- Katılım
- 24 May 2020
- Mesajlar
- 43
- Tepkime puanı
- 4
- Puanları
- 0
İtibar:
Migren, kompleks belirtiler ile seyreden ve krizler halinde kendini gösteren bir baş ağrısı şeklidir. Rahatsızlığın ortaya çıkardığı belirtiler nedeniyle migren ağrısı olarak da bilinir. Migrene bağlı en önemli bulgular baş ağrısı, mide bulantısı, kusma, baş dönmesi ve görme problemleridir.
Migrene bağlı baş ağrısı, çoğu zaman başın tek bir yönünü etkiler. Bu ağrıların geneli, yüzü de kapsayacak şekilde kafanın sol tarafını etkiler. Bununla birlikte yüzün tamamını kapsayan ya da sadece ense bölgesine vuran migren ağrısı tipleri de vardır.
Atağın sıklığı ve şiddeti, her hastada farklılık gösterir. Esas belirleyici olan migrene yol açan faktörün ne olduğudur. Bununla birlikte hastanın migren ağrısını ne kadar tolere ettiği de önemlidir.
Migrene dair ilk bulguların görüldüğü uyarı döneminde bulgular şu şekildedir:
Eğer hamilelikte migren atağı gelişirse ortaya çıkacak bulgular, normal bir insandan daha şiddetli olacaktır. Çünkü hamileliğin getirdiği riskler nedeniyle kadınlar, migrene iyi gelen ilaçları kullanamaz ve atağın süresi uzar. Bu da hamile kişinin zorlu saatler geçirmesine yol açabilir.
Bu 2 önemli faktörün yanı sıra bazı risk faktörlerinin de migrene yol açtığı tespit edilmiştir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
Migren teşhisi için hastaların dile getirdiği şikayetler önemlidir ve çoğu zaman ayırt edicidir. Doktorlar, hastaların şikayetlerini dinledikten sonra kas gücü, denge, koordinasyon, görme yetisi ve deri testleri gibi fiziksel muayeneler yapar. Ardından altta yatan bir sağlık sorunu olup olmadığını öğrenmek için şu görüntüleme yöntemlerine başvurulur;
Migren tedavisinde ilk etapta ilaç kullanımına öncelik verilir. Bu ilaçlar, sinir sistemi üzerinde değişikliklere yol açarak ağrının giderilmesini sağlar. Bununla birlikte son gelişmelerle birlikte cerrahi yöntemler de uygulanmaya başlamıştır.
Migren ağrısı, alkole bağlı olarak gerçekleştiğinde Parol kullanımından uzak durulmalıdır. Çünkü alkol ve Parol etkeni parasetamol birlikte kan dolaşımında olduğunda karaciğer zehirlenmesi ortaya çıkabilir. Özellikle günlük 2 gram ve üzeri Parol kullanımı alkol kullanılan dönemlerde önerilmez.
Ciddi düzeyde organ yetmezliği olan ve hamile olan kişiler Arveles gibi ilaçları kullanmak yerine daha hafif etkili Parol ilacını kullanabilirler. Bu şekilde ilacın zararlı etkileri hissedilmemiş olur.
Migren ameliyatı, çok kompleks değildir. Basit kesiklerle kaslar alınabilir. Bazı hastalarda kaşıntı, saç dökülmesi, mukus artışı ve burunda kuruma gibi yan etkiler ortaya çıkabilir.
Ağrı, kulak arkasından çıktıktan sonra önce gözleri daha sonra da elmacık kemiklerini etkiler. Hastalar, bu bölgelerinde hafif düzeyli uyuşma hissedebilir. Bununla birlikte gözü açamama, şimşek çakma hissi ve baş dönmesi de ağrıya eş olarak görülebilir.
Migren atağı ile birlikte ilaç kullanılmaya başlandığında hastalar, kimi zaman kontrolsüz olabiliyor. Ağrı geçmediği için peş peşe ilaç kullanan hastalar bu seferde karaciğer ve böbrek harabiyeti ile karşı karşıya kalabiliyor. Bu noktada migren ağrısı için ilaç kullanımı gereken hastaların daha hafif ilaçları tercih etmesi ve doz miktarlarına dikkat edilmesi gerekir.
Ataklar geliştiğinde nöroloji kliniğine gitmek zor olacağından en yakın acil servise gidilmelidir. Acil servislerde ağrının şiddetine göre ilaçlar reçete edilir ve hastalar takibe alınır.
Eğer hastalarda migren ağrıları çok sık gelişmiyorsa çoğu zaman ilaç kullanımına gerek kalmaz. Ancak migren;
Bazı hastalarda vücudun susuz kalmasının migrene yol açtığı ortaya çıkmıştır. Bu hastalar, atakların ilk başladığı saatlerde bol su içmesi süreyi azaltabilir ve kişi, migreni ayakta atlatabilir.
Migren ile birlikte gelişen mide bulantısı ve kusma bazı hastalarda dehidratasyona neden olabilir. Hastalar susuz kaldığı için de ilk etapta baş ağrısı şiddetlenebilir ve bazı hastalarda şok gelişebilir.
