Ozan Kadimoğlu
IF Üyesi
- Katılım
- 8 Mar 2023
- Mesajlar
- 152
- Tepkime puanı
- 16
- Puanları
- 18
İtibar:
Demans hastalığı; hafızayı, sosyal yetileri ve zihinsel aktiviteleri olumsuz olarak etkileyen bir hastalıktır. En sık gözlenen çeşidi Alzheimer hastalığıdır; en sık gözlenen ikinci çeşidi ise vasküler demans olarak bilinmektedir.
Demans ismi, Latince’de zihin anlamına gelen mens kelimesinden türemiştir. Kelime anlamı olarak demans, zihnin yitirilmesi anlamına gelir. Demans hastalığı aniden ortaya çıkan bir hastalık değildir. Bu hastalığın belirtileri kendini yavaş yavaş gösterir ve zamanla ilerleyerek devam eder. Bazı demanslar ise vücudun alması gereken bir maddeyi yeterince alamaması sonucunda ortaya çıkabilirler. Bu tarz demanslar, ilerleyici değildirler ve genellikle geri dönüşü olan durumlardırlar.
Bunun yanında bazı demanslar, vücuda alınan yabancı bir maddenin ya da ilacın yan etkisi olarak da görülebilir. Yabancı bir madde ya da ilaç sebebiyle oluşan demanslarda da yine tedavi mümkündür ve bu demanslar da ilerleyici değillerdir.
Demans hastalığının çok fazla çeşidi bulunmaktadır. Bu hastalığa sahip olan bireylerin yaklaşık olarak %70’i, Alzheimer olarak bilinen demans hastalığına sahiptirler. Bireylerin geçirdikleri bir inme sonucunda oluşan tür ise vasküler demans olarak adlandırılır ve en çok gözlemlenen ikinci demans türü olarak ön plana çıkar.
Beynin istisnasız bütün bölgelerinde, görevlerini layığı ile yapmaya çalışan hücreler bulunmaktadır. Bu hücreler herhangi bir sebepten zarar görürse, işlevlerini yerlerine getiremezler.
Demans hastalığı, beyinde bulunan bazı hücrelerin zarar görmesi sonucu ortaya çıkar. Hücrelerin gördüğü hasar ne kadar büyük ise, hastalığın seyri de buna bağlı olarak hızlı bir şekilde ilerleyebilir. Hasarın büyüklüğüne göre, bireylerde gözlemlenen belirtiler ve şiddetleri de değişiklik gösterebilir. Beyinde görülen hasar, hücrelerin düzgün bir şekilde çalışmasını engeller. Birbirleri ile iletişim kurmak zorunda olan hücreler arasındaki iletişim yeteneklerini kısıtlar. Beyin hücreleri, kendi aralarında sağlıklı bir iletişim kuramadıklarında ise, bireyde düşünme, davranış, hafıza ve buna benzer fonksiyonların tamamı ya da bazıları olumsuz etkilenebilir.
Hasar gören hücrelerin bulunduğu bölgeler ve sorumlu oldukları işler, bireylerdeki demans türünü belirleyici roldedirler. Hastalığa sahip bireylerde en sık rastlanan belirti ise hafıza kaybıdır. Çünkü genellikle beynin hafıza ile ilgili işlerden sorumlu bölgesi olan hipokampus hasar görmüş olur. Demansın en sık rastlanan türü olan Alzheimer hastalığında da genel olarak zarar gören ilk bölge budur.
Demans hastalığında erken tanı, çok önemlidir. Bazı demans türlerinde geriye dönüş mümkün değildir; hastalığın seyrinin kontrol altına alınabilmesi adına erken teşhis çok önemlidir. Erken teşhis sayesinde mevcut tedavilerden alınabilecek verimin maksimize edilmesi mümkün olmaktadır. Bununla birlikte erken teşhis, ileriki dönemler için ne gibi değişiklikler yapılmasına karar verilebilmesi için hastalara ve yakınlarına zaman kazandırır.
Demans hastalığının orta evresinde ise, belirtiler daha da şiddetlenir ve hayatı kısıtlayıcı noktaya gelir. Orta evrede gözlemlenen semptomlar genel olarak insanların isimlerini unutmak, yaşanılan evin içerisinde kaybolmak, insanlarla iletişim kurarken sıkıntılar yaşamaya başlamak, kişisel bakımı yapamayacak bir hale gelmek, yaşanan yakın geçmişteki olayları hatırlayamamak, sürekli olarak gezinme halinde bulunmak, tekrar tekrar aynı soruları sorup cevapları unutmak olarak sayılabilirler.
Son evreye gelindiğinde ise, hastalar genellikle başka bireylere tam bağımlı hale gelmiş olurlar. Bu evreye gelen hastalar neredeyse hiç hareket etmeden hayatlarına devam ederler. Hafıza kullanımı çok büyük hasara uğramış olur ve fiziksel olarak da belirtiler kendilerini tam olarak göstermeye başlarlar. Bu evreye gelen hastalarda en sık rastlanan semptomlar zaman ve mekan algısının yitirilmesi, başka bireylere tam bağımlı hale gelinmesi, hareket ederken ve yürürken ciddi sıkıntılar yaşanması, akraba ve arkadaşların tanınamaması, agresiflik ve kişilik değişiklikleri olarak sayılabilirler.
