Didem
IFGT Vip üye
- Katılım
- 13 Ara 2020
- Mesajlar
- 3,345
- Tepkime puanı
- 14
- IFGT Puan
- 30
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2025 08:36Kanal D’nin izlenme rekorları kıran dizisi “Güller ve Günahlar”da Berrak karakterine hayat veren Oya Unustası, rolüne dair samimi açıklamalarda bulundu.
Haberin DevamıKanal D'nin her bölümü sürprizlerle örülü sevilen dizisi Güller ve Günahlar'ın Berrak'ı Oya Unustası samimi açıklamalarda bulundu.Berrak, kocasından habersiz doğurduğu kızını başka bir aileye vermiş bir kadın. Bu kadar ağır bir sırrı taşıyan bir karakteri canlandırmak size neler hissettirdi?
Oyuncu olarak derin zıtlıklar ve uçlar barındıran karakterleri oynamak bizler için özellikle daha çekici oluyor, normal bir insanın vereceği tepkilerden daha renkli tepkileri araştırmak durumunda kalıyorsunuz, bu mesleki anlamda tatmin veren bir durum. Ama tabii oynadığım karakterin kendini haklı gördüğü noktaları anlamak, benimsemek zorundayım, bu konu Berrak olunca zaman zaman beni kızdırıyor ve çaresiz bırakıyor ister istemez.
Bu gizli evlat hikâyesi, Berrak'ı nasıl bir duygusal noktada konumlandırıyor? Onunla empati kurmakta zorlandığınız anlar oldu mu?
Berrak annesi tarafından terk edilmiş ve sevgisiz büyümüş, yaralı bir kadın. Sevgi kavramını bizlerden daha farklı tanımlıyor, çeşitli üstünlükler üzerinden sevgisini koşullu şekilde veriyor ve asla sevildiğine inanmadığı için, sevgi alamıyor, toksik yaralı bir durumu var, aslında gerçekten sevmeyi bilmiyor. Kader'se onu yaralarıyla ve hatalarıyla çarpıcı şekilde yüzleştiren varlığıyla, sanki kendi çocukluğuyla karşılaşmış gibi canını acıtıyor her gördüğünde. Kendini sevemediği gibi, Kader'i de sevmeyi, benimsemeyi beceremiyor...
Berrak'ın geçmişte yaptığı bu tercihin yansımalarını oynarken nasıl bir iç yolculuk tasarladınız?
Hikayeye dair bilmediğimiz birçok ayrıntı bulunduğu için seyir zevkini bozmamak adına bu soruya açık bir cevap veremiyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki, her insanın içinde yaradılışı gereği gül bahçesi de, cehennem de bulunur. Hikayemiz bu yolculuğun nereye evrileceğini belirliyor, biz de adım adım karakterin bu gelişimini gözlemleyebileceğiz.Haberin DevamıBerrak'ın iki ergen kızına kilo ve başarı konusunda uyguladığı baskı, toplumda da çok tartışılan bir konu, böyle bir baskıcı anne figürünü canlandırmak sizi oyuncu olarak nasıl etkiledi?
Duygusal manipülasyon, sağlıksız bir sınır aşımıyla, karşındakine iyilik diye düşünerek yapılan küçük saygısızlıklar, aslında en "ben asla yapmam, iyi bi insanım ben" diyen insanın bile fark etmeden yaptığı küçük eylemlerin içinde gizlice bulunur. Kişi bu hallerinin farkındalığı için çok uyanık ve empati yapabilir olmalıdır. Berrak tabii çok bariz bir şekilde yapıyor, ben O'nun bu kalın çizgilerinde gezerken, kendim sevdiklerimi ne kadar gerçekten oldukları gibi kabul edebiliyorum diye düşünüyorum. Berrak kendime bakmamı sağlıyor, kendimizi tahlil etmek zor ama gerekli bir yüzleşme hepimiz için.Haberin DevamıBu sahnelerde genç oyuncularla çalışırken, gerçek hayattaki hassasiyetleri korumak adına sete özel yaklaşımlarınız oldu mu?Benim pırılpırıl genç dostlarım kendileri o kadar aydınlık ve bilinç sahibi ki, bütün bu bariz manipülatif yaklaşımların farkındalar tabii ki. Benim ekstra bir şey yapmama gerek kalmıyor, beraber eğlenerek çalışıyoruz.Karakterin özellikle mükemmel anne olma takıntısı seyirciden nasıl yorumlar alıyor?
Seyircimiz de eskisinden daha bilinçli bunu fark ediyorum. Daha önceden oynadığım kötü karakterlere dair tatsız yorumlar alırdım. Şimdiyse bunun bir senaryo olduğunun farkında olmaları beni rahatlatıyor, hep güzel yorumlar aldım. Spesifik olarak mükemmelliyetçiliği ile ilgili değil ama bütün olarak değerlendirmeleri hep olumlu,'bu kadar da olmaz! diye ekliyorlar tabii gülerek.Haberin DevamıBerrak'ı hazırlarken özel bir hazırlık süreciniz oldu mu?
Yönetmenimiz ve ekibimizle bir ön hazırlık sürecimiz oldu. Ortak bir dil belirlemek üzerine özenle ilerledik.
Sizi en zorlayan sahne ya da duygu durumu hangisiydi? Neden?
