'Asrın soygunu'nda müfettiş raporu sızdı Fransa karıştı! Fatura iki kişiye kesildi: 'İçler acısı', 'Çöküşün işareti'

IFGENTR Konu Bilgileri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Dünyadan Haberler kategorisinde Hera tarafından oluşturulan 'Asrın soygunu'nda müfettiş raporu sızdı Fransa karıştı! Fatura iki kişiye kesildi: 'İçler acısı', 'Çöküşün işareti' başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 4 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Dünyadan Haberler
Konu Başlığı 'Asrın soygunu'nda müfettiş raporu sızdı Fransa karıştı! Fatura iki kişiye kesildi: 'İçler acısı', 'Çöküşün işareti'
Konbuyu başlatan Hera
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Hera

Hera

IFGT Silver üye
Katılım
6 Şub 2022
Mesajlar
11,693
Tepkime puanı
0
IFGT Puan
20
Konu Sahibi
Derleyen: Sevin Turan Fotoğraflar: AFPOluşturulma Tarihi: Ekim 21, 2025 13:01Uluslararası kamuoyu hafta sonundan bu yana Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan Louvre Müzesi'ndeki soygunu konuşuyor. Hırsızların kimliği henüz tespit edilemedi ancak uzmanlara göre paha biçilemez parçaların akıbeti belli. Öte yandan Louvre'daki güvenlik açıklarına dair müfettiş raporunun basına sızması, ülkedeki tartışmaları alevlendirdi. Kabinedeki bakanların açıklamaları ise durumun vahametini gözler önüne serdi.
Haberin DevamıHırsızların dünyanın en fazla ziyaretçi çeken müzesine güpegündüz girip, Napoleon döneminden kalma paha biçilemez sekiz parçayı çalması ve mütevazı scooter'lar üstünde Paris trafiğinde gözden kaybolması, akıllara Hollywood filmlerinin senaryolarını getirse de pazar sabahı yaşananlar tam olarak buydu.Ancak uluslararası sanat suçlarına ilişkin trendleri değerlendiren uzmanlar, Louvre soygununun o kadar da sıra dışı bir durum olmadığını, aksine gittikçe sıradanlaşan soygunlar zincirinin son halkası olduğunu belirtti. Geçtiğimiz 10 yılda, Almanya, İngiltere ve ABD'de benzer soygunlar yaşandığına dikkat çeken uzmanlar, hırsızların çaldıkları parçaların önemine bakmadıklarını, asıl odaklandıkları noktanın parçaları oluşturan değerli metaller ve taşlar olduğunu vurguladı.Haberin DevamıÇalıntı sanat eserleri konusunda dünyadaki en tanınmış uzmanlardan biri olan Christopher Marinello, "Pahalı mücevherler çalan hırsızların, neden bir kuyumcu yerine bir dünyaca ünlü bir müzeyi seçtiklerini sorguluyor olabilirsiniz. Cevap çok basit: Çünkü günümüzde bir kuyumcu bir müzeden çok daha iyi korunuyor" dedi.Geçmişte yaşanan kuyumcu soygunları nedeniyle son yıllarda birçok kurum güvenlik önlemlerini artırdı. Artık büyük markaların mağazalarında güvenlik görevlileri çalışıyor, değerli parçalar geceleri teşhirden alınıp kasalara kaldırılıyor. Öte yandan müzeler çok daha hassas bir durumda. Zira birçok müze tarihi binalarda yer alıyor. Dahası müzelerin varlık sebebi içindeki malzemeleri sergilemek. Dolayısıyla vitrinlerdeki parçaların her zaman göz önünde bulunması gerekiyor.Gözden KaçmasınDünya şokta: Paris'in göbeğinde 7 dakikada Louvre'u soydular! Akıllara durgunluk verecek detaylar ve İçişleri Bakanı'ndan