- Katılım
- 24 May 2020
- Mesajlar
- 1,952
- Tepkime puanı
- 91
- Puanları
- 45
İtibar:
Agorafobi, bir alan boşluğu korkusudur. Kişi, kalabalıkların ve halka açık yerlerin önüne tamamen çıkmaktan korkar. Bu nedenle ya biriyle çıkmak ister ya da hiç çıkmaya cesaret edemez. Kalabalık bir ortamda yalnız kaldığında kendini kontrol edememekten korkmaya başlar. Kişi, her an her şey olacakmış gibi hisseder. Bu nedenle çevrelerinde genellikle acil çıkışlara yakın olmayı tercih ederler.
Bireyi, psikolojik açıdan olumsuz etkileyen bu kaygı bozukluğu, kişiyi kapana kısılmış, çaresiz ya da utanmış hissettirir. Mağdurlar, utanç verici bir durumda bir alanda kapana kısılmış hissederler. Daha da önemlisi, çevresinden çıkamayacağını hisseder. Bu olumsuz duygular, kontrolünü kaybedip delireceği, kalp krizi geçireceği ve hatta öleceği düşüncesine yol açar. Sonuç olarak kişinin, yaşam kalitesi de ciddi şekilde bozulabilir.
Agorafobi bozukluğu olan kişiler, halka açık yerlerde bulunmaktan, sosyalleşmekten, alışveriş merkezlerine ve mağazalara gitmekten, dar veya kapalı odalarda kalmaktan, kalabalık yerlerde bulunmaktan hatta otobüs, tren ya da uçakla seyahat etmekten bile korkarlar. Bu yüzden mümkün olduğunca bu yerlerden kaçınmaya çalışırlar. Üstelik bu tür yerlerde bulunmanın çok şiddetli korkularını yaşamaya başlarlar. Kısacası agorafobisi olan kişiler, genellikle zihinlerinde zor durumda olduklarını düşünürler ve olumsuz düşüncelere sahiptirler.
Bu bozukluğun, kişilik özellikleriyle ilişkili olduğu da söylenebilir. Çünkü mükemmeliyetçi olarak bilinen obsesif kişilerin, bu bozukluğa sahip olma olasılığı çok daha yüksektir. Bu durumun önemli nedenlerinden biri de bu kişilerin ‘ya hep ya hiç’ mottosunu benimsemiş olmalarıdır.
Ancak hangi seviyede olursa olsun, söz konusu bireyin bir uzmana başvurması şarttır. ‘Agorafobi nasıl atlatılır’ sorusunun cevabı da tam olarak burada en önemli kısmı teşkil eder.
Bu noktada sağlıklı ve düzenli bir terapi de büyük oranda işe yarayacaktır. Aynı zamanda hastaların aldıkları psikolojik destek sayesinde hangi durumların bu kaygılara yol açtığını, zamanla nasıl üstesinden gelineceğini ve çevrede, bu kaygıların nasıl yönetileceğini de hastalar, öğrenme fırsatı bulacaklardır.
Fobileri tedavi etmenin bir diğer önemli yöntemi de EMDR terapisidir. Yaygın olarak travma tedavisi olarak bilinen EMDR terapisi, çeşitli anksiyete bozukluklarının tedavisinde de kullanılabilir. Bu terapi ile kişinin olumsuz düşünce içeriği, bütüncül olarak tedavi edilir ve bu hastalığa sahip bireyi sistematik olarak bu olumsuz düşünceye karşı duyarsızlaştırmayı amaçlar. Son yıllarda giderek daha popüler hale gelen VR teknolojisi ve sanal gerçeklik gözlükleri, fobilerin tedavisinde de olumlu sonuçlar gösteriyor. Sanal gerçeklik gözlükleri kullanılarak terapist gözetiminde kapalı alanlar, asansörler, MR makineleri, yükseklikler gibi kaygılar ele alınır. Bu olaylar, sonrasında terapist gözetiminde anı yaşıyormuş gibi kontrol edilir.
