şu ana kadar oldukça güzel bir ilgiyle karşılandı. Ancak, tamamen ulaşmak istediğim noktaya geldiğimizi söyleyemem. Daha fazla kadının hikâyesini duyurmak ve daha geniş bir platform yaratmak istiyorum.Haberin Devamı◊ Çocuklarınızla bir projeniz varmış: “Üçlü Priz”... Biraz bahseder misiniz?- Evet, doğru! Çocuklarımla birlikte üzerinde çalıştığımız “Üçlü Priz” adını verdiğimiz bir projemiz var ve bu proje benim için hem çok eğlenceli hem de çok özel. Aslında bu isim, üçümüzün enerjisini, farklılıklarını ve bir araya geldiğimizde ortaya çıkan gücü temsil ediyor. “Üçlü Priz” hem sanatsal hem de hayatın içinden hikâyeleri bir araya getiren bir proje. Proje, bazen komik anılarımızı, bazen de herkesin kendinden bir şey bulabileceği duygusal hikâyeleri barındırıyor.MERAK ETMEYİN BANA HİÇBİR ŞEY OLMAZ◊ Sanat dünyasında sizi en çok hayal kırıklığına uğratan olay neydi?Haberin Devamı- Sanat dünyasında beni en çok hayal kırıklığına uğratan şey, zaman zaman emeğin değil, görünürlüğün ya da popülerliğin ön planda olması oldu. Çok emek verilmiş, derinlikli işler bazen hak ettiği değeri görmüyor, daha yüzeysel ya da ticari kaygılarla yapılan işler ise ön plana çıkabiliyor. Bu durum, sanatın özüne olan inancı sarsabiliyor. Bir başka hayal kırıklığı ise aramızdaki vefasızlık. Öldükten sonra ‘ah ne iyi insandı, çok üzüldüm’ denmesi ya da camide kameralara ağlanması çok zorlama oluyor. Bazı insanları dışında tutarak söylüyorum, çünkü onlar her zaman yanında oluyor zaten. Ama gerisi kocaman yalan. Bir de şu yüze konuşmayı beceremeyip gıybet yapanlar ve arkadan dolaşıp kaçak güreşenler... Ama onlar gider, ben kalırım. Yani merak etmeyin bana hiçbir şey olmaz, çünkü benim aklım ve bilgim var.Haberin Devamı◊ Son olarak televizyon dizilerinde veya sinema filmlerinde neden yoksunuz?- Valla çok istiyorum aslında. “Projeleri değerlendiriyorum, içime sinen projeyi bekliyorum” diye kıvırmayacağım. Geldiği yok. Galiba benim oyunculuk yönüm unutuldu. Belki de benim hatam, hep çok fazla kulvarda yer aldım. Ama asıl işim oyunculuk. O yüzden buradan ‘Ey yapımcılar, yollayın tekstinizi çalışalım, pişman olmazsınız’ diyorum.Çıkar ilişkilerinden nefret ettim◊ Şöhrete bakış açınız nedir?- Ben hızlı şöhretin ya da anlık alkışların peşinde olmadım. Çünkü bunlar geçici. Popülerlik gelir, geçer. Ama bir işi kalıcı yapan, onun içinde emek, samimiyet ve bir anlam barındırmasıdır. Benim yaptığım her şeyde bunlar var. Bu yüzden bir gün dönüp işlerime bakan herkes, “Bu gerçekten iz bırakan bir şeymiş” diyecek. Benim için önemli olan, bir insanın kalbine dokunabilmek, bir hikâyeyle birilerinin hayatında bir iz bırakabilmek. Belki çok para kazanamıyorum, belki daha az tanınıyorum ama bir gün geriye dönüp baktığımda, gerçekten başardığımı biliyorum.Haberin Devamı◊ Sektördeki çıkar ilişkilerini nasıl yorumluyorsunuz?- Çıkar ilişkilerinden her zaman nefret ettim ve bu konuda tavrım asla değişmedi, değişmeyecek de. Gerçek dostluk ya da aile bağı, karşılıksız sevgi ve destekle şekillenir; menfaat üzerine kurulan ilişkiler ise ruhunuzu yorar. Sadece ihtiyaç duyduğu zaman sizi hatırlayan ya da kendi çıkarları için bir şeyler yapan insanlara vakit harcamak, kendi enerjinize ve değerinize ihanet etmek gibi geliyor bana. Samimi olmayan ilişkiler, sadece yük olur. Bu yüklerden kurtulduğunuzda ise daha hafif ve huzurlu bir hayata kavuşuyorsunuz.
