Çoğumuzun çevresinde, çapraşık dişlerinden rahatsız olan özellikle yaşları küçük çocuklarbulunmaktadır. Bu durumdaki çocukların, üst damakta veya alttaki dişlerinin öne doğru çıktığını, ağzını kapatmakta güçlük çektiği görülmektedir…
İşte, bu gibi olumsuzlukların düzeltilmesine yani tedavi edilmesine “ortodonti” deniyor… Ortodontik tedavi, yüze ait iskeletsel bozuklukların ve çarpaşık dişlerin düzeltilmesini sağlıyor…
Ancak bu tedavinin geç kalınmayıp zamanında yapılması, kişinin ağız ve yüz yapısının düzelmesine olanak veriyor…
Ortodontik tedavinin gecikilmesi durumunda kişinin iskeletsel yapısının ve yüz gelişiminin olumsuz etkileneceğine dikkat çeken Yeditepe Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tülin Arun, bu tip rahatsızlıkları olanlar için şu bilgileri verdi:
Ortodontiste başvurun
“Bu tür vakaların erken dönemde, yani henüz büyüme gelişim döneminde iken, hatta mümkünse ilk daimi kesici dişlerin değiştiği yıllarda, ortodontik muayenesinin yapılması çok önemlidir…
Aksi halde uzman bir hekimin fark edeceği ilk bulgular atlanabilir. Ortodontik bir bozukluğun varlığı uzman bir hekim tarafından yedi-sekiz yaş civarında yapılan bir muayene ile rahatlıkla saptanabilir…
Her şey yolunda ise yıllık takiplerle hasta izlenir. Eğer fizyolojik gelişim normal sınırlar içinde değilse, yani bireyin çene ve yüz gelişimini olumsuz etkileyen hatalı yutkunma, dil itme, ağız solunumu ve ağza yabancı cisim sokma gibi alışkanlıkları varsa vakit geçirmeden bireyin bu alışkanlığı terk etmesine yönelik yaklaşımlarda bulunulmalıdır…
Söz konusu kötü alışkanlıkların varlığı ile birlikte dişlerde çapraşıklık, orta hat uyumsuzluğu, ark boyu yetersizliği ve asimetrisi, alt-üst çenenin uyumsuzluğu gibi durumlardan herhangi birinin varlığının saptanmasında ise hasta mutlaka ortodontiste yönlendirilmelidir…
Tedavisi 2 yıl sürüyor
Eğer erken dönemde müdahaleyi gerektiren bir durum söz konusu ise problem fark edildiği anda ortodontik tedaviye başlanmalıdır. Gecikilmesi durumunda iskeletsel yapıyı ve yüz gelişimini olumsuz etkileyen bir süreç meydana gelir ve bu durumu düzeltmek daha fazla zaman alır…
Genel olarak; 9-13 yaş arası rutin ortodontik tedavi yaşı olarak verilir. Tedavi süresi vakaya göre değişmekle beraber fizyolojik gelişiminin devam ettiği bireylerde ortalama iki yıllık bir aktif tedavi döneminden söz edilebilir.
Çocuklarda takmaktan keyif alacakları daha renkli ve eğlenceli aygıtlar seçilirken, erişkinde ise estetiğini mümkün olduğunca az bozacak ve günlük yaşamını en az etkileyecek aygıtların seçimine gidilebilir…
Eğer yüzü ilgilendiren oransızlıklar ve estetik yetersizlikler söz konusu ise, iskelet yapının nihai şekline erişmiş olması sebebiyle ortodontik tedavinin cerrahi müdahaleler ile desteklenmesi gerekir…
Tedavi neden uzun sürüyor
Bu tür bozuklukların en sık fark edildiği yaşlar genellikle büyüme gelişimin en hızlı gerçekleştiği 10-14 yaş aralığına yani Bulüğ çağına rastlar…
Bulüğ çağı bireyin yüz oranlarının değiştiği, çocuksu ifadenin yerini yavaş yavaş erişkin yüz modeline terk ettiği bir dönemdir. Biz ortodontistler de ortodontik tedaviye başlamak için, en iyi tedavi cevabını aldığımız bu büyüme gelişim atağı döneminde hastayı yakalamış olmayı tercih ederiz…
Dolayısıyla büyüme gelişimin getirilerini de tedavimiz için kullanır, hem iskeletsel gelişimin istediğimiz yönde olmasına yardımcı olur, hem de sürme aşamasında olan dişlerin tedavi ile elde edilen yerlere yerleşmesini sağlarız…
Yani hastamız ortodontik tedavi sırasında büyüme-gelişimden sonuna kadar faydalanır. Sonuçta hem güzel bir yüz uyumuna, hem de ideal bir diş dizisine sahip olunur…
İşte tüm bu işlemler, iki yıl gibi bir sürede gerçekleşir. Ömür boyu güzel bir gülümsemeye, iyi bir profile sahip olmanın bedeli olarak bakıldığında iki yıllık tedavi süreci çok da uzun sayılmaz.”
