- Katılım
- 4 Haz 2020
- Mesajlar
- 30,274
- Tepkime puanı
- 7
- Puanları
- 38
İtibar:
AAOluşturulma Tarihi: Temmuz 26, 2025 07:00Temmuz ayında, Marmara Denizi, Saros Körfezi ve Kuzey Ege’yi kapsayan 23 noktada araştırma gemisiyle müsilaj izleme çalışması yapıldı. Yapılan çalışmalarda geçen yıl müsilaj görülen bölgelerde, bu sene görülmediği belirlendi.
Haberin DevamıTürk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV), Marmara Denizi’nde 18 - 22 Temmuz arasında, vakfa ait MARU adlı araştırma gemisiyle müsilaj izleme ve örnekleme çalışması gerçekleştirdi. Sefer süresince, Marmara Adaları, Ekinlik Adası, Balıkesir Narlı, Çanakkale Gelibolu ve İstanbul Boğazı’nın da aralarında bulunduğu 23 farklı noktada denizin 0-80 metre aralığında örneklemeler yapılarak, müsilajın ve deniz çayırları ile mercanların son durumu gözlemlendi. TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, geçen yıl aynı dönemde Marmara Denizi’nde müsilaj görüldüğünü ancak bu yıl yaptıkları incelemelerde böyle bir bulguya rastlamadıklarını söyledi.‘80 METRE SONRASI DİPTE OLABİLİR’Müsilajın doğası gereği daha çok ilkbahar aylarında ortaya çıktığını ve bunun mevsimsel biyolojik üretimle bağlantılı olduğunu anlatan Öztürk, müsilajın tamamen ortadan kalkmadığını yalnızca yoğunluğu az olduğu için yüzeyde görünmediğini ve dibe çöktüğünü belirtti.Haberin DevamıFitoplanktonların üreme kapasitesinin kısmen azalması sayesinde orta tabakada, yüzeyde ve kıyı alanlarında müsilaj görülmediğini bildiren Öztürk, özellikle 80 metre sonrası dip bölgelerde müsilaj gözlemlenebileceği tahminini paylaştı.Öztürk, “Yani biyolojik üretim zayıflamış durumda. 80, 70, 60, 50, 40, 30 ve 0’a kadar olan derinliklerde geçen haftaya kadar müsilaj yoktu. Bu tabii Marmara Denizi’nin hiçbir yerinde müsilaj yok anlamına da gelmiyor. Bizim örnekleme yaptığımız 23 istasyonda yok” diye konuştu.Fitoplankton patlamaları ile deniz suyu sıcaklığının müsilaj oluşumunda etkili olduğundan bahseden Öztürk, karasal kaynaklı azot ve fosfor yükü devam ettikçe tehlikenin süreceği uyarısında bulundu.‘REHAVETE KAPILMAMAK GEREK’Öztürk, bu sonuçtan dolayı rehavete kapılmamak gerektiğini, atık su arıtma konusunda çok yol alınmadığını, özellikle biyolojik atık su arıtma tesislerinin bir an önce devreye alınması ve 22 maddelik eylem planının ciddi şekilde izlenmesi gerektiğini vurguladı.Müsilaj etkisinin azalmasıyla deniz çayırlarının üzerinde müsilaj görmediklerini, mercanlar üzerindeki tabakanın da bazı bölgelerde tamamen kaybolduğunu aktaran Öztürk, “Buna sıfır diyemeyiz, biz bunu 0-10 arasında kategorize ediyoruz. Şu anda 1-2 yani en düşük seviyede. 1 hafta için rahat nefes alındı, umarız böyle devam eder” diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:#Müsilaj#Türk Deniz Araştırmaları Vakfı#TÜDAV
Bu Haber Hurriyet.com.tr'den Alıntılanmıştır. Kaynak: Hürriyet - Haber, Son Dakika Haberler, Güncel Gazete Haberleri
Haberin DevamıTürk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV), Marmara Denizi’nde 18 - 22 Temmuz arasında, vakfa ait MARU adlı araştırma gemisiyle müsilaj izleme ve örnekleme çalışması gerçekleştirdi. Sefer süresince, Marmara Adaları, Ekinlik Adası, Balıkesir Narlı, Çanakkale Gelibolu ve İstanbul Boğazı’nın da aralarında bulunduğu 23 farklı noktada denizin 0-80 metre aralığında örneklemeler yapılarak, müsilajın ve deniz çayırları ile mercanların son durumu gözlemlendi. TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, geçen yıl aynı dönemde Marmara Denizi’nde müsilaj görüldüğünü ancak bu yıl yaptıkları incelemelerde böyle bir bulguya rastlamadıklarını söyledi.‘80 METRE SONRASI DİPTE OLABİLİR’Müsilajın doğası gereği daha çok ilkbahar aylarında ortaya çıktığını ve bunun mevsimsel biyolojik üretimle bağlantılı olduğunu anlatan Öztürk, müsilajın tamamen ortadan kalkmadığını yalnızca yoğunluğu az olduğu için yüzeyde görünmediğini ve dibe çöktüğünü belirtti.Haberin DevamıFitoplanktonların üreme kapasitesinin kısmen azalması sayesinde orta tabakada, yüzeyde ve kıyı alanlarında müsilaj görülmediğini bildiren Öztürk, özellikle 80 metre sonrası dip bölgelerde müsilaj gözlemlenebileceği tahminini paylaştı.Öztürk, “Yani biyolojik üretim zayıflamış durumda. 80, 70, 60, 50, 40, 30 ve 0’a kadar olan derinliklerde geçen haftaya kadar müsilaj yoktu. Bu tabii Marmara Denizi’nin hiçbir yerinde müsilaj yok anlamına da gelmiyor. Bizim örnekleme yaptığımız 23 istasyonda yok” diye konuştu.Fitoplankton patlamaları ile deniz suyu sıcaklığının müsilaj oluşumunda etkili olduğundan bahseden Öztürk, karasal kaynaklı azot ve fosfor yükü devam ettikçe tehlikenin süreceği uyarısında bulundu.‘REHAVETE KAPILMAMAK GEREK’Öztürk, bu sonuçtan dolayı rehavete kapılmamak gerektiğini, atık su arıtma konusunda çok yol alınmadığını, özellikle biyolojik atık su arıtma tesislerinin bir an önce devreye alınması ve 22 maddelik eylem planının ciddi şekilde izlenmesi gerektiğini vurguladı.Müsilaj etkisinin azalmasıyla deniz çayırlarının üzerinde müsilaj görmediklerini, mercanlar üzerindeki tabakanın da bazı bölgelerde tamamen kaybolduğunu aktaran Öztürk, “Buna sıfır diyemeyiz, biz bunu 0-10 arasında kategorize ediyoruz. Şu anda 1-2 yani en düşük seviyede. 1 hafta için rahat nefes alındı, umarız böyle devam eder” diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:#Müsilaj#Türk Deniz Araştırmaları Vakfı#TÜDAV

Bu Haber Hurriyet.com.tr'den Alıntılanmıştır. Kaynak: Hürriyet - Haber, Son Dakika Haberler, Güncel Gazete Haberleri