Haberle ilgili daha fazlası:#Almula Merter Churm#Oyuncu#Yazar

Cansu TopçuOluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2025 07:35Oyuncu ve yazar Almula Merter Churm şu sıralar ünlü isimleri konuk ettiği “İyi ki Varsın” ve “Yok Artık” programlarıyla ses getiriyor. Başarılarının perde arkasını anlatan sanatçı “Ben hızlı şöhretin ya da anlık alkışların peşinde olmadım. Çünkü bunlar geçici. Ama bir işi kalıcı yapan, onun içinde emek, samimiyet ve bir anlam barındırmasıdır. Benim yaptığım her şeyde bunlar var. Benim için önemli olan, bir hikâyeyle birilerinin hayatında bir iz bırakabilmek” diyor.
Haberin Devamı◊ Bu aralar televizyonda yaptığınız “İyi ki Varsın” ve YouTube kanalınızda yayınladığınız “Yok Artık” programlarınız çok ses getiriyor. Tüm röportajlar çok samimi. Sizinle sanatçıların bu kadar rahat sohbet edebilmelerini nasıl tanımlıyorsunuz?- “İyi ki Varsın” ve “Yok Artık” gibi projelerdeki başarının en büyük sırrı, izleyicilere ve konuklara gerçek bir samimiyet sunabilmek. Röportajlarımdaki kurduğum ilişki, yalnızca bir röportajcı ve konuk ilişkisi değil, aynı zamanda iki insanın içten bir sohbeti gibi ilerliyor. Bu atmosferi yaratabilmek için öncelikle onları yargılamadan dinlemeyi, hikâyelerine ve duygularına saygı duymayı çok önemsiyorum.◊ “Kadın Hikâyeleri” projeniz nasıl gidiyor? - Kadın Hikâyeleri projesi, benim için çok özel bir yerde duruyor çünkü kadınların gerçek hikâyelerini, mücadelelerini, başarılarını ve hayallerini paylaşmak üzerine kurulu. Her hikâye, toplumun farklı kesimlerinden gelen kadınların sesi oluyor ve bu hikâyelerin hepsi kendi içinde ayrı bir güç ve ilham barındırıyor. Proje şu ana kadar oldukça güzel bir ilgiyle karşılandı. Ancak, tamamen ulaşmak istediğim noktaya geldiğimizi söyleyemem. Daha fazla kadının hikâyesini duyurmak ve daha geniş bir platform yaratmak istiyorum.Haberin Devamı◊ Çocuklarınızla bir projeniz varmış: “Üçlü Priz”... Biraz bahseder misiniz?- Evet, doğru! Çocuklarımla birlikte üzerinde çalıştığımız “Üçlü Priz” adını verdiğimiz bir projemiz var ve bu proje benim için hem çok eğlenceli hem de çok özel. Aslında bu isim, üçümüzün enerjisini, farklılıklarını ve bir araya geldiğimizde ortaya çıkan gücü temsil ediyor. “Üçlü Priz” hem sanatsal hem de hayatın içinden hikâyeleri bir araya getiren bir proje. Proje, bazen komik anılarımızı, bazen de herkesin kendinden bir şey bulabileceği duygusal hikâyeleri barındırıyor.MERAK ETMEYİN BANA HİÇBİR ŞEY OLMAZ◊ Sanat dünyasında sizi en çok hayal kırıklığına uğratan olay neydi?Haberin Devamı- Sanat dünyasında beni en çok hayal kırıklığına uğratan şey, zaman zaman emeğin değil, görünürlüğün ya da popülerliğin ön planda olması oldu. Çok emek verilmiş, derinlikli işler bazen hak ettiği değeri görmüyor, daha yüzeysel ya da ticari kaygılarla yapılan işler ise ön plana çıkabiliyor. Bu durum, sanatın özüne olan inancı sarsabiliyor. Bir başka hayal kırıklığı ise aramızdaki vefasızlık. Öldükten sonra ‘ah ne iyi insandı, çok üzüldüm’ denmesi ya da camide kameralara ağlanması çok zorlama oluyor. Bazı insanları dışında tutarak söylüyorum, çünkü onlar her zaman yanında oluyor zaten. Ama gerisi kocaman yalan. Bir de şu yüze konuşmayı beceremeyip gıybet yapanlar ve arkadan dolaşıp kaçak güreşenler... Ama onlar gider, ben kalırım. Yani merak etmeyin bana hiçbir şey olmaz, çünkü benim aklım ve bilgim var.Haberin Devamı◊ Son olarak televizyon dizilerinde veya sinema filmlerinde neden yoksunuz?