itiraf gibi sözlerHaberi görüntüleBu faktörlere, son yıllarda özellikle Batılı ülkelerde hakim olan ekonomik koşulları da dahil eden Marinello, "Covid pandemisinden bu yana, dünyanın dört bir yanında hükümetler kolluk kuvvetlerine ve kültür alanına ayırdıkları bütçeleri kısmak zorunda kaldı. Hırsızların Louvre'a girebilmesi kurumlarımızın ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. Müzeler için korkunç bir dönem" ifadelerini kullandı.Haberin DevamıÇALINAN ESERLER-- Kraliçe Marie Amelie ve Kraliçe Hortense'ın mücevher setinden bir taç-- Kraliçe Marie Amelie ve Kraliçe Hortense'ın safir mücevher setinden bir kolye-- Kraliçe Marie Amelie ve Kraliçe Hortense'ın safir mücevher setinden tek bir küpe-- Marie Louise'in setinden bir zümrüt kolye-- Marie Louise'in setinden bir çift zümrüt kolye-- Röliker broş olarak bilinen bir broş-- İmparatoriçe Eugenie'nin tacı-- İmparatoriçe Eugenie'nin büyük broşuMÜZE SOYGUNLARI SON 10 YILDA ÇOK ARTTIPazar günkü soygun akıllara 1911'de yaşanan diğer Louvre soygununu getirdi. O tarihte müzenin çalışanlarından Vincenzo Peruggia, Leonardo da Vinci'nin Mona Lisa'sını çalmış ve 2 yıl sonra tabloyu Floransa'daki antikacılara satmaya çalışınca yakayı ele vermişti.Ne var ki son olayı, 2019'da Dresden Yeşil Kasa Müzesi'ndeki 113 milyon euro'luk soygun, aynı yıl Blenheim Sarayından 4,75 milyon sterlinlik altın tuvaletin çalınması, 2017'de Berlin'de Bode Müzesi'nden çalınan dev altın sikke ve ABD'deki müzelerde gerçekleşen bir dizi spor hatırası soygunu gibi olaylarla kıyaslamak daha doğru.Gözden Kaçmasın13 dakikada paha biçilmez bir hazineyi çaldılar! Soygunun perde arkası ve şaşırtıcı Mardin detayıHaberi görüntüleBu örneklerin her birinde, işlenen suçların motivasyonu çalınan nesnelerin maddi değeriydi. Marinello, "Burada çok basit bir örüntü var: Camı kır, içeridekini al, mümkün olduğunca hızlı erit" diye konuştu.Haberin Devamı"YASAL PİYASADA SATMANIN YOLU YOK"Uzmanlar eserlerin olduğu şekilde korunması halinde, hırsızların alıcı bulmakta zorlanacağına da dikkat çekti. Müzelerdeki hırsızlık ve vandalizm gibi olaylara ilişkin trendlerin takibini yapan Sanat Suçları Araştırma Birliği'nin uzmanlarından Lynda Albertson, The Guardian'a yaptığı açıklamada, "Louvre'un mücevherleri gibi görür görmez tanınacak bir şeyi yasal piyasada satmanın hiçbir şekilde yolu yok" dedi.Albertson, "Kültür Bakanlığı'nın çalınan parçaların fotoğraflarını hemen yayınladığını da düşünürsek, bu mücevherleri gören herkes anında tanıyacaktır. Özel bir koleksiyoner ya da Sotheby's veya Christie's gibi bir müzayede evi bile, böyle çarpıcı parçalara dokunmadan önce kime ait olduklarını kanıtlayan resmi kayıtları görmek isteyecektir" ifadelerini kullandı.Haberin DevamıGeçmişte müzeler, bu tür soygunların ardından yaşadıkları utanç nedeniyle, olayı kamuoyuna duyurmaktan kaçınır, eserlerin çalındığı pek duyulmazdı. Günümüzde sanat hırsızlıkları yaşanır yaşanmaz kamuoyuyla paylaşılır oldu. Bu da çalıntı eserleri saklama ya da satma işini çok daha riskli bir hale getirdi.Marinello, "Bir Picasso tablosu