• 🔊 Sponsor - Sohbet'in yeni adı Haylaz.NET açıldı. Sen de hemen aramıza katılmak için TIKLA 📌
  • 🔊 Sponsor - Türkiye'nin resmi mobil sohbet sitesi Mobil.Gen.TR açıldı! Tüm mobil cihazlardan giriş yapmak için TIKLA 📌

  • IRCForumlari.Gen.Tr Türkiye'nin Güncel IRC Forum Sitesi
    IRCForumlari.Gen.Tr IRC Forum sitesine katılım zahmetsiz ve ücretsizdir.
    Konu içeriğini görebilmek için lütfen üye olun. Aksi taktirde içeriği göremezsiniz.
  • Değerli ziyaretçilerimiz;

    Türkiye'nin en yeni, gelişmiş, özgün ve güvenli bilgi ağına hoşgeldiniz! Şimdiye dek internet dünyasında bir çok başarı elde etmiş projeye imza attık "IRCForumlari.Gen.TR" bunlara en yakın örnek diyebiliriz. Son olarak ta IRCForumlari.Gen.Tr siz değerli kullanıcılarımız ile buluşturmanın mutluluğu içerisindeyiz. Sizde bu MEGA ve Stabil projenin bir parçası olmak isterseniz kolayca bize katılabilirsiniz. Saygılarımızla. IRCForumlari.Gen.TR

Çanakkale şehidinin iki aylık oğluna yazdıkları duygulandırdı: Katiyen ağlama

[IF] Konu Bilgileri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Güncel Haber kategorisinde Sedh tarafından oluşturulan Çanakkale şehidinin iki aylık oğluna yazdıkları duygulandırdı: Katiyen ağlama başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 1 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Güncel Haber
Konu Başlığı Çanakkale şehidinin iki aylık oğluna yazdıkları duygulandırdı: Katiyen ağlama
Konbuyu başlatan Sedh
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan Sedh

Sedh

www.zirvechat.org
Süper Moderatör
Katılım
4 Haz 2020
Mesajlar
29,762
Tepkime puanı
7
Puanları
38

İtibar:

