Güncel Bursa Gezilecek Yerler Listesi

1. Ulu Camii


Bursa gezilecek yerler listenizin ilk sırasında, kentin en önemli simgelerinden biri olan Ulu Camii’ye yer verebilirsiniz.
Evliya Çelebi’nin hakkında “Bursa’nın Ayasofya’sı” yakıştırmasını yaptığı dini yapı, Niğbolu Seferi dönüşünde I. Bayezid’in emri doğrultusunda 1396-1399 yılları arasında inşa edilmiş.
Caminin yapımını, Ali Neccar ya da Hacı İvaz’ın üstlendiği düşünülüyor. Ancak tüm araştırmalara rağmen bu konuda kesin bir bilgiye varılamamış.
İbadete açılmasının ardından Bursa halkının oldukça saygı duyduğu bir mekân haline gelen camide, ilk hutbeyi Somuncu Baba ismiyle de tanınan Şeyh Hamid-i Veli Hazretleri okumuş. İlk imamı olarak ise Süleyman Çelebi görev yapmış.
Dikdörtgen planlı ve sekiz kubbeli Ulu Camii, biri Moğol ordularının Bursa’yı işgali sırasında, diğeri 1413’teki Karamanoğulları’nın kuşatması esnasında olmak üzere iki defa yakılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış. Neyse ki bu olaylar, kudretli yapının yalnızca dış cephesinde zarara yol açmış.
Caminin dış duvarlarındaki bu izler, iç kısımlara geçildiğinde yerlerini harika detaylara bırakıyor. Bu detayların başında ise Hacı Abdülaziz oğlu Mehmed tarafından yapılan, Selçuklu ile Osmanlı oyma üslupları arasındaki geçişi simgeleyen minber geliyor. Yapı, aynı zamanda bizzat Yavuz Sultan Selim tarafından hediye edilen Kâbe Örtüsü’ne ev sahipliği yapıyor.

2. Yeşil Camii & Yeşil Türbe


Bursa, Osmanlı mimarisinin ilk dönem eserlerine merak duyan gezginlere paha biçilemez fırsatlar sunuyor. Bu döneme dair eserler söz konusu olduğunda çinileriyle ünlü Yeşil Camii ve Yeşil Türbe hemen akıllara geliyor.
Kendisiyle aynı adı taşıyan külliyenin parçası konumundaki cami, Çelebi Mehmed’in emri doğrultusunda ve Hacı İvaz gözetiminde 1414-1419 yılları arasında inşa edilmiş. Caminin tam karşısında yer alan Çelebi Mehmed’e ait türbe de yine aynı mimarın imzasını taşıyor.
Selçuklu mimarisinden esintiler taşıyan caminin adı, bir zamanlar minarelerini kaplayan çinilerin renginden geliyor. Tıpkı Orhan Gazi ve Yıldırım camileri gibi ters “T” şeklinde plana sahip dini yapıya görkem katan çiniler, şimdilerde yalnızca mihrap ile mahfil bölümlerinde varlıklarını koruyor.
Cami, Osmanlı döneminde orijinal fonksiyonu dışında ayrıca bir devlet dairesi gibi kullanılmış. İbadet alanının doğusundaki salon Anadolu Beylerbeyliği’ne, batıdaki ise Rumeli Beylerbeyliği’nin kullanımına sunulmuş.
Çinileri kadar ahşap, mermer ve hat işçiliğiyle de ziyaretçilerinin hayranlığını kazanan caminin ardından türbeye geçtiğinizde yine benzer karakteristikte süslemeleri yakından inceleyebilirsiniz. İki kattan oluşan bu zarif yapıda, Çelebi Mehmed ile çocuklarının mezarları bulunuyor.