Agorafobi nedeniyle hastalar, evden çıkamayacak hale geldiyse ilk yapılması gereken, tıpkı erken dönemlerde olduğu gibi bir terapiste başvurmaktır. Çünkü hastalık, ağır bir aşamaya ilerlerse tedavi için hastaneye yatış gerekli hale gelebilir. Hastalığın evresi ne olursa olsun, hastalığın tedavisi sırasında alkol ve uyuşturucudan uzak durmak iyileşme sürecini hızlandırmak için esastır.
Agorafobi, potansiyel olarak ilerleyebilen bir hastalık olmasına rağmen hastalar, bir uzman muayenehanesi ile bu hastalığı çok çabuk yenebilir ve mutlu, sağlıklı günlerine geri dönebilirler.
Bireyi, psikolojik açıdan olumsuz etkileyen bu kaygı bozukluğu, kişiyi kapana kısılmış, çaresiz ya da utanmış hissettirir. Mağdurlar, utanç verici bir durumda bir alanda kapana kısılmış hissederler. Daha da önemlisi, çevresinden çıkamayacağını hisseder. Bu olumsuz duygular, kontrolünü kaybedip delireceği, kalp krizi geçireceği ve hatta öleceği düşüncesine yol açar. Sonuç olarak kişinin, yaşam kalitesi de ciddi şekilde bozulabilir.
Agorafobi bozukluğu olan kişiler, halka açık yerlerde bulunmaktan, sosyalleşmekten, alışveriş merkezlerine ve mağazalara gitmekten, dar veya kapalı odalarda kalmaktan, kalabalık yerlerde bulunmaktan hatta otobüs, tren ya da uçakla seyahat etmekten bile korkarlar. Bu yüzden mümkün olduğunca bu yerlerden kaçınmaya çalışırlar. Üstelik bu tür yerlerde bulunmanın çok şiddetli korkularını yaşamaya başlarlar. Kısacası agorafobisi olan kişiler, genellikle zihinlerinde zor durumda olduklarını düşünürler ve olumsuz düşüncelere sahiptirler.
Agorafobi neden olur?
Agorafobinin nedenleri ve oluşturabileceği durumlar şu şekilde sıralanabilir:- Sinir sistemini ilgilendiren biyolojik nedenlerin varlığı
- Aile bireylerinde bu tür psikolojik rahatsızlıkların bulunması
- Tren, metro, otobüs, asansör ve uçak gibi kişinin kontrol edemediği alanlarda bulunma
- Taciz, tecavüz, doğal afet veya erken yaşta kayıp travma geçirmiş olma
Bu bozukluğun, kişilik özellikleriyle ilişkili olduğu da söylenebilir. Çünkü mükemmeliyetçi olarak bilinen obsesif kişilerin, bu bozukluğa sahip olma olasılığı çok daha yüksektir. Bu durumun önemli nedenlerinden biri de bu kişilerin ‘ya hep ya hiç’ mottosunu benimsemiş olmalarıdır.
Agorafobi belirtileri nelerdir?
Agorafobi kendini birçok farklı durumda gösterir. Bu durumları açıklamak için bireyin, agorafobi korkusu belirtileri gösterdiğini daha ayrıntılı olarak fark etmek zor değildir:- Evden çıkma konusunda zorluk yaşarlar ya da tek başına dışarı çıkamaz veya zorlanır.
- Kalabalık ortamlardan uzak durmaya özen gösterir ve böyle ortamlarda bulunmak asla istemezler.
- Tünele girme problemi, tiyatro ya da sinemaya gitmede sorun yaşarlar. Toplu taşımayla seyahat edemez ve kapalı otoparklarda bulunamazlar.
- Neredeyse bütün günü kaygılarla geçirmiş olurlar.
- Kaygıları kontrol altına almakta zorlanırlar.
- Asansör, otobüs ve uçak gibi yerlerde asla bulunamazlar.