Kader'in sevgisine karşılık vermeyip, onu geri çevirmek durumunda kalmak Oya'yı zorluyor her seferinde. Bunun bir oyun olduğunu bilsem bile yine de zorluyor çünkü benim yapıma çok ters bir şey, Yade'yi insanın içine sokası geliyor. Ayrıca dışarıya karşı taktığı mükemmellik maskesinin ardında kalbinin derinlerinde kendini hep sevilmeyen, istenmeyen olarak gören, sonunda da gerçekten sevdiklerinin gözünde kendini o hale getiren birini oynamak da duygusal olarak ağır olabiliyor zaman zaman.
Berrak'ın sakladığı gerçekler açığa çıktığında nasıl bir dönüşüm yaşayacağını düşünüyorsunuz?
Kimse sonsuza kadar aşağılanmaya dayanamaz. Ayrıca kimse de saf kötü değildir, seçimleri insanı değiştirir, geliştirir. Bazen bazı zorunlu yalnızlıklar insanı kendine getirebilir. Bilemiyorum tabii, göreceğiz hep beraber.
Kendi hayatınızda ebeveynlik, baskı ve özgürlük dengesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ebeveynler de insandır, onlardan pürüzsüz bir mükemmellik beklemek hayalcilik olur. Kendim ebeveyn olmadığım için büyük büyük cümleler kurmak abes olur ama benim naçizane fikrim çocukları bizlere "ait", üzerlerinde tahakküm kuracağımız projeler gibi görmemek gerekir, üstten üstten bir öğretici konumuna öykünmek yerine, onların dünyasına saygı ile koruyucu melekler gibi rehberlik etmek doğru geliyor, baskı ve özgürlük sınırları benim için bu kavramlar üzerinden ancak belirlenebilir gibi. Tabii o korurken zarar vermeme ve aynı anda kendisini bulabilmesine destek olabilme dengesini kurabilmek, belki de dünyanın en en zor işi...Gözden Kaçmasın'Zıt kardeşler çok seviliyor'Haberi görüntüle
Haberle ilgili daha fazlası:#Oya Unustası#Güller Ve Günahlar#Berrak Tecer
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2025 08:36Kanal D’nin izlenme rekorları kıran dizisi “Güller ve Günahlar”da Berrak karakterine hayat veren Oya Unustası, rolüne dair samimi açıklamalarda bulundu.
Haberin DevamıKanal D'nin her bölümü sürprizlerle örülü sevilen dizisi Güller ve Günahlar'ın Berrak'ı Oya Unustası samimi açıklamalarda bulundu.Berrak, kocasından habersiz doğurduğu kızını başka bir aileye vermiş bir kadın. Bu kadar ağır bir sırrı taşıyan bir karakteri canlandırmak size neler hissettirdi?
Oyuncu olarak derin zıtlıklar ve uçlar barındıran karakterleri oynamak bizler için özellikle daha çekici oluyor, normal bir insanın vereceği tepkilerden daha renkli tepkileri araştırmak durumunda kalıyorsunuz, bu mesleki anlamda tatmin veren bir durum. Ama tabii oynadığım karakterin kendini haklı gördüğü noktaları anlamak, benimsemek zorundayım, bu konu Berrak olunca zaman zaman beni kızdırıyor ve çaresiz bırakıyor ister istemez.
Bu gizli evlat hikâyesi, Berrak'ı nasıl bir duygusal noktada konumlandırıyor? Onunla empati kurmakta zorlandığınız anlar oldu mu?
Berrak annesi tarafından terk edilmiş ve sevgisiz büyümüş, yaralı bir kadın. Sevgi kavramını bizlerden daha farklı tanımlıyor, çeşitli üstünlükler üzerinden sevgisini koşullu şekilde veriyor ve asla sevildiğine inanmadığı için, sevgi alamıyor, toksik yaralı bir durumu var, aslında gerçekten sevmeyi bilmiyor. Kader'se onu yaralarıyla ve hatalarıyla çarpıcı şekilde yüzleştiren varlığıyla, sanki kendi çocukluğuyla karşılaşmış gibi canını acıtıyor her gördüğünde. Kendini sevemediği gibi, Kader'i de sevmeyi, benimsemeyi beceremiyor...
Berrak'ın geçmişte yaptığı bu tercihin yansımalarını oynarken nasıl bir iç yolculuk tasarladınız?
Hikayeye dair bilmediğimiz birçok ayrıntı bulunduğu için seyir zevkini bozmamak adına bu soruya açık bir cevap veremiyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki, her insanın içinde yaradılışı gereği gül bahçesi de, cehennem de bulunur. Hikayemiz bu yolculuğun nereye evrileceğini belirliyor, biz de adım adım karakterin bu gelişimini gözlemleyebileceğiz.Haberin DevamıBerrak'ın iki ergen kızına kilo ve başarı konusunda uyguladığı baskı, toplumda da çok tartışılan bir konu, böyle bir baskıcı anne figürünü canlandırmak sizi oyuncu olarak nasıl etkiledi?