Hastalarda, kendine yakın olan insanların desteği çok önemlidir. Bu hastalığa sahip olan bireylere kompleks ve zorlayıcı görevler verilmemelidir; aksine bütün görevler kolaylaştırılmalıdır. Hastaların çevresi, çok fazla kalabalık olmamalıdır. Aynı zamanda yaşadıkları ortam da sadeleştirilmeli ve zihni yoran her şeyden uzak tutulmalıdırlar.
Demans ismi, Latince’de zihin anlamına gelen mens kelimesinden türemiştir. Kelime anlamı olarak demans, zihnin yitirilmesi anlamına gelir. Demans hastalığı aniden ortaya çıkan bir hastalık değildir. Bu hastalığın belirtileri kendini yavaş yavaş gösterir ve zamanla ilerleyerek devam eder. Bazı demanslar ise vücudun alması gereken bir maddeyi yeterince alamaması sonucunda ortaya çıkabilirler. Bu tarz demanslar, ilerleyici değildirler ve genellikle geri dönüşü olan durumlardırlar.
Bunun yanında bazı demanslar, vücuda alınan yabancı bir maddenin ya da ilacın yan etkisi olarak da görülebilir. Yabancı bir madde ya da ilaç sebebiyle oluşan demanslarda da yine tedavi mümkündür ve bu demanslar da ilerleyici değillerdir.
Demans hastalığının çok fazla çeşidi bulunmaktadır. Bu hastalığa sahip olan bireylerin yaklaşık olarak %70’i, Alzheimer olarak bilinen demans hastalığına sahiptirler. Bireylerin geçirdikleri bir inme sonucunda oluşan tür ise vasküler demans olarak adlandırılır ve en çok gözlemlenen ikinci demans türü olarak ön plana çıkar.
Demans neden oluşur?
Sağlıklı bir bireyin yaşamsal fonksiyonlarını sorunsuz olarak devam ettirebilmesi için vücudun farklı yerlerinden sorumlu olan beyin, hatasız çalışmalıdır. Beynin, her biri farklı işlevlerden sorumlu olacak şekilde çalışan birden fazla bölgesi bulunmaktadır. Bu bölgelerden bazıları hafıza ile ilgili iken; farklı bir bölge de hareket etme ya da düşünme ile ilgili olabilir.Beynin istisnasız bütün bölgelerinde, görevlerini layığı ile yapmaya çalışan hücreler bulunmaktadır. Bu hücreler herhangi bir sebepten zarar görürse, işlevlerini yerlerine getiremezler.
Demans hastalığı, beyinde bulunan bazı hücrelerin zarar görmesi sonucu ortaya çıkar. Hücrelerin gördüğü hasar ne kadar büyük ise, hastalığın seyri de buna bağlı olarak hızlı bir şekilde ilerleyebilir. Hasarın büyüklüğüne göre, bireylerde gözlemlenen belirtiler ve şiddetleri de değişiklik gösterebilir. Beyinde görülen hasar, hücrelerin düzgün bir şekilde çalışmasını engeller. Birbirleri ile iletişim kurmak zorunda olan hücreler arasındaki iletişim yeteneklerini kısıtlar. Beyin hücreleri, kendi aralarında sağlıklı bir iletişim kuramadıklarında ise, bireyde düşünme, davranış, hafıza ve buna benzer fonksiyonların tamamı ya da bazıları olumsuz etkilenebilir.
Hasar gören hücrelerin bulunduğu bölgeler ve sorumlu oldukları işler, bireylerdeki demans türünü belirleyici roldedirler. Hastalığa sahip bireylerde en sık rastlanan belirti ise hafıza kaybıdır. Çünkü genellikle beynin hafıza ile ilgili işlerden sorumlu bölgesi olan hipokampus hasar görmüş olur. Demansın en sık rastlanan türü olan Alzheimer hastalığında da genel olarak zarar gören ilk bölge budur.
Demansın türleri
Beynin zarar gördüğü bölgeye göre, zararın büyüklüğüne göre ya da hastalığın oluşum sebebine göre farklı demans türleri ortaya çıkabilir. Bu demans türleri arasında en sık rastlanan ve ilerleyici olan birkaç tür aşağıda sıralanmıştır:- Alzheimer Hastalığı
- Vasküler Demans
- Lewy Cisimciği Demansı
- Frontotemporal Demans
- Karışık demans
Demans hastalığının görülme sıklığı nedir?
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) yapmış olduğu çalıştırmalar sonucu elde ettiği verilere göre dünya genelinde yaklaşık olarak 50 milyon demans hastası vardır. Bu hastaların yaklaşık %60’ı, düşük ve orta gelirli ülkelerde ikamet etmektedirler. Dünya genelinde, her sene yaklaşık olarak 10 milyon yeni demans teşhisi konulmaktadır.Demansın belirtileri nelerdir?