AAOluşturulma Tarihi: Haziran 15, 2025 12:01 Anafartalar Cephesi'nde 25 yaşında şehit düşen teğmen Behzat Kerim Efendi'nin hatıratında oğluna hitaben yazdıkları duygulandırdı. “Katiyen ağlama” diyen şehit teğmen, mektubunda "Allah göstermesin, sen şu zilletleri görseydin benim ferdi hayatım senin için bir leke olmaz mıydı? Bırak, Ben öleyim. Var olsun senin hakiki annen, vatan" diyor.
Haberin Devamı Çanakkale Savaşı'nda vatan savunması için 110 yıl önce geldiği Gelibolu Yarımadası'nda 25 yaşında şehit düşen teğmenin, cephede iki aylık oğluna hitaben hatıra defterine yazdığı notlar okuyanları duygulandırıyor.OKUYANLARIN GÖZLERİNİ YAŞARTIYORÇanakkale'nin kanla yoğrulmuş topraklarında 1915'te yaşanan savaşın kahramanlarından, cephedeyken baba olduğu haberini alan İstanbullu Behzat Kerim Efendi'nin hiç görmediği oğluna yazdığı mektup, okuyanların gözlerini yaşartıyor.AA muhabirinin Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi arşivinden derlediği bilgiye göre, önce Vefa Lisesi ardından Mekteb-i Hukuk'tan mezun olan, Beylerbeyi'ndeki eski İhtiyat Zabitan Mektebi'nde (Yedek Subay Okulu) askeri eğitim alan Behzat Kerim Efendi, 1. Balkan Savaşı'na katıldı, Çongra Muharebesi'nde yaralandı.Haberin DevamıÇANAKKALE CEPHESİ'NDE SAVAŞTISavaş sonrası ticaretle uğraşan Behzat Kerim Efendi, Osmanlı'nın 1. Dünya Savaşı'na katıldığını ilan etmesiyle 4. Kolordu'daki askeri birliğe teğmen olarak atanmasının ardından kendi isteğiyle Çanakkale Cephesi'ne gitti.25 YAŞINDA ŞEHİT DÜŞTÜGelibolu Yarımadası'nda Kerevizdere ve Kemalyeri'ndeki şiddetli çatışmalara katılan genç teğmen, Anafartalar Cephesi'ndeki ilk taarruza iştirak etti ve 6 Ağustos 1915'te süngü hücumu esnasında 25 yaşında şehit düştü.110 YILLIK HATIRA DEFTERİTeğmen Behzat Kerim Efendi'nin, içinde babası ve iki aylık oğlu Ertuğrul'a hitaben yazdığı notların da yer aldığı hatıra defteri, şehadetinin ardından özel eşyaları arasında bulundu.Vatanı uğruna canını hiçe sayan kahramanlar arasında yer alan genç teğmenin cephedeki duygu ve düşüncelerini aktardığı hatıratı, ailesinin de onayıyla şehadetinden 4 ay sonra Kurtuluş Savaşı yıllarında ulusal direnişi destekleyen gazeteler arasında yer alan Tanin'de "Bir Şehidin Defter-i Hatıratından" başlığıyla yayımlandı.Haberin Devamı"ÇANAKKALE DEĞİL, DEMİR VE KAN KALEYE GİDİYORUM"Şehit teğmen Behzat Kerim Efendi, çok sevdiği ailesinden ve İstanbul'dan ayrılırken kaleme aldığı hatıralarında şu ifadelere yer verdi:"Oh! Artık emelime nail oldum. Ben de nihayet, dinim, yurdum, şen ve mesut hatırat ile berhayat sevgili İstanbul için canımı feda edebileceğim çünkü Çanakkale'ye, hayır haşa, Çanakkale değil, demir ve kan kaleye gidiyorum. Şimendiferdeyim (tren). Babamın İstanbul'da benden gizleye gizleye nurlu çehresinden akıttığı mebzul (pek çok) yaşları, Nebihe'nin kadınca coşkunluklarını, hatta sevgili yavrumun bana bir selam-ı veda yollar gibi gül ağzından döktüğü hüzn-ü alud (hüzünlü) figanı görmedim, Duymadım bile.Haberin DevamıBen İstanbul'u, ebediyen Müslüman ve Türk kalacak olan şu mübarek halife ve hakanlar yurdunu müdafaa ederken ihtiyar babamın saadetine, masum yavrumun hayatına, sevgili Nebihe'min ırzına, bilhassa hiç tanımadığım anacığımın Merkez Efendi'deki asude mezarına uzanan kirli menfur (iğrenç) elleri kıracağımı biliyorum. Bu gayeye vusul için icap ederse bir İngiliz gibi katı kalpli, bir Moskof gibi vahşi olacağım. Binabirin (bundan dolayı) babamdan, zevce (eş) ve evladımdan hatta hepsinden kıymetli İstanbul'dan bi-teessür (üzülmeden) güle güle ayrılıyorum. Selam sana, ey kalbimin