Duygusal manipülasyon, sağlıksız bir sınır aşımıyla, karşındakine iyilik diye düşünerek yapılan küçük saygısızlıklar, aslında en "ben asla yapmam, iyi bi insanım ben" diyen insanın bile fark etmeden yaptığı küçük eylemlerin içinde gizlice bulunur. Kişi bu hallerinin farkındalığı için çok uyanık ve empati yapabilir olmalıdır. Berrak tabii çok bariz bir şekilde yapıyor, ben O'nun bu kalın çizgilerinde gezerken, kendim sevdiklerimi ne kadar gerçekten oldukları gibi kabul edebiliyorum diye düşünüyorum. Berrak kendime bakmamı sağlıyor, kendimizi tahlil etmek zor ama gerekli bir yüzleşme hepimiz için.Haberin DevamıBu sahnelerde genç oyuncularla çalışırken, gerçek hayattaki hassasiyetleri korumak adına sete özel yaklaşımlarınız oldu mu?Benim pırılpırıl genç dostlarım kendileri o kadar aydınlık ve bilinç sahibi ki, bütün bu bariz manipülatif yaklaşımların farkındalar tabii ki. Benim ekstra bir şey yapmama gerek kalmıyor, beraber eğlenerek çalışıyoruz.Karakterin özellikle mükemmel anne olma takıntısı seyirciden nasıl yorumlar alıyor?
Seyircimiz de eskisinden daha bilinçli bunu fark ediyorum. Daha önceden oynadığım kötü karakterlere dair tatsız yorumlar alırdım. Şimdiyse bunun bir senaryo olduğunun farkında olmaları beni rahatlatıyor, hep güzel yorumlar aldım. Spesifik olarak mükemmelliyetçiliği ile ilgili değil ama bütün olarak değerlendirmeleri hep olumlu,'bu kadar da olmaz! diye ekliyorlar tabii gülerek.Haberin DevamıBerrak'ı hazırlarken özel bir hazırlık süreciniz oldu mu?
Yönetmenimiz ve ekibimizle bir ön hazırlık sürecimiz oldu. Ortak bir dil belirlemek üzerine özenle ilerledik.
Sizi en zorlayan sahne ya da duygu durumu hangisiydi? Neden?
Kader'in sevgisine karşılık vermeyip, onu geri çevirmek durumunda kalmak Oya'yı zorluyor her seferinde. Bunun bir oyun olduğunu bilsem bile yine de zorluyor çünkü benim yapıma çok ters bir şey, Yade'yi insanın içine sokası geliyor. Ayrıca dışarıya karşı taktığı mükemmellik maskesinin ardında kalbinin derinlerinde kendini hep sevilmeyen, istenmeyen olarak gören, sonunda da gerçekten sevdiklerinin gözünde kendini o hale getiren birini oynamak da duygusal olarak ağır olabiliyor zaman zaman.
Berrak'ın sakladığı gerçekler açığa çıktığında nasıl bir dönüşüm yaşayacağını düşünüyorsunuz?
Kimse sonsuza kadar aşağılanmaya dayanamaz. Ayrıca kimse de saf kötü değildir, seçimleri insanı değiştirir, geliştirir. Bazen bazı zorunlu yalnızlıklar insanı kendine getirebilir. Bilemiyorum tabii, göreceğiz hep beraber.
Kendi hayatınızda ebeveynlik, baskı ve özgürlük dengesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ebeveynler de insandır, onlardan pürüzsüz bir mükemmellik beklemek hayalcilik olur. Kendim ebeveyn olmadığım için büyük büyük cümleler kurmak abes olur ama benim naçizane fikrim çocukları bizlere "ait", üzerlerinde tahakküm kuracağımız projeler gibi görmemek gerekir, üstten üstten bir öğretici konumuna öykünmek yerine, onların dünyasına saygı ile koruyucu melekler gibi rehberlik etmek doğru geliyor, baskı ve özgürlük sınırları benim için bu kavramlar üzerinden ancak belirlenebilir gibi. Tabii o korurken zarar vermeme ve aynı anda kendisini bulabilmesine destek olabilme dengesini kurabilmek, belki de dünyanın en en zor işi...Gözden Kaçmasın'Zıt kardeşler çok seviliyor'Haberi görüntüle
Haberle ilgili daha fazlası:#Oya Unustası#Güller Ve Günahlar#Berrak Tecer
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2025 08:36Kanal D’nin izlenme rekorları kıran dizisi “Güller ve Günahlar”da Berrak karakterine hayat veren Oya Unustası, rolüne dair samimi açıklamalarda bulundu.
Haberin DevamıKanal D'nin her bölümü sürprizlerle örülü sevilen dizisi Güller ve Günahlar'ın Berrak'ı Oya Unustası samimi açıklamalarda bulundu.Berrak, kocasından habersiz doğurduğu kızını başka bir aileye vermiş bir kadın. Bu kadar ağır bir sırrı taşıyan bir karakteri canlandırmak size neler hissettirdi?
Oyuncu olarak derin zıtlıklar ve uçlar barındıran karakterleri oynamak bizler için özellikle daha çekici oluyor, normal bir insanın vereceği tepkilerden daha renkli tepkileri araştırmak durumunda kalıyorsunuz, bu mesleki anlamda tatmin veren bir durum. Ama tabii oynadığım karakterin kendini haklı gördüğü noktaları anlamak, benimsemek zorundayım, bu konu Berrak olunca zaman zaman beni kızdırıyor ve çaresiz bırakıyor ister istemez.
Bu gizli evlat hikâyesi, Berrak'ı nasıl bir duygusal noktada konumlandırıyor? Onunla empati kurmakta zorlandığınız anlar oldu mu?