3. Osman Gazi & Orhan Gazi Türbeleri


Osmanlı’nın bir sınır beyliğinden devlete dönüştüğü topraklar üzerinde yer alan Bursa’da ziyaret edilmeye fazlasıyla değer diğer tarihi mekânlar ise Osman Gazi ve Orhan Gazi Türbeleri.
Yapıların bulunduğu alanda, Bizans döneminden kalma metropolit manastırı Sainte Elle ya da dilimizdeki adıyla Gümüşlü Kümbet’in kalıntıları yer alıyormuş.
Kentin Osmanlı hâkimiyetine geçmesinin ardından Orhan Gazi, manastırın şapeli yerine bir türbe inşa ettirerek babasının naaşını buraya taşıtmış. Orhan Gazi Türbesi ise ilk inşa edilen yapının tam karşısına gelecek şekilde konumlandırılmış.
Tophane Parkı’nda yer alan türbelerden Osman Gazi’ye ait olanı, sekizgen planlı tasarıma sahip. Oğlununki ise kare formunda tasarlanmış. Her iki türbe de sadelikleri ile dikkat çekiyor. Hatta pencerelerin üzerindeki süslemeler yapılırken bile bu durumun korunmasına özen gösterilmiş.
Orhan Gazi Türbesi, tüm orijinal detaylarını koruyarak günümüze ulaşmayı başarmış. Ne yazık ki babasının türbesi önce 1801 yılında çıkan yangında, sonrasında ise 1855’teki depremde ağır hasar almış ve yıkılmış. Ancak Sultan Abdülaziz’in emri doğrultusunda 1863 yılında aslına uygun olarak yeniden inşa ettirilmiş.

4. Tophane Saat Kulesi


Zarif mimarisi ile dikkatleri üzerine toplayan Tophane Saat Kulesi, ilk olarak Sultan Abdülaziz döneminde inşa edilmiş. Lakin içerisinde bulunduğu Tophane Parkı’nın adıyla anılan yapı, 20. yüzyılın başlarında bilinmeyen bir sebepten dolayı yıkılmış.
Takvimler 1904 yılını gösterdiğinde, saat kulesinin yeniden yapımına başlanmış. Yalnızca bir yıl içerisinde yeniden kullanılabilir hale getirilen kule, II. Abdülhamit’in tahta çıkışının şerefine 1906’da dönemin valisi Reşit Mümtaz Paşa tarafından hizmete açılmış.
Mimari açıdan İstanbul’daki adaşıyla benzerlikler gösteren, 33 metre yüksekliğe ve 5 metreye yakın ene sahip altı katlı yapının her bir yüzünde saat bulunuyor. Bununla birlikte günümüzde hiçbiri çalışmıyor.
Yapı, uzun süre boyunca belediye tarafından yangınları gözetlemek için kullanılmış. Bu amaç doğrultusunda görevli kulenin güney kısmındaki girişten içeri girip 89 basamaklı merdiven aracılığıyla yukarı çıkıyormuş.
Mimariye ilgi duymasanız bile saat kulesinin olduğu yere mutlaka gitmenizi öneririm. Çünkü yapının bulunduğu alandan panoramik kent manzarasını gayet rahat biçimde seyredip bol bol fotoğraf çekebilirsiniz.

5. Koza Han


Tarihi mekânlarda zaman geçirmekten ve özgün alıveriş fırsatlarını değerlendirmekten hoşlanıyorsanız, Ulu Camii’ye yakın konumdaki Koza Han’ı Bursa gezilecek yerler listenize ekleyebilirsiniz.
Han, İstanbul’da kendi adına yaptırdığı cami ve külliyeye gelir sağlaması amacıyla Sultan II. Bayezid tarafından 1491 yılında inşa ettirilmiş. Tarihi yapının inşa sürecini yönetme görevi ise dönemin ünlü mimarlarından Abdül ula bin Pulat Şah’a verilmiş.
Yapı, iki katlı ve 95 odalı olarak tasarlanmış. Merkezinde bir avlu bulunan ana bölüm, eskiden ahır olarak kullanılan kısımla çevrelenmiş. Bu bölüm, günümüzde Dış Koza Han adıyla anılıyor.
Handa eskiden ipek üretiminde kullanılan kozaların ticareti yapılıyormuş. Hatta yapının adı da buradan geliyor. Bir zamanlar tüccarların kiraladığı odalar, şimdilerde dükkânlara dönüşmüş durumda.
Bu dükkânların büyük bölümünde ipekten üretilmiş giyim ürünlerinin satışı yapılıyor. Küçük bir kısmındaysa hediyelik eşya satışına ve yeme-içme kategorisine odaklı işletmeler faaliyet gösteriyor.
Tarih ve alışveriş tutkunlarına keyif dolu saatler yaşama olanağı sunan mekân hakkındaki tüm detayları öğrenmek için “Koza Han: Bursa’nın Tarihi Alışveriş Merkezi” başlıklı içeriğimize birkaç dakikanızı ayırabilirsiniz.