çaldığınızda olduğu gibi korumanız gerekir. Parçalandığında değeri kalmaz. Üstelik bu tabloyu nasıl saklayacağınızı ya da başka suçlulara nasıl ulaştıracağınızı da önceden planlamış olmanız gerek. Dahası suç ortaklarınızdan birinin fidye karşılığında sizi polise ihbar etmesi de bir risk" dedi.Haberin DevamıFATURA İKİ KADIN YÖNETİCİYE KESİLDİMüze çalışanları soygundan müze yönetimini sorumlu tutuyor. Müze direktörü Laurence Des Cars, çalışanlara seslenmeye çalıştığı sırada yuhalandı. Louvre çalışanları uzun zamandır kadro daralmalarından şikayet ediyor. Ziyaretçi akınıyla başa çıkamadıklarını belirten müze çalışanları özellikle güvenlik görevlisi sayısının yetersizliğini dile getiriyor. Solcu Genel Emek Konfederasyonu temsilcisi Yvan Navarroa da France Info radyosuna yaptığı açıklamada, "Koleksiyonlar da müze çalışanları da güvende değil" dedi. Müzenin güvenlik şefinin bir kadın olması da tartışma konusu oldu. Geçen eylül ayınd Louvre'da bu pozisyona gelen ve müzenin ilk kadın güvenlik direktörü olan 46 yaşındaki Dominique Buffin, pozitif ayrımcılık nedeniyle seçildiği suçlamalarına maruz kaldı. Geçmişte polis gücünde ve kültür bakanlığında çeşitli görevler yapmış olan Buffin'e istifa çağrıları geldi. Marine Le Pen'in yeğeni ve Avrupa Parlamentosu Milletvekili olan Marion Marechal, Kültür Bakanı Rachida Dati'ye çağrı yaparak, "kadınlaştırma politikasının parçası" olarak bu göreve gelen Buffin'in ve Des Cars'ın istifalarını istemesi gerektiğini ifade etti.METALLERİ ERİTİP TAŞLARI YENİDEN KESTİRECEKLER"Sanat dedektifi" olarak tanınan Arthur Brand de bu sebeplerden ötürü, soygunun bir sipariş üzerine gerçekleşmiş olma ihtimalinin neredeyse sıfır olduğunu belirtti. (Ocak ayında Hollanda'da bulunan Drents Müzesi'nden çalınan altın Daçya hazineleri için durumun böyle olduğuna dair haberler çıkmıştı.) Brand, "Sipariş üzerine hırsızlık Hollywood filmlerinde olan bir şeydir. Bu çalıntı eserlere kimse dokunmaz. Tüm dünyada gazete manşetlerinde bu haber var. Bu parçayı alırsanız ve yakalanırsanız hapsi boylarsınız. Arkadaşlarınıza gösteremezsiniz, çocuklarınıza miras bırakamazsınız" dedi.Gözden KaçmasınGenç satranç ustası Daniel Naroditsky hayatını kaybettiHaberi görüntüleÇalıntı eserlerin metallerini eritip değerli taşları yeniden kesmek değer kaybına yol açıyor. Ama özellikle elmaslar söz konusu olduğunda suçlular bu riski göze almaya değer görüyor. Çünkü günümüzde kesim teknikleri taşlara daha geniş ve daha hafif bir yüzey alanı veriyor. Bir başka deyişle kesim tekniği taşın yaşına dair önemli bir ipucu. Dolayısıyla antik kesimli taşlar dikkat çekiyor ve çalıntı olduklarının anlaşılması fiyatın fazlasıyla düşmesine neden olabiliyor.En önemlisi de taşların yeniden kesilmesi ve metallerin eritilmesi, kanıtların ortadan kaldırılması anlamına geliyor. Marinello, "Tahminimce, Louvre hırsızları çalıntı eserleri İsrail, Hindistan hatta Antwerp gibi bir yerdeki elmas uzmanlarına götürmeye ve taşları kesecek birilerini bulmaya çalışacak" dedi.MÜFETTİŞ RAPORU SIZDI, ORTALIK KARIŞTIÖte yandan pazar günü yaşanan