Berrak annesi tarafından terk edilmiş ve sevgisiz büyümüş, yaralı bir kadın. Sevgi kavramını bizlerden daha farklı tanımlıyor, çeşitli üstünlükler üzerinden sevgisini koşullu şekilde veriyor ve asla sevildiğine inanmadığı için, sevgi alamıyor, toksik yaralı bir durumu var, aslında gerçekten sevmeyi bilmiyor. Kader'se onu yaralarıyla ve hatalarıyla çarpıcı şekilde yüzleştiren varlığıyla, sanki kendi çocukluğuyla karşılaşmış gibi canını acıtıyor her gördüğünde. Kendini sevemediği gibi, Kader'i de sevmeyi, benimsemeyi beceremiyor...
Berrak'ın geçmişte yaptığı bu tercihin yansımalarını oynarken nasıl bir iç yolculuk tasarladınız?
Hikayeye dair bilmediğimiz birçok ayrıntı bulunduğu için seyir zevkini bozmamak adına bu soruya açık bir cevap veremiyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki, her insanın içinde yaradılışı gereği gül bahçesi de, cehennem de bulunur. Hikayemiz bu yolculuğun nereye evrileceğini belirliyor, biz de adım adım karakterin bu gelişimini gözlemleyebileceğiz.Haberin DevamıBerrak'ın iki ergen kızına kilo ve başarı konusunda uyguladığı baskı, toplumda da çok tartışılan bir konu, böyle bir baskıcı anne figürünü canlandırmak sizi oyuncu olarak nasıl etkiledi?
Duygusal manipülasyon, sağlıksız bir sınır aşımıyla, karşındakine iyilik diye düşünerek yapılan küçük saygısızlıklar, aslında en "ben asla yapmam, iyi bi insanım ben" diyen insanın bile fark etmeden yaptığı küçük eylemlerin içinde gizlice bulunur. Kişi bu hallerinin farkındalığı için çok uyanık ve empati yapabilir olmalıdır. Berrak tabii çok bariz bir şekilde yapıyor, ben O'nun bu kalın çizgilerinde gezerken, kendim sevdiklerimi ne kadar gerçekten oldukları gibi kabul edebiliyorum diye düşünüyorum. Berrak kendime bakmamı sağlıyor, kendimizi tahlil etmek zor ama gerekli bir yüzleşme hepimiz için.Haberin DevamıBu sahnelerde genç oyuncularla çalışırken, gerçek hayattaki hassasiyetleri korumak adına sete özel yaklaşımlarınız oldu mu?Benim pırılpırıl genç dostlarım kendileri o kadar aydınlık ve bilinç sahibi ki, bütün bu bariz manipülatif yaklaşımların farkındalar tabii ki. Benim ekstra bir şey yapmama gerek kalmıyor, beraber eğlenerek çalışıyoruz.Karakterin özellikle mükemmel anne olma takıntısı seyirciden nasıl yorumlar alıyor?
Seyircimiz de eskisinden daha bilinçli bunu fark ediyorum. Daha önceden oynadığım kötü karakterlere dair tatsız yorumlar alırdım. Şimdiyse bunun bir senaryo olduğunun farkında olmaları beni rahatlatıyor, hep güzel yorumlar aldım. Spesifik olarak mükemmelliyetçiliği ile ilgili değil ama bütün olarak değerlendirmeleri hep olumlu,'bu kadar da olmaz! diye ekliyorlar tabii gülerek.Haberin DevamıBerrak'ı hazırlarken özel bir hazırlık süreciniz oldu mu?
Yönetmenimiz ve ekibimizle bir ön hazırlık sürecimiz oldu. Ortak bir dil belirlemek üzerine özenle ilerledik.
Sizi en zorlayan sahne ya da duygu durumu hangisiydi? Neden?
Kader'in sevgisine karşılık vermeyip, onu geri çevirmek durumunda kalmak Oya'yı zorluyor her seferinde. Bunun bir oyun olduğunu bilsem bile yine de zorluyor çünkü benim yapıma çok ters bir şey, Yade'yi insanın içine sokası geliyor. Ayrıca dışarıya karşı taktığı mükemmellik maskesinin ardında kalbinin derinlerinde kendini hep sevilmeyen, istenmeyen olarak gören, sonunda da gerçekten sevdiklerinin gözünde kendini o hale getiren birini oynamak da duygusal olarak ağır olabiliyor zaman zaman.
Berrak'ın sakladığı gerçekler açığa çıktığında nasıl bir dönüşüm yaşayacağını düşünüyorsunuz?
Kimse sonsuza kadar aşağılanmaya dayanamaz. Ayrıca kimse de saf kötü değildir, seçimleri insanı değiştirir, geliştirir. Bazen bazı zorunlu yalnızlıklar insanı kendine getirebilir. Bilemiyorum tabii, göreceğiz hep beraber.
Kendi hayatınızda ebeveynlik, baskı ve özgürlük dengesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ebeveynler de insandır, onlardan pürüzsüz bir mükemmellik beklemek hayalcilik olur. Kendim ebeveyn olmadığım için büyük büyük cümleler kurmak abes olur ama benim naçizane fikrim çocukları bizlere "ait", üzerlerinde tahakküm kuracağımız projeler gibi görmemek gerekir, üstten üstten bir öğretici konumuna öykünmek yerine, onların dünyasına saygı ile koruyucu melekler gibi rehberlik etmek doğru geliyor, baskı ve özgürlük sınırları benim için bu kavramlar üzerinden ancak belirlenebilir gibi. Tabii o korurken zarar vermeme ve aynı anda kendisini bulabilmesine destek olabilme dengesini kurabilmek, belki de dünyanın en en zor işi...Gözden Kaçmasın'Zıt kardeşler çok seviliyor'Haberi görüntüle
Haberle ilgili daha fazlası:#Oya Unustası#Güller Ve Günahlar#Berrak Tecer
Haberin DevamıKanal D'nin her bölümü sürprizlerle örülü sevilen dizisi Güller ve Günahlar'ın Berrak'ı Oya Unustası samimi açıklamalarda bulundu.Berrak, kocasından habersiz doğurduğu kızını başka bir aileye vermiş bir kadın. Bu kadar ağır bir sırrı taşıyan bir karakteri canlandırmak size neler hissettirdi?