• Adres: Uzunçarşı Cd., 16010 Osmangazi/Bursa
• Ziyaret Saatleri: 08.00-19.30

6. Irgandı Köprüsü


Ülkemizde Bursa kadar mimari açıdan çeşitliliğe sahip çok az şehir bulunuyor. Osmangazi ve Yıldırım ilçeleri arasındaki Gökdere üzerine kurulu Irgandı Köprüsü, kentin bu özelliğini simgeleyen en önemli kanıtlardan bir tanesi.
II. Murad’ın Osmanlı tahtında oturduğu 1442 yılında Irgandı Ali oğlu Hıca Muslihuddin tarafından inşa ettirilen yapı, görünüm ve işlev açısından Venedik’teki Rialto, Floransa’daki Ponte Vecchio, Bulgaristan’ın Lofça kentindeki Osma Köprüsü ile benzer özellikler taşıyor.
Köprü inşa edilirken yalnızca ulaşım kolaylığı sağlaması istenmemiş. Üzerine sonradan eklendiği tahmin edilen bölümler vasıtasıyla aynı zamanda ticari bir merkez olması planlanmış. İşin açıkçası bunda da bir hayli başarılı olunmuş gibi duruyor.
Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde “biraz” abartıya kaçarak köprü üzerinde 200 dükkân olduğunu belirtmiş. Ancak gerçekte yapı üzerinde karşılıklı konumlanan ve vakti zamanında hallaçların faaliyet gösterdiği yalnızca 32 dükkân yer alıyor.
Her yıl ekim ayında Irgandı Köprüsü Uluslararası Sanat Günleri’ne ev sahipliği yapan tarihi yapı, ne yazık ki orijinal haliyle günümüze ulaşamamış.
Önce 1854 yılında meydana gelen depremde, sonrasında Türk ordusundan kaçan Yunan askerleri tarafından dinamitlenmesi nedeniyle kullanılamayacak duruma gelmiş. Onarımı içinse 1988-2004 yılları arasında hummalı çalışmalar yapılmış.

7. Muradiye Külliyesi


Bursa söz konusu olduğunda akla ilk olarak zengin bitki örtüsüne atıfta bulunularak yapılan “Yeşil” yakıştırması geliyor. Ancak Osmanlı hanedan üyelerine ait türbelerin sayısından dolayı kent aynı zamanda “Sultanlar Kabristanı” olarak da anılıyor.
Kentin bu yönüne odaklanmak isterseniz, ziyaret önceliğinizi 1425-1426 yılları arasında II. Murat tarafından yaptırılan Muradiye Külliyesi’ne verebilirsiniz. Bu sayede döneme özgü mimari detaylar ve devlet gelenekleriyle ilgili önemli bilgiler edinebilirsiniz.
Külliye, ilk inşa edildiği dönemde cami, sıbyan mektebi, medrese, hamam, Sultan II. Murat’ın kendi türbesi ve darüşşifa bölümlerinden oluşuyormuş. Kanuni ve II. Bayezid döneminde yapılan eklemeler nedeniyle tarihi yapı kompleksindeki türbe sayısı bir hayli artmış.
İbadet dışında barınma gibi farklı amaçlar için kullanılan Muradiye Camii, türbeler dışında günümüzde külliyenin en fazla ziyaretçi çeken bölümünü oluşturuyor.
Yapı grubunun medrese kısmı ise şimdilerde kanser tanı merkezine ev sahipliği yapıyor. Engelli bireylerin hizmetine açık hamam da yine varlığını günümüze taşımış bölümler arasında yer alıyor.
Bünyesinde Mezar Taşları Müzesi’ni barındıran tarihi yapı kompleksine yönelik tüm detayları “Bursa Muradiye Camii ve Külliyesi Hakkında Bilgiler” başlığı altında bulabilirsiniz.