Eğer fizyolojik bir sorun nedeniyle bu hastalık geliştiyse ömür boyu gelişmeye devam edebilir. Özellikle bu sağlık sorununa yönelik bir tedbir alınmazsa hasta ölene kadar bu rahatsızlıkla baş etmek zorunda kalabilir.
Yazıyı Paylaş
Migrene bağlı baş ağrısı, çoğu zaman başın tek bir yönünü etkiler. Bu ağrıların geneli, yüzü de kapsayacak şekilde kafanın sol tarafını etkiler. Bununla birlikte yüzün tamamını kapsayan ya da sadece ense bölgesine vuran migren ağrısı tipleri de vardır.
Migren atağı nedir?
Bu rahatsızlık, ataklar halinde seyreder. Migren atağı olarak adlandırılan bu durum, hastanın genel sağlık durumuna ve altta yatan nedene göre farklı şekilde seyreder. Ortalama 6 saat süren bu ataklar, kimi hastalarda 4 saat kimi hastalarda da 72 saat kadar sürebilir.Atağın sıklığı ve şiddeti, her hastada farklılık gösterir. Esas belirleyici olan migrene yol açan faktörün ne olduğudur. Bununla birlikte hastanın migren ağrısını ne kadar tolere ettiği de önemlidir.
Migren çeşitleri
Migren, çok geniş kapsamlı bir rahatsızlıktır. Bu nedenle ortaya çıkardığı bulgular, ilerleme tipi ve yoğunluk gibi faktörler göz önünde bulundurularak sınıflandırma yapılmıştır. Bu migren tipleri ve klinik seyirleri şu şekildedir:- Aurasız migren: En çok görülen migren tipidir. Bu tip, orta şiddette bulgu gösterir. Ataklar halinde ortaya çıkar ve kafanın bir bölümünü etkiler. Hastalar, çoğu zaman hareket halindeyken zonklayıcı ağrı hissettiğini ifade eder. Bu migren tipi, 12 saatten 72 saate kadar uzar.
- Auralı migren: Aurasız migrenden sonra en yaygın görülen tiptir. Bu hastalarda baş ağrısının yanı sıra baş dönmesi, görme problemleri, konuşma güçlüğü ve halsizlik gibi belirtiler de görülür. Bu migren tipinde ataklar, daha kısa sürer. Ciddi bulgular, genellikle 1 saat içerisinde kendiliğinden geçer.
- Ağrısız auralı migren: Bu migren tipinde auralı migrene dair bütün bulgular vardır. Ancak herhangi bir baş ağrısı durumu söz konusu değildir. Çoğu zaman 1 saat içerisinde kendiliğinden geçer.
- Hemiplejik migren: En az görülen migren tipi olup auralı migren ile ilişkilidir. Genetik geçişli olan bu migren tipi, tamamen kromozomal hatalar ile alakalıdır. Baş ağrısıyla birlikte hareket bozukluğu da görülür.
- Vestibülar migren: Bu migren tipinde baş ağrısına ek olarak ciddi düzeyde denge problemi yaşanır. Bu hastalarda baş dönmesi çok sık gelişir ve yürüme problemlerine yol açar. Çoğu zaman migren ile karıştırılır.
- Baziler migren: Beyne giden atardamarlara yeterli miktarda kan gitmediği ve kan akışının durduğu zamanlarda ortaya çıkar. Hastalarda baş ağrısının yanı sıra uyuşukluk, bilinç kaybı, görme problemleri, hareket işlevinde azalma ve konuşamama gibi bulgular ortaya çıkar.
- Göz migreni: Baş ağrısına ek olarak çeşitli görme bozuklukları görülür. Çok sık karşılaşılmaz. Hastalar, gözlerinin üzerinde şimşek çaktığını ve yıldızlar gördüklerini ifade eder. Çoğu zaman bulgular, birkaç saat içerisinde geçer.
- Kronik migren: Kronik migren, birkaç ay içerisinde birkaç haftalık periyotlarla ortaya çıkar. Genellikle 30 günün 15’i migren ağrıları ile geçer. Bu hastaların yaşam kalitesi ciddi düzeyde etkilenir.
Migren belirtileri nelerdir?
Migren atakları uyarı dönemi, aura dönemi, baş ağrısı dönemi ve atlatma dönemi olarak geçer. Bu nedenle belirtiler her dönemde farklılık gösterir.
Migrene dair ilk bulguların görüldüğü uyarı döneminde bulgular şu şekildedir:
- Sinirlilik
- Halsizlik
- Kafa bulanıklığı
- Sindirim sistemi sorunları
- Esneme
- Okuma ve yazmada zorluk çekme
- İştah değişimleri
- Ani tepkiler gösterme
- Anksiyete
- Gözde şimşek çakması ve parlayan yıldız görülmesi hissi
- Görme kaybı
- Halüsinasyon görme
- Karıncalanma
- Şiddetli baş ağrısı
- Baş dönmesi
- Mide bulantısı ve kusma
- Işık ve ses hassasiyeti
- Nabız sayısında artma
Strese bağlı migren belirtileri
Strese bağlı migren probleminde baş ağrısının yanı sıra kaygı bozukluğu, depresif ruh hali ve endişe hali görülür. Bu çoğu zaman migreni tetikleyen unsurdan kaynaklanır. Örneğin, bir öğrenci sınava gireceği haftalarda migren atağı ile karşılaşıyorsa bu çocukta anksiyete ve korku gibi belirtiler görülebilir.Migren göze vurur mu?