Oyuncu olarak derin zıtlıklar ve uçlar barındıran karakterleri oynamak bizler için özellikle daha çekici oluyor, normal bir insanın vereceği tepkilerden daha renkli tepkileri araştırmak durumunda kalıyorsunuz, bu mesleki anlamda tatmin veren bir durum. Ama tabii oynadığım karakterin kendini haklı gördüğü noktaları anlamak, benimsemek zorundayım, bu konu Berrak olunca zaman zaman beni kızdırıyor ve çaresiz bırakıyor ister istemez.
Bu gizli evlat hikâyesi, Berrak'ı nasıl bir duygusal noktada konumlandırıyor? Onunla empati kurmakta zorlandığınız anlar oldu mu?
Berrak annesi tarafından terk edilmiş ve sevgisiz büyümüş, yaralı bir kadın. Sevgi kavramını bizlerden daha farklı tanımlıyor, çeşitli üstünlükler üzerinden sevgisini koşullu şekilde veriyor ve asla sevildiğine inanmadığı için, sevgi alamıyor, toksik yaralı bir durumu var, aslında gerçekten sevmeyi bilmiyor. Kader'se onu yaralarıyla ve hatalarıyla çarpıcı şekilde yüzleştiren varlığıyla, sanki kendi çocukluğuyla karşılaşmış gibi canını acıtıyor her gördüğünde. Kendini sevemediği gibi, Kader'i de sevmeyi, benimsemeyi beceremiyor...
Berrak'ın geçmişte yaptığı bu tercihin yansımalarını oynarken nasıl bir iç yolculuk tasarladınız?
Hikayeye dair bilmediğimiz birçok ayrıntı bulunduğu için seyir zevkini bozmamak adına bu soruya açık bir cevap veremiyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki, her insanın içinde yaradılışı gereği gül bahçesi de, cehennem de bulunur. Hikayemiz bu yolculuğun nereye evrileceğini belirliyor, biz de adım adım karakterin bu gelişimini gözlemleyebileceğiz.Haberin DevamıBerrak'ın iki ergen kızına kilo ve başarı konusunda uyguladığı baskı, toplumda da çok tartışılan bir konu, böyle bir baskıcı anne figürünü canlandırmak sizi oyuncu olarak nasıl etkiledi?
Duygusal manipülasyon, sağlıksız bir sınır aşımıyla, karşındakine iyilik diye düşünerek yapılan küçük saygısızlıklar, aslında en "ben asla yapmam, iyi bi insanım ben" diyen insanın bile fark etmeden yaptığı küçük eylemlerin içinde gizlice bulunur. Kişi bu hallerinin farkındalığı için çok uyanık ve empati yapabilir olmalıdır. Berrak tabii çok bariz bir şekilde yapıyor, ben O'nun bu kalın çizgilerinde gezerken, kendim sevdiklerimi ne kadar gerçekten oldukları gibi kabul edebiliyorum diye düşünüyorum. Berrak kendime bakmamı sağlıyor, kendimizi tahlil etmek zor ama gerekli bir yüzleşme hepimiz için.Haberin DevamıBu sahnelerde genç oyuncularla çalışırken, gerçek hayattaki hassasiyetleri korumak adına sete özel yaklaşımlarınız oldu mu?Benim pırılpırıl genç dostlarım kendileri o kadar aydınlık ve bilinç sahibi ki, bütün bu bariz manipülatif yaklaşımların farkındalar tabii ki. Benim ekstra bir şey yapmama gerek kalmıyor, beraber eğlenerek çalışıyoruz.Karakterin özellikle mükemmel anne olma takıntısı seyirciden nasıl yorumlar alıyor?
Seyircimiz de eskisinden daha bilinçli bunu fark ediyorum. Daha önceden oynadığım kötü karakterlere dair tatsız yorumlar alırdım. Şimdiyse bunun bir senaryo olduğunun farkında olmaları beni rahatlatıyor, hep güzel yorumlar aldım. Spesifik olarak mükemmelliyetçiliği ile ilgili değil ama bütün olarak değerlendirmeleri hep olumlu,'bu kadar da olmaz! diye ekliyorlar tabii gülerek.Haberin DevamıBerrak'ı hazırlarken özel bir hazırlık süreciniz oldu mu?
Yönetmenimiz ve ekibimizle bir ön hazırlık sürecimiz oldu. Ortak bir dil belirlemek üzerine özenle ilerledik.
Sizi en zorlayan sahne ya da duygu durumu hangisiydi? Neden?
Kader'in sevgisine karşılık vermeyip, onu geri çevirmek durumunda kalmak Oya'yı zorluyor her seferinde. Bunun bir oyun olduğunu bilsem bile yine de zorluyor çünkü benim yapıma çok ters bir şey, Yade'yi insanın içine sokası geliyor. Ayrıca dışarıya karşı taktığı mükemmellik maskesinin ardında kalbinin derinlerinde kendini hep sevilmeyen, istenmeyen olarak gören, sonunda da gerçekten sevdiklerinin gözünde kendini o hale getiren birini oynamak da duygusal olarak ağır olabiliyor zaman zaman.