• Adres: Prof. Dr. Halil İnalcık Sk., 16050 Osmangazi/Bursa
• Ziyaret Saatleri: 07.00-19.00

8. Hanlar Bölgesi & Kapalıçarşı


Başkentlik unvanını sonradan İstanbul’a kaptırmış olmasına rağmen Bursa, hanedan üyeleri için asırlar boyunca önemini korumuş.
Bunun bir kanıtı olarak da Osmanlı soyundan gelenler, gerek şehre saygılarını göstermek gerekse de imparatorluğun farklı yerlerinde kendi adlarını taşıyan yapılara gelir sağlaması amacıyla çok sayıda han inşa ettirmiş. Zamanla bu geleneğe kentin zenginleri de katılmış.
Bu gelenek sayesinde yapımları gerçekleştirilen tarihi yapıların büyük bölümü, kentin Hanlar Bölgesi adı verilmiş kısmında varlıklarını korumaya devam ediyor. Yedi asra yakın geçmişe sahip bölgede, daha önce sizlere anlattığım Koza dışında daha ziyaret edilebilecek birçok yapı kompleksi bulunuyor.
İpek Han, bölgedeki en büyük yapı olma özelliği taşıyor. Pirinç Han, Emir Han, Geyve Han, Fidan Han ve Tuzhan da sadece mimari detaylarıyla değil, aynı zamanda bünyelerinde barındırdıkları alışveriş fırsatlarıyla görülmeyi fazlasıyla hak ediyor.
Tabii konu Hanlar Bölgesi olunca asırlar boyunca türlü hadiselere meydan okuyarak günümüze ulaşmış Kapalıçarşı’ya ayrı bir parantez açmak gerekiyor.
Çarşının inşa sürecinde benimsenen üslup, Orhan Gazi zamanında ortaya çıkmış. Kentin Osmanlı hâkimiyetine geçmesinin ardından kurulan pazarların üstü zamanla kapatılmaya başlamış.
Bu ticari alanların genişlemesi sonrasında ise Uzun Çarşı olarak anılan mekân ortaya çıkmış. Çeşitli meslek gruplarının faaliyet gösterdiği çarşı, zamanla asıl adı yerine mimari yapısından dolayı “Kapalı” ismiyle anılmaya başlanmış.

9. Emir Sultan Camii ve Külliyesi


Ülkemizde Eyüp Sultan Türbesi’nin ardından en çok ziyaret edilen dini yapı olma özelliği taşıyan Emir Sultan Camii ve Külliyesi, 15. yüzyılda Yıldırım Bayezid’in kızı Hundi Fatma Hatun tarafından eşi adına inşa ettirilmiş.
Kendisiyle aynı adı taşıyan mezarlığın hemen yanı başında yer alan yapı grubunun en önemli parçası konumundaki cami, kentteki diğer tüm türdeşlerine göre daha büyük boyutlara sahip kubbesiyle tanınıyor.
1507’de avlu ve üç kubbeli revak eklenen dini yapı, uzun süre boyunca mihrabındaki çini süslemeleriyle dikkat çekmiş. Ancak camide gerçekleştirilen en son tadilat sırasında mihrap mermerle kaplanmış.
Külliyenin günümüzde yoğun ziyaret edilmesinin altında yatan ana sebep konumundaki Emir Sultan Türbesi de zamanın aşındırıcı etkisinden payını fazlasıyla almış.
Caminin tam karşısında yer alan türbeden ayrıldıktan sonra rotanızı külliyenin günümüze ulaşabilen bir diğer önemli bölümüne, yani hamama çevirebilirsiniz.
Dini yapı grubu ile ilgili detaylar için “Bursa Emir Sultan Camii ve Külliyesi” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

• Adres: Emir Sultan Cami, 16360 Yıldırım/Bursa