Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum: Türkiye Yüzyılı projesi’ne siyasi parti yaklaşımıyla bakmıyoruz

IFGENTR Konu Bilgileri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Güncel Haber kategorisinde Sedh tarafından oluşturulan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum: Türkiye Yüzyılı projesi’ne siyasi parti yaklaşımıyla bakmıyoruz başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Güncel Haber
Konu Başlığı Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum: Türkiye Yüzyılı projesi’ne siyasi parti yaklaşımıyla bakmıyoruz
Konbuyu başlatan Sedh
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Sedh

Sedh

IFGT Süper Moderatör
Katılım
4 Haz 2020
Mesajlar
32,421
Tepkime puanı
10
IFGT Puan
38
DHAOluşturulma Tarihi: Aralık 12, 2025 19:33Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Bursa Mudanya Üniversitesi’nde ‘Terörsüz Türkiye’ye Geçiş Süreci’ konulu konferansın ardından bir otelde gerçekleştirilen ‘Türkiye Sohbetleri’ programına katıldı. Uçum, " Türkiye Yüzyılı vizyonu aslında Türkiye’deki her siyasi partinin benimseyebileceği, her siyasi mecranın değerlendireceği bir vizyoner yaklaşımdır. Burada önemli olan Türkiye Yüzyılı perspektifinin genel hedeflerinde mutabakat sağlamaktır. Ama bu genel hedeflere yönelik farklı programlar, farklı yaklaşımlar demokratik siyasi rekabet içerisinde fikri mücadeleler elbette olabilir. O yüzden biz Türkiye Yüzyılı meselesine bir siyasi mecra, bir siyasi parti yaklaşımı üzerinden hiç bakmıyoruz." ifadelerini kullandı.
Haberin DevamıCumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, Bursa Mudanya Üniversitesi’nde ‘Terörsüz Türkiye’ye Geçiş Süreci’ konulu konferansın ardından bir otelde gerçekleştirilen ‘Türkiye Sohbetleri’ programına katıldı.Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Sağlık Politikaları Kurulu Üyesi Ahmet Selim Köroğlu, Cumhurbaşkanı Danışmanı ve Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Oğan, Bursa Valisi Erol Ayyıldız, akademisyenler ve öğrencilerin katıldığı toplantıda konuşan Uçum, “Cumhuriyetin 2’nci yüzyılına girdikten sonra Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın ortaya koyduğu Türkiye Yüzyılı vizyonu, bir parti siyasi programı olmaktan öte, bir ittifak programı olmaktan öte, bir Türkiye programıydı. Yani Türkiye Yüzyılı vizyonu aslında Türkiye’deki her siyasi partinin benimseyebileceği, her siyasi mecranın değerlendireceği bir vizyoner yaklaşımdır. Burada önemli olan Türkiye Yüzyılı perspektifinin genel hedeflerinde mutabakat sağlamaktır. Ama bu genel hedeflere yönelik farklı programlar, farklı yaklaşımlar demokratik siyasi rekabet içerisinde fikri mücadeleler elbette olabilir. O yüzden biz Türkiye Yüzyılı meselesine bir siyasi mecra, bir siyasi parti yaklaşımı üzerinden hiç bakmıyoruz. Türkiye Yüzyılı meselesi Türkiye toplumunun, Türkiye halkının, Türk milletinin tamamını ilgilendiren bir vizyoner perspektiftir. Böyle bir perspektif çerçevesinde hakikaten Türkiye Yüzyılı’nı içeriklendirmek bakımından somutlamak bakımından ve Türkiye’nin Türkiye Yüzyılı’ndaki yükselişinin koşullarını hazırlamak bakımından en önemli hedeflerinden bir tanesi de terörsüz Türkiye’ye geçiştir” dedi.Haberin Devamı‘BİRİKİME DAYANAN BİR TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİ TARİF EDİLDİ’Türkiye’nin terörden arındırmak için her zaman bir programı olduğunu belirten Uçum, “Terörsüz Türkiye’ye geçişle ilgili şunun altını çizmek istiyorum. Türkiye, terör riskiyle sonra da terör pratiğiyle karşı karşıya kaldığı son 40 yıl içerisinde her zaman Türkiye’yi terörden arındırmak için bir programa sahip oldu. Bu terörle mücadelenin başladığı andan itibaren devletin demokratik iradeyle devleti yönetmeye gelenlerin siyasilerin, başbakanların, cumhurbaşkanlarının her zaman önde gelen amaçlarından biri oldu. Türkiye’yi terörden arındırmak, terör riski ve tehdidinden kurtarmak. Sonuç itibariyle bir birikime dayanan bir terörsüz Türkiye hedefi tarif edildi. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönetimlerinde terörle mücadelenin yanı sıra Kürtlerin inkar ve reddine dayalı kötü pratiklerden kaynaklanan sorunların çözülebilmesi için de çok güçlü ve reformcu adımlarda atıldı. Eğer Terörsüz Türkiye projesine bir başlangıç çizmek gerekirse birikim açısından başlangıç 20’nci yüzyılın sonlarından 21’inci yüzyılın tüm süresine kadar yayılacak bir birikim süresi olarak değerlendirmek lazım. Ama güçlü bir sembolizm olması açısından bir başlangıç belirlemek gerekiyorsa 1 Ekim 2024’dür. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması, sayın Bahçeli’nin bu konuşmadan sonra yaptığı cesur ve kararlı çıkışlar, atılımlar ve ondan sonra gelen 14 aylık süre. Biz sadece 14 aydır terörsüz Türkiye’ye geçişle ilgili bir süreç yönetmiyoruz. Daha önce yürütülmüş süreçlerin, adımların ve birikimlerin üzerine yeni bir aşamanın başladığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.Haberin Devamı‘İÇ KÜRT SORUNU CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN REFORMLARIYLA ÇÖZÜLMÜŞTÜ’Türkiye’nin şu anda bir iç Kürt sorununa sahip olmadığını söyleyen Mehmet Uçum, “Türkiye, iç Kürt sorununu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yönetimlerinde 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinde büyük hukuk ve demokratik reformlar yaparak büyük ölçüde çözdü. Fiilen çözülen sorunlar oldu, hukuken alan açılan konular oldu. Ama özellikle 12 Eylül faşizminin ürettiği Kürtlerin inkarı ve reddi üzerine dayalı ortaya çıkan Diyarbakır Cezaevi vahşetiyle büyütülen iç Kürt sorunu kalmadı. Elbette demokrasiyi geliştirme, hukuku geliştirme perspektifinde, yeni anayasa perspektifi içinde Türkiye’nin bütün vatandaşlarının olduğunu gibi Kürt vatandaşlarımızın da demokrasiye ilişkin sosyal adalete ilişkin hak ve özgürlüklerin geliştirilmesine ilişkin talepleri olabilir, bunlar artık Türkiye toplumlarının, Türk milletinin ortak talepleridir. O taleplere ilişkin de bir takım adımlar atılabilir. Ama bütün bu adımlar Türk milletinin bütün unsurlarına ilişkin atılması gereken adımlardır. Kimlik esaslı kimlik siyaseti üzerinden bir çözüm, asla bir çözüm değildir. Asla da kabul edilebilir değildir” diye konuştu.Haberin Devamı‘TÜRKİYE CUMHURİYETİ, KÜRTLERİN DE MİLLİ DEVLETİDİR’Türkiye’ye emperyalizm tarafından dış Kürt sorunu dayatıldığını savunan Uçum, şöyle devam etti:“O dış Kürt sorunun da anlamı, ‘Kürtler ayrı bir millettir. Orta Doğu’da en çok nüfusa sahip devleti olmayan millettir. Kürtlerin ayrı bir devlete ihtiyacı vardır. Hatta 4 parçayı birleştirecek bir devlete ihtiyaç vardır.' Bu da İsrail destekçisi emperyalizm kontrolünde uydu bir Kürt devleti kurma projesidir. Bu emperyalist bir projedir. Bu da dış Kürt sorunudur, bize dayatılan da budur. Terörsüz Türkiye’ye geçiş süreci tamamlandıktan sonra dış Kürt sorununun da çözüm koşulları hemen hemen tamamlanmış olacaktır. Terörsüz Türkiye, Türkiye’yi terör belasından kurtarırken, dış Kürt sorununa ilişkin dayatmaları da büyük ölçüde minimalize edecek ve dış Kürt sorununu da büyük ölçüde çözecektir. Çünkü Kürtlerin devleti vardır. Türkiye, Kürtlerinin devleti Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir, Suriye’deki Kürtlerin devleti Suriye’dir, Irak’takilerin devleti Irak’tır, İran’dakilerin de İran’dır. Devletle bütünleşme ve devletle bir olma meselesinde yaşanan pratik sorunlar o ülkelerin kendi sorunudur. Tabi ki Türkiye, ülkelerin birliğini esas alan bir şekilde bölgedeki Kürtlerin kendi devletleriyle ilişkilerini güçlendirecek destekleri de verecektir. Ama Türkiye’nin Kürtleri bakımından ayrı bir devlet, ayrı bir millet tarifi yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Kürtlerin de milli devletidir ve bu iş bitmiştir.”
Haberle ilgili daha fazlası:#Terörsüz Türkiye#Türkiye Yüzyılı#Mehmet Uçum

693c43ab992361ecfdf2b0f3.jpg


693c43ab992361ecfdf2b0f6.jpg


Bu Haber Hurriyet.com.tr'den Alıntılanmıştır. Kaynak: Hürriyet - Haber, Son Dakika Haberler, Güncel Gazete Haberleri