Berrak'ın sakladığı gerçekler açığa çıktığında nasıl bir dönüşüm yaşayacağını düşünüyorsunuz?
Kimse sonsuza kadar aşağılanmaya dayanamaz. Ayrıca kimse de saf kötü değildir, seçimleri insanı değiştirir, geliştirir. Bazen bazı zorunlu yalnızlıklar insanı kendine getirebilir. Bilemiyorum tabii, göreceğiz hep beraber.
Kendi hayatınızda ebeveynlik, baskı ve özgürlük dengesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ebeveynler de insandır, onlardan pürüzsüz bir mükemmellik beklemek hayalcilik olur. Kendim ebeveyn olmadığım için büyük büyük cümleler kurmak abes olur ama benim naçizane fikrim çocukları bizlere "ait", üzerlerinde tahakküm kuracağımız projeler gibi görmemek gerekir, üstten üstten bir öğretici konumuna öykünmek yerine, onların dünyasına saygı ile koruyucu melekler gibi rehberlik etmek doğru geliyor, baskı ve özgürlük sınırları benim için bu kavramlar üzerinden ancak belirlenebilir gibi. Tabii o korurken zarar vermeme ve aynı anda kendisini bulabilmesine destek olabilme dengesini kurabilmek, belki de dünyanın en en zor işi...Gözden Kaçmasın'Zıt kardeşler çok seviliyor'Haberi görüntüle
Haberle ilgili daha fazlası:#Oya Unustası#Güller Ve Günahlar#Berrak Tecer
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2025 08:36Kanal D’nin izlenme rekorları kıran dizisi “Güller ve Günahlar”da Berrak karakterine hayat veren Oya Unustası, rolüne dair samimi açıklamalarda bulundu.
Haberin DevamıKanal D'nin her bölümü sürprizlerle örülü sevilen dizisi Güller ve Günahlar'ın Berrak'ı Oya Unustası samimi açıklamalarda bulundu.Berrak, kocasından habersiz doğurduğu kızını başka bir aileye vermiş bir kadın. Bu kadar ağır bir sırrı taşıyan bir karakteri canlandırmak size neler hissettirdi?
Oyuncu olarak derin zıtlıklar ve uçlar barındıran karakterleri oynamak bizler için özellikle daha çekici oluyor, normal bir insanın vereceği tepkilerden daha renkli tepkileri araştırmak durumunda kalıyorsunuz, bu mesleki anlamda tatmin veren bir durum. Ama tabii oynadığım karakterin kendini haklı gördüğü noktaları anlamak, benimsemek zorundayım, bu konu Berrak olunca zaman zaman beni kızdırıyor ve çaresiz bırakıyor ister istemez.
Bu gizli evlat hikâyesi, Berrak'ı nasıl bir duygusal noktada konumlandırıyor? Onunla empati kurmakta zorlandığınız anlar oldu mu?
Berrak annesi tarafından terk edilmiş ve sevgisiz büyümüş, yaralı bir kadın. Sevgi kavramını bizlerden daha farklı tanımlıyor, çeşitli üstünlükler üzerinden sevgisini koşullu şekilde veriyor ve asla sevildiğine inanmadığı için, sevgi alamıyor, toksik yaralı bir durumu var, aslında gerçekten sevmeyi bilmiyor. Kader'se onu yaralarıyla ve hatalarıyla çarpıcı şekilde yüzleştiren varlığıyla, sanki kendi çocukluğuyla karşılaşmış gibi canını acıtıyor her gördüğünde. Kendini sevemediği gibi, Kader'i de sevmeyi, benimsemeyi beceremiyor...
Berrak'ın geçmişte yaptığı bu tercihin yansımalarını oynarken nasıl bir iç yolculuk tasarladınız?
Hikayeye dair bilmediğimiz birçok ayrıntı bulunduğu için seyir zevkini bozmamak adına bu soruya açık bir cevap veremiyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki, her insanın içinde yaradılışı gereği gül bahçesi de, cehennem de bulunur. Hikayemiz bu yolculuğun nereye evrileceğini belirliyor, biz de adım adım karakterin bu gelişimini gözlemleyebileceğiz.Haberin DevamıBerrak'ın iki ergen kızına kilo ve başarı konusunda uyguladığı baskı, toplumda da çok tartışılan bir konu, böyle bir baskıcı anne figürünü canlandırmak sizi oyuncu olarak nasıl etkiledi?
Duygusal manipülasyon, sağlıksız bir sınır aşımıyla, karşındakine iyilik diye düşünerek yapılan küçük saygısızlıklar, aslında en "ben asla yapmam, iyi bi insanım ben" diyen insanın bile fark etmeden yaptığı küçük eylemlerin içinde gizlice bulunur. Kişi bu hallerinin farkındalığı için çok uyanık ve empati yapabilir olmalıdır. Berrak tabii çok bariz bir şekilde yapıyor, ben O'nun bu kalın çizgilerinde gezerken, kendim sevdiklerimi ne kadar gerçekten oldukları gibi kabul edebiliyorum diye düşünüyorum. Berrak kendime bakmamı sağlıyor, kendimizi tahlil etmek zor ama gerekli bir yüzleşme hepimiz için.Haberin DevamıBu sahnelerde genç oyuncularla çalışırken, gerçek hayattaki hassasiyetleri korumak adına sete özel yaklaşımlarınız oldu mu?Benim pırılpırıl genç dostlarım kendileri o kadar aydınlık ve bilinç sahibi ki, bütün bu bariz manipülatif yaklaşımların farkındalar tabii ki. Benim ekstra bir şey yapmama gerek kalmıyor, beraber eğlenerek çalışıyoruz.Karakterin özellikle mükemmel anne olma takıntısı seyirciden nasıl yorumlar alıyor?