Demans belirtileri birbirlerine göre farklılık gösterebilir; en bilinen ve neredeyse bütün demans türleri için geçerli olan bir takım belirtiler aşağıda sıralanmıştır:- Hafıza problemi yaşanması
- İletişim kurmada problem yaşanması
- Konuşurken sıkıntı yaşanması
- Herhangi bir işe odaklanamama
- Muhakeme yeteneğini kaybedilmesi
- Dikkat bozukluğunun yaşanması
- Yargı algısının bozulması
- Görsel algıda sıkıntı yaşama
Demans hastalığında erken tanı, çok önemlidir. Bazı demans türlerinde geriye dönüş mümkün değildir; hastalığın seyrinin kontrol altına alınabilmesi adına erken teşhis çok önemlidir. Erken teşhis sayesinde mevcut tedavilerden alınabilecek verimin maksimize edilmesi mümkün olmaktadır. Bununla birlikte erken teşhis, ileriki dönemler için ne gibi değişiklikler yapılmasına karar verilebilmesi için hastalara ve yakınlarına zaman kazandırır.
Demansın evrelere göre semptomları nelerdir?
Demans hastalığının 3 evresi bulunmaktadır; bunlar erken evre, orta evre ve geç evre olarak sınıflandırılabilirler. Erken evrede gözlemlenen belirtiler, genel olarak bireyler tarafından dikkate alınmazlar ve bu da teşhis konulmasına geciktirir. Erken evre aşamasında gözlemlenen yaygın semptomlar unutkanlık, zamanı takip edememek ve daha önce gidilen ve bilinen yerlerde kaybolmak olarak sayılabilirler.Demans hastalığının orta evresinde ise, belirtiler daha da şiddetlenir ve hayatı kısıtlayıcı noktaya gelir. Orta evrede gözlemlenen semptomlar genel olarak insanların isimlerini unutmak, yaşanılan evin içerisinde kaybolmak, insanlarla iletişim kurarken sıkıntılar yaşamaya başlamak, kişisel bakımı yapamayacak bir hale gelmek, yaşanan yakın geçmişteki olayları hatırlayamamak, sürekli olarak gezinme halinde bulunmak, tekrar tekrar aynı soruları sorup cevapları unutmak olarak sayılabilirler.
Son evreye gelindiğinde ise, hastalar genellikle başka bireylere tam bağımlı hale gelmiş olurlar. Bu evreye gelen hastalar neredeyse hiç hareket etmeden hayatlarına devam ederler. Hafıza kullanımı çok büyük hasara uğramış olur ve fiziksel olarak da belirtiler kendilerini tam olarak göstermeye başlarlar. Bu evreye gelen hastalarda en sık rastlanan semptomlar zaman ve mekan algısının yitirilmesi, başka bireylere tam bağımlı hale gelinmesi, hareket ederken ve yürürken ciddi sıkıntılar yaşanması, akraba ve arkadaşların tanınamaması, agresiflik ve kişilik değişiklikleri olarak sayılabilirler.
Demansın teşhisi nasıl yapılır?
Demans hastalığının teşhisinin konulabilmesi adına yapılabilecek herhangi bir modern tıp testi bulunmamaktadır. Bu hastalıktan şüphelenen bireyler doktora gittiği takdirde, detaylı bir muayene ve klinik incelemeye tabi tutulurlar. Doktorun soruları, hastalığın belirlenmesinde kritik önem taşır. Farklı bir hastalıktan şüpheleniliyor ise, gerekli tetkikler yapılmalıdır. Kan testleri ya da beyin görüntüleme testleri sonucunda herhangi bir hastalık bulgusuna rastlanılmamış ise hastalığın teşhisini konulabilmesi ihtimali çok daha artmış olur.Demansın tedavisi var mıdır?
İlerleyici demans türlerinin günümüzde bir tedavisi bulunmamaktadır. Fakat bazı belirtilerin ya da semptomların kontrol altına alınabilmesi için uygun olan birtakım yöntemler vardır. Bu yöntemler, ilaç tedavisi ya da ilaçsız terapiler olarak uygulanabilirler.Hastalarda, kendine yakın olan insanların desteği çok önemlidir. Bu hastalığa sahip olan bireylere kompleks ve zorlayıcı görevler verilmemelidir; aksine bütün görevler kolaylaştırılmalıdır. Hastaların çevresi, çok fazla kalabalık olmamalıdır. Aynı zamanda yaşadıkları ortam da sadeleştirilmeli ve zihni yoran her şeyden uzak tutulmalıdırlar.
Demans önlenebilir mi?
Demans hastalığını önlemenin kesin ve net olarak bilinen bir yolu bulunmamaktadır. Ancak yaşamsal aktivitelerin nispeten daha normal ilerleyebilmesi için temas başladıktan sonra kontrol altına alınması adına uygulanabilecek birtakım yöntemler vardır. Bununla birlikte, başlamadan önce de hastalığın başlamasını geciktirebilecek bazı yollar vardır.- Zihnin aktif tutulması
- Fiziksel olarak aktif olunması
- Sosyal olarak aktif olunması
- Sigarayı bırakmak
- Yeterli vitamin alınması
- Sağlıklı beslenme
- Uyku düzenine dikkat etmek