- Katılım
- 15 May 2025
- Mesajlar
- 2,665
- Tepkime puanı
- 540
- IFGT Puan
- 108
Persleri Dize Getiren Hükümdar "Tomris Hatun"
M.Ö 600 yılında yaşadığı ön görülen, adını tarihe ise altın harflerle yazdıran dünyanın ilk kadın hükümdarıdır Tomris Hatun.
Sakalar’ın büyük hükümdarı Alp Er Tunga’nın torunu olan Tomris Hatun, eşinin vefatı üzerine Sakalar’ın idaresini tamamen eline almıştır.
Orta Asya Saka Türkleri'nden Massaget kabilesine mensup olan Tomris Hatun, Perslerin acımasız hükümdarı Kiros ile evlenmeyi reddetmesinin ardından kendini savaşta bulur.
Herodotos’a göre, Kiros Babil’i ele geçirdikten sonra İskitler üzerine sefere çıkmıştır.
İskit hükümdarı Tomris’e elçi göndererek kendisiyle evlenmek istediğini bildirmiştir. Fakat asıl amacının İskitleri Pers egemenliğine katmak olduğunu anlayan Tomris ise onun bu isteğini kabul etmeyerek geri çevirmiştir.
Pers kralı bu hileyle İskitlere boyun eğdiremeyeceğini anlayarak gerçek niyetini gösterip ordusunu Aras Nehri üzerine getirmiştir.
Ardından ordusunun nehri geçebilmesi için bir köprü inşa ettirmiş ve bu şekilde nehrin karşı tarafına geçmelerini sağlamıştır.
Bir süre sonra Tomris, Kiros’a elçi göndererek ona kendilerine saldırmaktan vazgeçmesini bildirmiş, eğer vazgeçmezse İskit ülkesine doğru yoluna devam etmesini söylemiştir.
-
Pers kralı ve esir alarak beraberinde götürdüğü Lidya Kralı Kiros, İskitlere boyun eğdirmek için bir plan kurmuştur. Bu plan doğrultusunda Kiros’a büyük bir ziyafet düzenlenmesini, ziyafet sona ermeden Pers ordusunun zayıf güçteki askerlerini bu ziyafetin başında bırakıp ordunun geri kalanıyla birlikte nehrin kıyısına geri çekilmesi söylenmiştir.
Ziyafeti gören İskitlerin harekete geçip ziyafetten yararlanmak istedikleri esnada onların bu zayıf anını fırsat bilen nehrin kıyısındaki Pers ordusunun saldırıya geçmesi istenmiştir.
Ziyafeti gören Tomris’in ordusunun üçte biri ziyafet alanına gelmiş ve buradaki Pers askerlerini öldürerek ziyafetteki yemeklerle karınlarını doyurmaya başlamışlardır.
Yemek sırasında içtikleri şarabın etkisiyle sarhoş olan İskit askerleri bir süre sonra uykuya dalmıştır. Bu durumu gören beklemedeki Pers ordusu İskit askerlerinin üzerine saldırarak bir kısmını öldürmüş, bir kısmını ise esir almıştır.
Esir alınanlar arasında Tomris’in oğlu Spargapises de vardır.
Bir süre sonra oğlu ve askerlerinin bir kısmının öldüğünü haber alan Tomris, Kiros’a bir haber göndermiştir.
“Olanlardan gururlanma, cesaret ile değil hile ile kazandın.
Oğlumun ölüsünü bana geri ver ve ordularıma ettiğin hakarete rağmen cezalanmadan ülkemden çık git.
Eğer böyle yapmazsan İskitlerin güneş tanrısı üzerine yemin ederim ki, ne kadar haris olursan ol seninle başa çıkacağım”. demiştir.
Oğlumun ölüsünü bana geri ver ve ordularıma ettiğin hakarete rağmen cezalanmadan ülkemden çık git.
Eğer böyle yapmazsan İskitlerin güneş tanrısı üzerine yemin ederim ki, ne kadar haris olursan ol seninle başa çıkacağım”. demiştir.
Kiros, bu tehdide kulak asmayınca Tomris savaş hazırlıklarına başlayıp Kiros’un üzerine yürümüştür. MÖ 529 da Oxus Bölgesi’nde sabah vaktinde çok şiddetli bir savaş başlamıştır.
Her iki ordu da uzun süre birbirlerine üstünlük kuramamıştır. Ancak savaşın ilerleyen anlarında Pers askerlerinin çok büyük bir bölümüyle beraber Kiros’da öldürülmüş ve böylece Pers ordusunu yenmeyi başarmışlardır. Savaşın ardından Tomris elinde kan dolu bir tulum ile ölüler arasında Kiros’un cesedini aramıştır.
Tomris kısa bir süre sonra Kiros’un cansız bedenini bulur ve kafasını kanla dolu olan tulumun içine sokar ardından ise şu sözleri söyler;
“Canım sağ ve savaştan zaferle çıktım.
Ama sen hileyle oğlumu yakalayarak onu öldürdün.
Şimdi sana söz verdiğim gibi.
Hayatında kan içmeye doymamıştın şimdi benim elimden kana doyuyorsun”.
Ama sen hileyle oğlumu yakalayarak onu öldürdün.
Şimdi sana söz verdiğim gibi.
Hayatında kan içmeye doymamıştın şimdi benim elimden kana doyuyorsun”.
(Kaynak/Hbrmerkezi)