soygun, Louvre'daki güvenlik önlemlerine dair tartışmaları da ayyuka çıkardı. Özellikle, devlet müfettişlerinin hazırladığı ve önümüzdeki ay yayımlanması beklenen bir raporun sızması, ülkede büyük ses getirdi. Raporda, müzedeki güvenlik ekipmanlarının yenilenmesi konusunda "hatırı sayılır" ve "ısrarlı" gecikmeler olduğu, birçok salonda güvenlik kamerası zafiyeti bulunduğu belirtiliyor.SALONLARIN ÇOĞUNDA KAMERA BİLE YOKMUŞFransız Le Figaro gazetesinde yayımlanan raporda şu detaylar yer alıyor: Güvenlik sisteminin planlanan modernizasyonunun tekrar tekrar ertelenmesi sonucu, kameralar sadece odalarda yenileme yapıldığında monte edilmiş durumda. Günde 30 bin kişiye ulaşan ziyaretçi sayılarının etkisi altında, müzenin teknik ekipmanı çok daha hızlı demodeleşiyor. Hırsızların hedef aldığı Apollo Galerisi'nin olduğu Denon kanadındaki odaların üçte birinde güvenlik kamerası bulunmuyor. Müzede Orta Çağ'dan 19'uncu yüzyıla kadar olan mobilya, halı ve seramiklerin sergilendiği Richelieu kanadındaki odaların dörtte üçünde güvenlik kamerası bulunmuyor. Bu kanatta ayrıca 3'üncü Napoelon'un lüks apartmanlarının bir rekonstrüksiyonu da yer alıyor. Paha biçilmez Fransız tablolarının yer aldığı Sully kanadındaki odaların üçte ikisinde de kamera yok.Ancak güvenlik uzmanları, sürekli ziyaretçi akışı olan tarihi binalarda değerli parçaları sergilemenin, tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmayan bazı riskleri beraberinde getirdiğini vurguladı.TARİHİ BİNALAR MODERN BİNALAR GİBİ DEĞİLNew York City Üniversitesi'nde (CUNY) sanat suçları alanından dersler veren Erin Thompson, "Tarihi binaların korunması daha zordur. Birçoğunun caddeye bakan büyük pencereleri olur. Bu durum hırsızların kaçışını kolaylaştırır. Tabii bir de binaları korumak için yürürlükte olan bazı kurallar vardır. Bu kurallar nedeniyle galerileri olması gerektiği gibi kurşun geçirmez camlarla donatamazsınız" dedi.Müzelere ve arşivlere danışmanlık veren Alman güvenlik şirketi VZM'nin uzmanlarından Peter Stürmann ise bu tür binalarda kullanılan güvenlik sistemlerinin "bir kale gibi" tasarlanması gerektiğini belirterek, "Saldırganları püskürtmek için birden fazla katman olmalı" dedi.Gözden KaçmasınJaponya'da bir ilk: Takaiçi Sanae seçimi kazandıHaberi görüntüleModern müzelerde dış cepheler güvenlik kameralarıyla donatılırken, zeminlere yerleştirilen sismik detektörler de bir cam kırıldığı anda alarm çalmasını sağlıyor. Ancak eski müzeler, dış cephelerini çirkinleştirmek istemedikleri için bu tür önlemlere sıcak bakmıyor. Sıva ile kaplı tavanlara lazer tarayıcıları monte etmek kolay olmuyor. Gün içinde binlerce kişi müzenin içinde dolaştığından, hareket ve ses detektörleri de çalışma saatlerinde devre dışı bırakılıyor."GÖRÜNTÜ İÇLER ACISI"Fransa Adalet Bakanı Gerald Darmanin, "Başarısız olduk" derken basının "asrın soygunu" diye nitelendirdiği olayın "Fransa'yı içler acısı bir görüntüye soktuğunu" belirtti. Kriz toplantısı sonrası konuşan Kültür Bakanı Rachida Dati ise "ulusal mirasın korunmasına ve güvenliğine gereken değerin verilmediğini" belirtirken, müzeye