YouTube YouTube’un Karanlık Dönemi 2015 – 2016 Yılları

Bugün platformdan hem içerik üreticilerinin hem de tüketici rolü üstlenen izleyicilerin gayet memnun olduğunu görebiliriz. Ancak iki grubun da YouTube’dan bol bol şikâyet ettiği birkaç yıl görmüştük ve bu dönem için en yalın haliyle ‘karanlık’ demek mümkün.

“2015 – 2016 yıllarında ne vardı ki bu sitede bir başlığa konu oldu acaba?” diye düşünüyor olabilirsiniz. Ancak dönemi anlattıkça hak vereceğinizi de düşünüyorum doğrusu. YouTube’un trend videolarını sergilediği kısmı slime yapılan videoların doldurduğu ve en iyi ihtimalle aynı bölümde bol bol yalan başlıklı içerik gördüğümüz dönem işte bu yıllara denk geliyor. Kaliteli içeriklerin izlenme sayılarının süründüğü ve sitede tutunmanın ancak bu seviyede içeriklerle mümkün olduğu, oldukça çirkin senelerdi. Elbette bu seneleri net bir şekilde işaretlemek kolay değil. Dolayısıyla tepki çekmeden belirtsek iyi olur, biraz öncesini, biraz sonrasını da dâhil sayabilirsiniz efenim.

Yazının devamında tahmin edebileceğiniz gibi bu sürece neden olan algoritmayı konuşacağız. Ancak dönemin bize kattığı, bu dönemi fark ederek eleştiri yapan Yorekok gibi isimleri de unutmamak lazım. Çirkin içeriklerin kolayca trendlere, ana sayfalara ulaşabildiği bu yıllarda da bu tip içeriklerle dalga geçen ya da kaliteli içeriğin seviyesini yükselterek izleyiciye ulaşmayı sürdürebilen çeşitli YouTube kanalları olmuştu. Bu kanallara, o yıllarda platformdan vazgeçmemizin önüne geçtikleri için teşekkür edelim. Peki, YouTube’un bu çirkin süreci uzun bir döneme yaymasının ve uygulamasının sebebi neydi?

YouTube Neden ‘Karanlık’ Bir Döneme Girdi​

Aslında platformun algoritmasının o güne kadar nasıl işlediğini ve o günden sonra nereye yönlendiğini doğru okumak gerekiyor. Bu okumayı yaptığımızda zaten cevap da kolayca ortaya çıkacak. YouTube’un içerik üreticileri o güne kadar çoğunlukla oyun videoları çeken insanlardı ve izleyiciler niş bir kitleydi. Özellikle 2013 ve hatta 2014 yıllarının başlarında en kolay bulabildiğimiz içerikler oynanış videoları, sokak röportajları ve ilginç olayların listelenmiş halleriydi diyebiliriz. Ancak YouTube hepimizin bildiği üzere video siteleriyle rekabetten kendisini sıyırıp ana akım medyaya karşı kılıçlarını da bahsettiğimiz yıllarda kuşandı. Bu elbette bir şeyleri tetikledi.

Algoritma yapısını bu durum özelinde yeniden oluşturan YouTube da, büyük abisi olan Google’ın izinden giderek yapay zekâ ile çalışmaya başladı. Bu şekilde ana sayfasını düzenliyor ve izleyicileri videolara yönlendiriyordu. İşte bu süreçte izleyicileri yorumlamayı ve kişisel tavsiyelerle izleyicileri platformda tutmayı öğrenmesi gerekti. Bahsettiğimiz süreç de YouTube’un yapay zekâ yazılımın izleyici profillerini öğrendiği ve bu nedenle de kaliteden bol bol feragat ettiği bir dönem haline geldi. Bu zaman aralığında platform içeriğin yalan olmasıyla pek ilgilenmiyor, kaliteli izleyiciyi kalitesizden ayırmıyordu. Daha çok nasıl ayırabileceğini öğrenmeye çalışıyor ve bu nedenle de bol bol sinirlerimizle oynuyordu. Ancak bu kavşakta doğru dönüşü kullandığını düşünebiliriz. Sonuç olarak bugün platform yaptığı önerilerle bizi delirtmiyor, aksine sanki gerçekten de bizi iyi tanıyor değil mi?