Seyircimiz de eskisinden daha bilinçli bunu fark ediyorum. Daha önceden oynadığım kötü karakterlere dair tatsız yorumlar alırdım. Şimdiyse bunun bir senaryo olduğunun farkında olmaları beni rahatlatıyor, hep güzel yorumlar aldım. Spesifik olarak mükemmelliyetçiliği ile ilgili değil ama bütün olarak değerlendirmeleri hep olumlu,'bu kadar da olmaz! diye ekliyorlar tabii gülerek.Haberin DevamıBerrak'ı hazırlarken özel bir hazırlık süreciniz oldu mu?
Yönetmenimiz ve ekibimizle bir ön hazırlık sürecimiz oldu. Ortak bir dil belirlemek üzerine özenle ilerledik.
Sizi en zorlayan sahne ya da duygu durumu hangisiydi? Neden?
Kader'in sevgisine karşılık vermeyip, onu geri çevirmek durumunda kalmak Oya'yı zorluyor her seferinde. Bunun bir oyun olduğunu bilsem bile yine de zorluyor çünkü benim yapıma çok ters bir şey, Yade'yi insanın içine sokası geliyor. Ayrıca dışarıya karşı taktığı mükemmellik maskesinin ardında kalbinin derinlerinde kendini hep sevilmeyen, istenmeyen olarak gören, sonunda da gerçekten sevdiklerinin gözünde kendini o hale getiren birini oynamak da duygusal olarak ağır olabiliyor zaman zaman.
Berrak'ın sakladığı gerçekler açığa çıktığında nasıl bir dönüşüm yaşayacağını düşünüyorsunuz?
Kimse sonsuza kadar aşağılanmaya dayanamaz. Ayrıca kimse de saf kötü değildir, seçimleri insanı değiştirir, geliştirir. Bazen bazı zorunlu yalnızlıklar insanı kendine getirebilir. Bilemiyorum tabii, göreceğiz hep beraber.
Kendi hayatınızda ebeveynlik, baskı ve özgürlük dengesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ebeveynler de insandır, onlardan pürüzsüz bir mükemmellik beklemek hayalcilik olur. Kendim ebeveyn olmadığım için büyük büyük cümleler kurmak abes olur ama benim naçizane fikrim çocukları bizlere "ait", üzerlerinde tahakküm kuracağımız projeler gibi görmemek gerekir, üstten üstten bir öğretici konumuna öykünmek yerine, onların dünyasına saygı ile koruyucu melekler gibi rehberlik etmek doğru geliyor, baskı ve özgürlük sınırları benim için bu kavramlar üzerinden ancak belirlenebilir gibi. Tabii o korurken zarar vermeme ve aynı anda kendisini bulabilmesine destek olabilme dengesini kurabilmek, belki de dünyanın en en zor işi...Gözden Kaçmasın'Zıt kardeşler çok seviliyor'Haberi görüntüle
Haberle ilgili daha fazlası:#Oya Unustası#Güller Ve Günahlar#Berrak Tecer
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2025 08:36Kanal D’nin izlenme rekorları kıran dizisi “Güller ve Günahlar”da Berrak karakterine hayat veren Oya Unustası, rolüne dair samimi açıklamalarda bulundu.
Haberin DevamıKanal D'nin her bölümü sürprizlerle örülü sevilen dizisi Güller ve Günahlar'ın Berrak'ı Oya Unustası samimi açıklamalarda bulundu.Berrak, kocasından habersiz doğurduğu kızını başka bir aileye vermiş bir kadın. Bu kadar ağır bir sırrı taşıyan bir karakteri canlandırmak size neler hissettirdi?
Oyuncu olarak derin zıtlıklar ve uçlar barındıran karakterleri oynamak bizler için özellikle daha çekici oluyor, normal bir insanın vereceği tepkilerden daha renkli tepkileri araştırmak durumunda kalıyorsunuz, bu mesleki anlamda tatmin veren bir durum. Ama tabii oynadığım karakterin kendini haklı gördüğü noktaları anlamak, benimsemek zorundayım, bu konu Berrak olunca zaman zaman beni kızdırıyor ve çaresiz bırakıyor ister istemez.
Bu gizli evlat hikâyesi, Berrak'ı nasıl bir duygusal noktada konumlandırıyor? Onunla empati kurmakta zorlandığınız anlar oldu mu?
Berrak annesi tarafından terk edilmiş ve sevgisiz büyümüş, yaralı bir kadın. Sevgi kavramını bizlerden daha farklı tanımlıyor, çeşitli üstünlükler üzerinden sevgisini koşullu şekilde veriyor ve asla sevildiğine inanmadığı için, sevgi alamıyor, toksik yaralı bir durumu var, aslında gerçekten sevmeyi bilmiyor. Kader'se onu yaralarıyla ve hatalarıyla çarpıcı şekilde yüzleştiren varlığıyla, sanki kendi çocukluğuyla karşılaşmış gibi canını acıtıyor her gördüğünde. Kendini sevemediği gibi, Kader'i de sevmeyi, benimsemeyi beceremiyor...