yeni güvenlik kameralarının takılacağını söyledi. Dati, Cumhurbaşkanı Macron'un haziran ayında açıkladığı "rönesans planı" kapsamında Louvre'un güvenlik sistemlerinin iyileştirilmesi için 160 milyon euro bütçe ayrıldığını ifade etti.NEDEN SABAH 9.30 SEÇİLDİ?Stürmann, Louvre soygunuyla yakın tarihi diğer soygunların zamanlaması arasında da benzerlik olduğunu belirterek, "Hırsızlıkların açılış ya da kapanış saatlerine yakın gerçekleşmesinin bir sebebi var. Bu aralıklarda müzeler çok kalabalık olur ve ziyaretçiler bir nevi güvenlik görevlisi vazifesi yaparlar. O nedenle güvenlik görevlilerinin vardiya değişimleri bu saatlere denk gelir" ifadelerini kullandı.Teknolojik gelişmeler, alarmların daha hızlı ve verimli çalışmasını sağlayan yeni icatları beraberinde getirmekle birlikte, hırsızlara güvenlik önlemlerini atlatmalarını sağlayacak yeni silahlar da verdi. Örneğin Louvre soygununda hırsızlar, kamyonetin arkasına yerleştirilmiş bir merdiveni kullanarak müzenin birinci katına ulaştı ve bataryayla çalışan bir kesici yardımıyla camı kesti."Adventures in the Louvre: How to Fall in Love with the World’s Greatest Museum" (Louvre'da Maceralar: Dünyanın En Büyük Müzesine Nasıl Aşık Olunur) kitabının yazarı Elaine Sciolino, son yıllarda Fransa'da Louvre'la ilgili tartışmalarda güvenlikten ziyade kalabalığın kontrolü konusuna odaklanıldığını belirtti.Müzede her an görev başında olan 50 kişilik bir itfaiye ekibi olduğunu, ancak bu ekibin görevinin koleksiyonu yangınlar ve sellerden korumak olduğunu ifade eden Sciolino, "Bir hızlı yanıt birimi yok. Nihayetinde Louvre'un güvenliğini belirleyen şeyler siyasi irade ve para ve şu an Fransa'nın hiç parası yok" ifadelerini kullandı."BÜYÜK BİR ÜLKENİN ÇÖKÜŞÜNÜN BİR BAŞKA İŞARETİ"Louvre soygunu Fransa'da özellikle muhalefetteki siyasetçilerin ağır eleştirilerine zemin hazırladı. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un "tarihimize saldırı" diye nitelendirdiği soygun hakkında aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin genel sekreteri Jordan Bardella, "tahammül edilmesi mümkün olmayan bir aşağılama" derken yine aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin (FN) lideri Marine Le Pen, "Fransız ruhunun aldığı bir yara" yorumunu yaptı. Telegram'ın kurucusu ve CEO'su Pavel Durov ise X paylaşımında, Fransız hükümetinin gerçek tehditlerle yüzleşmeyi bıraktığını belirterek, "Hayali tehditlerle uğraşarak, halkın dikkatini başka yöne çekme sanatını mükemmelleştirdiler. Louvre soygununa hiç şaşırmadım. Bu, bir zamanlar büyük bir ülkenin çöküşünün bir başka üzücü işaretidir" ifadelerini kullandı.
Haberle ilgili daha fazlası:#Fransa#Paris#Louvre Müzesi

68f75831ff52730252907bb0.jpg


68f75050ff52730252907b7e.jpg


68f5f894ae56e1c9fbbf4355.jpg


61f6650a4e3fe01464bf992b.jpg


68f75264ff52730252907b89.jpg


68f72d57e811451f36926199.jpg


68f750b1ff52730252907b80.jpg


68f71eecb40c3327cf4184c1.jpg


68f751f0ff52730252907b87.jpg


Bu Haber Hurriyet.com.tr'den Alıntılanmıştır. Kaynak: Hürriyet - Haber, Son Dakika Haberler, Güncel Gazete Haberleri