- Valla çok istiyorum aslında. “Projeleri değerlendiriyorum, içime sinen projeyi bekliyorum” diye kıvırmayacağım. Geldiği yok. Galiba benim oyunculuk yönüm unutuldu. Belki de benim hatam, hep çok fazla kulvarda yer aldım. Ama asıl işim oyunculuk. O yüzden buradan ‘Ey yapımcılar, yollayın tekstinizi çalışalım, pişman olmazsınız’ diyorum.Çıkar ilişkilerinden nefret ettim◊ Şöhrete bakış açınız nedir?- Ben hızlı şöhretin ya da anlık alkışların peşinde olmadım. Çünkü bunlar geçici. Popülerlik gelir, geçer. Ama bir işi kalıcı yapan, onun içinde emek, samimiyet ve bir anlam barındırmasıdır. Benim yaptığım her şeyde bunlar var. Bu yüzden bir gün dönüp işlerime bakan herkes, “Bu gerçekten iz bırakan bir şeymiş” diyecek. Benim için önemli olan, bir insanın kalbine dokunabilmek, bir hikâyeyle birilerinin hayatında bir iz bırakabilmek. Belki çok para kazanamıyorum, belki daha az tanınıyorum ama bir gün geriye dönüp baktığımda, gerçekten başardığımı biliyorum.Haberin Devamı◊ Sektördeki çıkar ilişkilerini nasıl yorumluyorsunuz?- Çıkar ilişkilerinden her zaman nefret ettim ve bu konuda tavrım asla değişmedi, değişmeyecek de. Gerçek dostluk ya da aile bağı, karşılıksız sevgi ve destekle şekillenir; menfaat üzerine kurulan ilişkiler ise ruhunuzu yorar. Sadece ihtiyaç duyduğu zaman sizi hatırlayan ya da kendi çıkarları için bir şeyler yapan insanlara vakit harcamak, kendi enerjinize ve değerinize ihanet etmek gibi geliyor bana. Samimi olmayan ilişkiler, sadece yük olur. Bu yüklerden kurtulduğunuzda ise daha hafif ve huzurlu bir hayata kavuşuyorsunuz.
Haberle ilgili daha fazlası:#Almula Merter Churm#Oyuncu#Yazar

Cansu TopçuOluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2025 07:35Oyuncu ve yazar Almula Merter Churm şu sıralar ünlü isimleri konuk ettiği “İyi ki Varsın” ve “Yok Artık” programlarıyla ses getiriyor. Başarılarının perde arkasını anlatan sanatçı “Ben hızlı şöhretin ya da anlık alkışların peşinde olmadım. Çünkü bunlar geçici. Ama bir işi kalıcı yapan, onun içinde emek, samimiyet ve bir anlam barındırmasıdır. Benim yaptığım her şeyde bunlar var. Benim için önemli olan, bir hikâyeyle birilerinin hayatında bir iz bırakabilmek” diyor.
Haberin Devamı◊ Bu aralar televizyonda yaptığınız “İyi ki Varsın” ve YouTube kanalınızda yayınladığınız “Yok Artık” programlarınız çok ses getiriyor. Tüm röportajlar çok samimi. Sizinle sanatçıların bu kadar rahat sohbet edebilmelerini nasıl tanımlıyorsunuz?- “İyi ki Varsın” ve “Yok Artık” gibi projelerdeki başarının en büyük sırrı, izleyicilere ve konuklara gerçek bir samimiyet sunabilmek. Röportajlarımdaki kurduğum ilişki, yalnızca bir röportajcı ve konuk ilişkisi değil, aynı zamanda iki insanın içten bir sohbeti gibi ilerliyor. Bu atmosferi yaratabilmek için öncelikle onları yargılamadan dinlemeyi, hikâyelerine ve duygularına saygı duymayı çok önemsiyorum.◊ “Kadın Hikâyeleri” projeniz nasıl gidiyor? - Kadın Hikâyeleri projesi, benim için çok özel bir yerde duruyor çünkü kadınların gerçek hikâyelerini, mücadelelerini, başarılarını ve hayallerini paylaşmak üzerine kurulu. Her hikâye, toplumun farklı kesimlerinden gelen kadınların sesi oluyor ve bu hikâyelerin hepsi kendi içinde ayrı bir güç ve ilham barındırıyor. Proje şu ana kadar oldukça güzel bir ilgiyle karşılandı. Ancak, tamamen ulaşmak istediğim noktaya geldiğimizi söyleyemem. Daha fazla kadının hikâyesini duyurmak ve daha geniş bir platform yaratmak istiyorum.Haberin Devamı◊ Çocuklarınızla bir projeniz varmış: “Üçlü Priz”... Biraz bahseder misiniz?