Berrak'ın geçmişte yaptığı bu tercihin yansımalarını oynarken nasıl bir iç yolculuk tasarladınız?
Hikayeye dair bilmediğimiz birçok ayrıntı bulunduğu için seyir zevkini bozmamak adına bu soruya açık bir cevap veremiyorum. Ama şunu söyleyebilirim ki, her insanın içinde yaradılışı gereği gül bahçesi de, cehennem de bulunur. Hikayemiz bu yolculuğun nereye evrileceğini belirliyor, biz de adım adım karakterin bu gelişimini gözlemleyebileceğiz.Haberin DevamıBerrak'ın iki ergen kızına kilo ve başarı konusunda uyguladığı baskı, toplumda da çok tartışılan bir konu, böyle bir baskıcı anne figürünü canlandırmak sizi oyuncu olarak nasıl etkiledi?
Duygusal manipülasyon, sağlıksız bir sınır aşımıyla, karşındakine iyilik diye düşünerek yapılan küçük saygısızlıklar, aslında en "ben asla yapmam, iyi bi insanım ben" diyen insanın bile fark etmeden yaptığı küçük eylemlerin içinde gizlice bulunur. Kişi bu hallerinin farkındalığı için çok uyanık ve empati yapabilir olmalıdır. Berrak tabii çok bariz bir şekilde yapıyor, ben O'nun bu kalın çizgilerinde gezerken, kendim sevdiklerimi ne kadar gerçekten oldukları gibi kabul edebiliyorum diye düşünüyorum. Berrak kendime bakmamı sağlıyor, kendimizi tahlil etmek zor ama gerekli bir yüzleşme hepimiz için.Haberin DevamıBu sahnelerde genç oyuncularla çalışırken, gerçek hayattaki hassasiyetleri korumak adına sete özel yaklaşımlarınız oldu mu?Benim pırılpırıl genç dostlarım kendileri o kadar aydınlık ve bilinç sahibi ki, bütün bu bariz manipülatif yaklaşımların farkındalar tabii ki. Benim ekstra bir şey yapmama gerek kalmıyor, beraber eğlenerek çalışıyoruz.Karakterin özellikle mükemmel anne olma takıntısı seyirciden nasıl yorumlar alıyor?
Seyircimiz de eskisinden daha bilinçli bunu fark ediyorum. Daha önceden oynadığım kötü karakterlere dair tatsız yorumlar alırdım. Şimdiyse bunun bir senaryo olduğunun farkında olmaları beni rahatlatıyor, hep güzel yorumlar aldım. Spesifik olarak mükemmelliyetçiliği ile ilgili değil ama bütün olarak değerlendirmeleri hep olumlu,'bu kadar da olmaz! diye ekliyorlar tabii gülerek.Haberin DevamıBerrak'ı hazırlarken özel bir hazırlık süreciniz oldu mu?
Yönetmenimiz ve ekibimizle bir ön hazırlık sürecimiz oldu. Ortak bir dil belirlemek üzerine özenle ilerledik.
Sizi en zorlayan sahne ya da duygu durumu hangisiydi? Neden?
Kader'in sevgisine karşılık vermeyip, onu geri çevirmek durumunda kalmak Oya'yı zorluyor her seferinde. Bunun bir oyun olduğunu bilsem bile yine de zorluyor çünkü benim yapıma çok ters bir şey, Yade'yi insanın içine sokası geliyor. Ayrıca dışarıya karşı taktığı mükemmellik maskesinin ardında kalbinin derinlerinde kendini hep sevilmeyen, istenmeyen olarak gören, sonunda da gerçekten sevdiklerinin gözünde kendini o hale getiren birini oynamak da duygusal olarak ağır olabiliyor zaman zaman.
Berrak'ın sakladığı gerçekler açığa çıktığında nasıl bir dönüşüm yaşayacağını düşünüyorsunuz?
Kimse sonsuza kadar aşağılanmaya dayanamaz. Ayrıca kimse de saf kötü değildir, seçimleri insanı değiştirir, geliştirir. Bazen bazı zorunlu yalnızlıklar insanı kendine getirebilir. Bilemiyorum tabii, göreceğiz hep beraber.
Kendi hayatınızda ebeveynlik, baskı ve özgürlük dengesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Ebeveynler de insandır, onlardan pürüzsüz bir mükemmellik beklemek hayalcilik olur. Kendim ebeveyn olmadığım için büyük büyük cümleler kurmak abes olur ama benim naçizane fikrim çocukları bizlere "ait", üzerlerinde tahakküm kuracağımız projeler gibi görmemek gerekir, üstten üstten bir öğretici konumuna öykünmek yerine, onların dünyasına saygı ile koruyucu melekler gibi rehberlik etmek doğru geliyor, baskı ve özgürlük sınırları benim için bu kavramlar üzerinden ancak belirlenebilir gibi. Tabii o korurken zarar vermeme ve aynı anda kendisini bulabilmesine destek olabilme dengesini kurabilmek, belki de dünyanın en en zor işi...Gözden Kaçmasın'Zıt kardeşler çok seviliyor'Haberi görüntüle
Haberle ilgili daha fazlası:#Oya Unustası#Güller Ve Günahlar#Berrak Tecer