Google Adsense Gelirleri Hakkında Konuşulmayanlar

Google bugün ayaktaysa ve lider konumundaysa bunun en büyük sebebi reklam stratejileridir. Bu stratejilerin önemli bir yönü de elbette reklam gelirlerini içerik üreticileriyle paylaştıkları Adsense servisi. Ancak içerik üreticilerin bu konuda bir derdi olduğu da çok açık. Gelin olayın görülmeyenlerini görmeye çalışalım ve bu yazımızda Adsense gelirleri hakkında konuşalım.

Adsense ile ilgili bugün çekinmeden söylenebilen bir şeyle başlayalım olur mu? Gerçekten de bir sitenin yalnızca Adsense gelirleriyle hayatta kalabilmesi çok zor. Aynı şey YouTube kanalları için de geçerli elbette. Çoğu zaman BGBG (Bin Görüntülenme Başı Gelir) açısından fakire sadaka şeklinde bir ödeme alınabiliyor ve siteler gerçekçi gelir kapıları açmazlarsa işin Adsense ile yürümeyeceği çok açık. Buna rağmen neredeyse bütün sitelerde bu servisin reklamlarını görebiliyoruz. Peki, bu neden?

Adsense Bir Muhtaçlık, Bir Mecburiyet​

Google ile bu konuda rekabete tutuşabilen başka bir devi yıllardır göremedik. Elbette pastadan pay alan daha başka reklam servisleri de yer alıyor. Ancak söz konusu unsur gelir ve rekabetçi davranabilmek olduğunda kimse bu devle baş etme düşüncesi barındırmıyor. Diğer reklam servisleri ya çok büyük sitelerle önemli anlaşmalar imzalayarak ya da Adsense’e göre çok düşük ödemeler yapıp bu servisten faydalanamayanları havuzlarında toplayarak devam edebiliyorlar. Ne Yahoo, Yandex gibi diğer arama motorlarını, ne de Facebook, Microsoft gibi daha farklı kategorilerdeki devleri reklam servisi bağlamında Google’ın karşısına çıkarken göremiyoruz.

Bu rakipsizliği, ülkelerin rekabet kurumlarına takıldığında Google’ın başına da iş açıyor yanlış anlamayın. Türkiye de dâhil pek çok devlet defalarca Google’a cezalar kesti. Ancak başka fırsatın olmadığı bir tekel söz konusu ve burada tek suçlu Adsense mi bundan da emin değilim doğrusu.

Türkiye'dekiler İçin Bir Şans Daha Var​

Türkiye’de içerik üretenler için Adsense’in yarattığı bir şans halen var bunun da altını çizelim. Ülkemizdeki döviz kurlarının oynaklığı sebebiyle parası ülkemizden daha değerli olan bir topluma yönelik içerik üretmek (örneğin İngilizce içeriklerle ABD’den okur edinmek) ülkemizde maddi bir karşılık bulabiliyor. Bunu sitemizin takipçilerine de daha önce önermiştik. Ancak altını çizelim ki yanlış anlaşılmasın, bu Google’ın yarattığı bir avantaj değil. Koşullar nedeniyle oluşmuş bir durumdan söz ediyoruz. Servis o ülkelerin içerik üreticileri için dezavantajlı olmayı tıpkı ülkemizde olduğu gibi sürdürüyor.

Komisyon Oranları​

Servis ülkemizin büyük siteleriyle çeşitli iş anlaşmaları sağlıyor ve komisyonlarını da buna göre optimize ediyor. Ancak standart bir anlaşmada komisyon oranlarının da bel büktüğünü söylemezsek ayıp ederiz. Özellikle bir YouTube kanalı açısından düşünürsek servis gerçekten de “Kullansak ne, kullanmasak ne?” seviyesinde bir ödeme yapıyor. Zira eğer insanlar farklı iş anlaşması koşulları yaratamasalar buradan gelen ödemelerle ürettikleri kaliteli işlerin prodüksiyonunu karşılayabilme şansları bulunmuyor. Gerçekten üzücü. Komisyonlar site sahipleri için bir nebze daha iyi olsa da farklı iş anlaşmaları yakalamak da bu alanda daha zor orası gerçek.