- Evet, doğru! Çocuklarımla birlikte üzerinde çalıştığımız “Üçlü Priz” adını verdiğimiz bir projemiz var ve bu proje benim için hem çok eğlenceli hem de çok özel. Aslında bu isim, üçümüzün enerjisini, farklılıklarını ve bir araya geldiğimizde ortaya çıkan gücü temsil ediyor. “Üçlü Priz” hem sanatsal hem de hayatın içinden hikâyeleri bir araya getiren bir proje. Proje, bazen komik anılarımızı, bazen de herkesin kendinden bir şey bulabileceği duygusal hikâyeleri barındırıyor.MERAK ETMEYİN BANA HİÇBİR ŞEY OLMAZ◊ Sanat dünyasında sizi en çok hayal kırıklığına uğratan olay neydi?Haberin Devamı- Sanat dünyasında beni en çok hayal kırıklığına uğratan şey, zaman zaman emeğin değil, görünürlüğün ya da popülerliğin ön planda olması oldu. Çok emek verilmiş, derinlikli işler bazen hak ettiği değeri görmüyor, daha yüzeysel ya da ticari kaygılarla yapılan işler ise ön plana çıkabiliyor. Bu durum, sanatın özüne olan inancı sarsabiliyor. Bir başka hayal kırıklığı ise aramızdaki vefasızlık. Öldükten sonra ‘ah ne iyi insandı, çok üzüldüm’ denmesi ya da camide kameralara ağlanması çok zorlama oluyor. Bazı insanları dışında tutarak söylüyorum, çünkü onlar her zaman yanında oluyor zaten. Ama gerisi kocaman yalan. Bir de şu yüze konuşmayı beceremeyip gıybet yapanlar ve arkadan dolaşıp kaçak güreşenler... Ama onlar gider, ben kalırım. Yani merak etmeyin bana hiçbir şey olmaz, çünkü benim aklım ve bilgim var.Haberin Devamı◊ Son olarak televizyon dizilerinde veya sinema filmlerinde neden yoksunuz?- Valla çok istiyorum aslında. “Projeleri değerlendiriyorum, içime sinen projeyi bekliyorum” diye kıvırmayacağım. Geldiği yok. Galiba benim oyunculuk yönüm unutuldu. Belki de benim hatam, hep çok fazla kulvarda yer aldım. Ama asıl işim oyunculuk. O yüzden buradan ‘Ey yapımcılar, yollayın tekstinizi çalışalım, pişman olmazsınız’ diyorum.Çıkar ilişkilerinden nefret ettim◊ Şöhrete bakış açınız nedir?- Ben hızlı şöhretin ya da anlık alkışların peşinde olmadım. Çünkü bunlar geçici. Popülerlik gelir, geçer. Ama bir işi kalıcı yapan, onun içinde emek, samimiyet ve bir anlam barındırmasıdır. Benim yaptığım her şeyde bunlar var. Bu yüzden bir gün dönüp işlerime bakan herkes, “Bu gerçekten iz bırakan bir şeymiş” diyecek. Benim için önemli olan, bir insanın kalbine dokunabilmek, bir hikâyeyle birilerinin hayatında bir iz bırakabilmek. Belki çok para kazanamıyorum, belki daha az tanınıyorum ama bir gün geriye dönüp baktığımda, gerçekten başardığımı biliyorum.Haberin Devamı◊ Sektördeki çıkar ilişkilerini nasıl yorumluyorsunuz?- Çıkar ilişkilerinden her zaman nefret ettim ve bu konuda tavrım asla değişmedi, değişmeyecek de. Gerçek dostluk ya da aile bağı, karşılıksız sevgi ve destekle şekillenir; menfaat üzerine kurulan ilişkiler ise ruhunuzu yorar. Sadece ihtiyaç duyduğu zaman sizi hatırlayan ya da kendi çıkarları için bir şeyler yapan insanlara vakit harcamak, kendi enerjinize ve değerinize ihanet etmek gibi geliyor bana. Samimi olmayan ilişkiler, sadece yük olur. Bu yüklerden kurtulduğunuzda ise daha hafif ve huzurlu bir hayata kavuşuyorsunuz.
Haberle ilgili daha fazlası:#Almula Merter Churm#Oyuncu#Yazar