Agorafobi nasıl teşhis edilir?
Agorafobi teşhisinin konulması için doktor ve terapist tarafından kişiye çeşitli sorular sorulabilir. Bu sorulardan bazıları şu şekilde sıralanabilir:- Evinizden ve mekanınızdan ayrıldığınızda nasıl hissediyorsunuz?
- Bu dönemde kendinizi stresli ve endişeli hissediyor musunuz?
- Satın alımlarınızı ve görevlerinizi dışarıdan temin etmeleri için başkalarını işe alıyor musunuz?
- Korktuğunuz için saklandığınız bir alan, yer veya durum var mı? Eğer böyle bir korkunuz varsa bu korkunun sebebi nedir?
- Açık alanda bulunduğunda
- Evden dışarıya yalnız bir şekilde çıktığında
- Toplu taşıma kullandığında
- Sırada durma ya da kalabalığın içinde bulunduğunda
- Asansör, tiyatro salonu gibi kapalı mekânlarda bulunduğunda
Agorafobi nasıl tedavi edilir?
Bu rahatsızlıktan dolayı huzursuz olan bireyler, ilk olarak korktukları ve kaygı duymaya başladıkları alanların ne olduğunu öğrenmeye çalışmalıdır. Akabinde kademe kademe kişi, kendisini bu alanlara maruz bırakmalıdır. Bireysel denemelerle kişinin bunu gerçekleştirebiliyor olması, agorafobi hastalığının daha fazla ilerlemeden müdahale edilebilir seviyede olduğu anlamına gelir.Ancak hangi seviyede olursa olsun, söz konusu bireyin bir uzmana başvurması şarttır. ‘Agorafobi nasıl atlatılır’ sorusunun cevabı da tam olarak burada en önemli kısmı teşkil eder.
Bu noktada sağlıklı ve düzenli bir terapi de büyük oranda işe yarayacaktır. Aynı zamanda hastaların aldıkları psikolojik destek sayesinde hangi durumların bu kaygılara yol açtığını, zamanla nasıl üstesinden gelineceğini ve çevrede, bu kaygıların nasıl yönetileceğini de hastalar, öğrenme fırsatı bulacaklardır.
Fobileri tedavi etmenin bir diğer önemli yöntemi de EMDR terapisidir. Yaygın olarak travma tedavisi olarak bilinen EMDR terapisi, çeşitli anksiyete bozukluklarının tedavisinde de kullanılabilir. Bu terapi ile kişinin olumsuz düşünce içeriği, bütüncül olarak tedavi edilir ve bu hastalığa sahip bireyi sistematik olarak bu olumsuz düşünceye karşı duyarsızlaştırmayı amaçlar. Son yıllarda giderek daha popüler hale gelen VR teknolojisi ve sanal gerçeklik gözlükleri, fobilerin tedavisinde de olumlu sonuçlar gösteriyor. Sanal gerçeklik gözlükleri kullanılarak terapist gözetiminde kapalı alanlar, asansörler, MR makineleri, yükseklikler gibi kaygılar ele alınır. Bu olaylar, sonrasında terapist gözetiminde anı yaşıyormuş gibi kontrol edilir.
Agorafobi nedeniyle hastalar, evden çıkamayacak hale geldiyse ilk yapılması gereken, tıpkı erken dönemlerde olduğu gibi bir terapiste başvurmaktır. Çünkü hastalık, ağır bir aşamaya ilerlerse tedavi için hastaneye yatış gerekli hale gelebilir. Hastalığın evresi ne olursa olsun, hastalığın tedavisi sırasında alkol ve uyuşturucudan uzak durmak iyileşme sürecini hızlandırmak için esastır.
Agorafobi, potansiyel olarak ilerleyebilen bir hastalık olmasına rağmen hastalar, bir uzman muayenehanesi ile bu hastalığı çok çabuk yenebilir ve mutlu, sağlıklı günlerine geri dönebilirler.