Google Lider Şirketi Olmamak: Google

Bugün devler liginde hangi oluşumu konuşursak konuşalım liderleriyle anıyoruz ve bu şirketler sahipleri olmasa ne durumda olurlar kestirmek güç. Dolayısıyla liderine bağımlı olmamak gerçekten de önemli ve çok az sayıda büyük şirketin sahibi olduğu bir özellik. Diğer bir yandan bunun ilk güçlü örneklerinden birisi de Google ve bu yönüyle konuşulmayı hak ediyor.

Google da elbette kurulduğu günden beri bir girişim olarak ele alınırsa çok vizyoner, çalışkan ve gerçek birer lider olan patronlara sahipti. Ancak şirket zamanla bir dijital imparatorluğa dönüştü ve vizyonunun, liderleriyle sınırlı olmaması gereken noktalara ulaştı. İşte bu noktada da yazımıza malzeme veren durumu gördük. Liderler de, şirket de bağını kolayca kopartabildi ve herhangi bir sendeleme görmeden ilerleyişlerini izleyebildik. Bizi bu keyiften mahrum bırakan Apple’ın batmaya yaklaştığı hikâyeyi birçoğunuz duymuş olmalısınız.

Apple, şirketin kurucu lideri olan Steve Jobs’u etkisiz hale getiriyor ve onu yuvası olan yöneticilik makamından yönetim kurulu kararıyla çıkartıyor. Bu halka arz edilmiş şirketlerde yaşanabilen bir durum. Ancak yönetim kurulunun pek de farkında olmadığı bir soru işareti var. Şirket yoluna devam edebilecek mi? İşte burada işler sarpa sarıyor ve bir noktada kurul kararından geri dönerek Steve Jobs’ı hakkı olan CEO’luk makamına geri getiriyor. Kısacası zorla güzellik olmuyor.

Google Daha İç Açıcı Bir Hikâyeye Sahip​

Bu tarafta hikâyenin daha romantik ve pek de böyle dramlar içermeyen bir hali mevcut. Diğer bütün şirketleri kurucularıyla ve yöneticileriyle anıp burada bunu yapmayışımızın da sebebi sanırım bu. Böyle dramların oluşabileceği bir konu ortada bile değil.

Google da başta söylediğimiz gibi liderlerle kurulmuş bir girişim. Onun babalarının adları ise Larry Page ve Sergey Brin. Bu iki deha kurdukları girişimin yöneticilik koltuğunu şirketleri kurulduktan kısa bir süre sonra bu iş için biçilmiş kaftan diyebileceğimiz kişilere devrettiler. Eric Schmidt ve Sundar Pichai gibi efsane yöneticilerle de bu süreçte tanıştık.

Kurucuların farklı yöneticilere, daha ilk günden itibaren güveniyor olmaları bu şirketin bir lider şirketi olmasının önüne geçti diyebiliriz. Bugün diğer şirketlere göre daha emin adımların görülmesinin, sendelemelerin daha nadir yaşanmasının da sebebi bu diyebiliriz.

Lider Şirketler İçin Bor’un Pazarı Geçti​

Bugün Microsoft’u Bill Gates olmadan, Amazon’u Jeff Bezos olmadan anmak mümkün değil. Ancak ufak bir sır vereyim mi? İki şirketin de aktif CEO’ları bu isimler değil. Hatta Elon Musk da yakında koltuğunu devredecek gibi görünüyor (En azından Tesla’da). Ancak bu şirketler yollarına bir lider şirketi olarak başladıkları için ve bu şekilde ilerledikleri için Google’ın geçirdikleri evrimi geçirmeleri o kadar da kolay değil.

Ancak liderlerin ömürlerinin bir sınırı varken, şirketler hayatlarını daha uzun süreye yayabilirler. Bu noktada Google’ın şansı diğerlerinden daha büyük olsa da seneler bize avantajlıyı da dezavantajlıyı da daha iyi gösterecektir.