Kabe'si İstanbul. Ölüme gidenler sana veda ediyorlar.Haberin Devamı OĞLUNU RÜYASINDA GÖRMÜŞ! ‘BABA, BAK, BEN SENİN ÖLDÜĞÜNE HİÇ AĞLAMIYORUM’Şehit teğmen, cephede gördüğü rüyaya yer verdiği 26 Temmuz 1915 tarihli hatırasında ise şunları anlattı:"Dün gece garip bir rüya gördüm. İki gün devam eden harbin tabii yorgunlukları beni bitap bırakmıştı. Mukaddematını (başlangıcını) tahattur edemiyorum, yalnız hatırlıyorum ki yavrum Ertuğrul pürneşe başımı okşuyor, 'Baba, bak, ben senin öldüğüne hiç ağlamıyorum. Gülüyorum.' diyordu."KATİYEN AĞLAMA"Hakikaten, evladım, ben şu gaza meydanında, düşman karşısında şehit olursam, katiyen ağlama. Bilakis gül çünkü, hiç tanımadığın baban, sana Fatih'i düşmanın elinde esir, liva-yı (bayrak) İslam'ı serengül, mesacit (Medine'nin kuzeyindeki yedi mescide verilen isim) ve mabedi harap ve muhakkar (okunduğunda veya üzerinde taşındığında Allahü tealanın muhafazasına kavuşmaya vesile olan ayet-i kerimeler) göstermemek için öldü. Allah göstermesin, sen şu zilletleri görseydin benim ferdi hayatım senin için bir leke olmaz mıydı? Bırak, Ben öleyim. Var olsun senin hakiki annen, vatan. Ben o kadar vehham (kuruntulu) değilim. Fakat, bilmem, nasıl bir zaaf-ı hisse kapıldım. Bu rüyadan sonra ateşe girmezden evvel hemen abdest alıyor, anneciğimin beşikte bir müvekkil-i sıyanet (koruma) olmak üzere başucumda açtığı iz'amı Allah'ın birliği ve İslam'ın vahdeti için daraban edilmeyen kalbimin üzerine koyuyorum."Haberin Devamı "HASRET MEKTUPLARIN TAMAMINDA VAR"ÇOMÜ Atatürk ve Çanakkale Savaşlarını Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Barış Borlat, AA muhabirine, Çanakkale Cephesi'ndeki askerlerin büyük çoğunluğunun evli hatta bir bölümünün çocuğunun olduğunu söyledi.Bu nedenle askerlerin ailelerini geride bırakarak cepheye geldiklerini anımsatan Borlat, "Bu durum askerler açısından aile hasretini beraberinde getirdiğini, anne babalara da evlatlarının hasretini bırakmaktaydı. Çanakkale Cephesi'ndeki askerlerin, siper ardında en çok düşündükleri şeylerden biri de aileleri olmuştu." diye konuştu.Borlat, Behzat Kerim Efendi'nin de günümüze ulaşan hatıratında, muharebe ettiği bölgeleri, evladına ve ailesine olan hasretini anlattığını ifade ederek, şunları kaydetti:"SON MEKTUPLARINI YAZMIŞLAR""Hasret halini yazılan mektupların tamamında yer aldığını görüyoruz. Dönemin subaylarının yazdığı günlük ve hatıratlarda, ailelerine gönderdikleri mektup örneklerinin bir kısmını da görüyoruz. Bu gönderilen mektuplar, aileye ulaşmadan cephede şehit olacak ya da son mektubunu yazarken şehit olacak. Behzat Kerim Efendi'nin şehit olduğu ağustos muharebeleri sırasında 13 Ağustos'ta 57. Alay Komutanı da ailesinden aldığı mektubu okumuş ve ailesiyle ilgili o kurgu içinde son mektubunu yazacağı sırada şehit olmuştur. Aileler evlerinde ya da askerler cephe hattında belki de son mektuplarını yazmışlardı. Bu mektuplar niye önemli? Çanakkale Cephesi'ndeki askerlerin en büyük kaygıları şu, 'Savaşmaktan korkmuyoruz, korktuğumuz sadece bir şey var unutulmak.' Biz bu mektuplar vasıtasıyla askerin bu kaygısının ortadan kalktığını 110 yıl sonra da olsa mektuplar vasıtasıyla 110 yıl önceki o ruh halini, cephe içerisinde ne hissettiğini de anlamış ve hissetmiş olacağız."
Haberle ilgili daha fazlası:#Çanakkale Şehidi#Behzat Kerim Efendi#Çanakkale Savaşı

684e8b551f20a2984e65f3ae.jpg


684e8b681f20a2984e65f3b0.jpg


684e8b871f20a2984e65f3b2.jpg


684e8bb51f20a2984e65f3b4.jpg


Bu Haber Hurriyet.com.tr'den Alıntılanmıştır. Kaynak: Hürriyet - Haber, Son Dakika Haberler, Güncel Gazete Haberleri