Migren, gözü etkileyebilen bir rahatsızlıktır. Migrene bağlı göz sorunları genellikle görme kaybı ve ışık hassasiyeti şeklindedir. Bazı hastalar, gözlerine şimşek çaktığını ve yıldızımsı cisimlerin görüldüğünü ifade eder.Migren baş döndürür mü?
Migren rahatsızlığında baş ağrısından sonra en yaygın görülen bulgu baş dönmesidir. Hastaların çoğu bunun migrenden dolayı değil de vertigo rahatsızlığından kaynaklandığını düşünür. Bu hastalarda denge bozuklukları birkaç gün boyunca görülebilir.Hamilelikte migren
Hamileliğin getirdiği hormonal değişimler migren ataklarının sıklığını azaltır. Örneğin, hamile değilken yılda 10 kere migren atağı geçiren bir kadın, 9 aylık süreçte ortalama 3 kere migren atağı geçirir. Bu, tamamen hamileliğin getirdiği değişimlerden kaynaklanır.Eğer hamilelikte migren atağı gelişirse ortaya çıkacak bulgular, normal bir insandan daha şiddetli olacaktır. Çünkü hamileliğin getirdiği riskler nedeniyle kadınlar, migrene iyi gelen ilaçları kullanamaz ve atağın süresi uzar. Bu da hamile kişinin zorlu saatler geçirmesine yol açabilir.
Migren neden olur?
Migren, altta yatan sebepleri henüz kesinleştirilemeyen bir rahatsızlıktır. Uzmanlar birçok faktörün migrene yol açabileceğini ifade etmektedir. Bununla birlikte 2 faktörün üzerinde durulmaktadır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:- Beyindeki kan dolaşımının bozulması
- Serotonin miktarının çok artması ya da çok azalması
Bu 2 önemli faktörün yanı sıra bazı risk faktörlerinin de migrene yol açtığı tespit edilmiştir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
- Genetik yatkınlık
- Ani hormonal değişiklikleri
- Tiramin ve nikotin açısından zengin besinler
- Ani hava değişiklikleri
- Uyku düzeninde bozulmalar
- Stres
- Ruhsal hastalıklar
- Anoreksiya nevroza rahatsızlığı nedeniyle yeterli besin alamama
Migren tanısı nasıl konulur?
Migren tanısında hastaların dile getirdiği şikayetler ve önceki bulgular önem arz eder. Doktorlar, anamnez alarak yani hasta öyküsünü dinleyerek migren tanısını kolaylaştırabilir. Bu noktada şiddetli baş ağrısı ve benzeri şikayetlerle doktora başvuran hastalara ağrının yeri, tipi, fiziksel aktivitenin ağrıyı nasıl etkilediği, ağrının ne zaman tetiklendiği, ağrının ne kadar sürdüğü ve ağrının ilaç kullanımı ile geçip geçmediği sorulmalıdır.Migren teşhisi için hastaların dile getirdiği şikayetler önemlidir ve çoğu zaman ayırt edicidir. Doktorlar, hastaların şikayetlerini dinledikten sonra kas gücü, denge, koordinasyon, görme yetisi ve deri testleri gibi fiziksel muayeneler yapar. Ardından altta yatan bir sağlık sorunu olup olmadığını öğrenmek için şu görüntüleme yöntemlerine başvurulur;
- Bilgisayarlı tomografi (BT)
- Manyetik rezonans (MR)
- Elektroensefalografi (EEG)
Migren tedavisi
Bu rahatsızlığa neden olan asıl faktör ve fizyoloji henüz tam olarak tespit edilemediği için kesin tedavi zordur. Ancak bazı yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç kullanımları ile migren rahatsızlığı tedavi edilebilir.
Migren tedavisinde ilk etapta ilaç kullanımına öncelik verilir. Bu ilaçlar, sinir sistemi üzerinde değişikliklere yol açarak ağrının giderilmesini sağlar. Bununla birlikte son gelişmelerle birlikte cerrahi yöntemler de uygulanmaya başlamıştır.
Migren ilaçları ve isimleri
Tedavide ilaç kullanımı, 3 farklı bulgu içindir. Bunlar ağrı, ataklar ve mide bulantısı içindir. Her bulgu, birbirinden farklı etki gösterdiği için tedavide farklı ilaçlar, kombine olarak kullanılabilir:- Ağrı için asetilsalisilik asit (Aspirin), parasetamol (Parol), NSAİİ ağrı kesiciler, diklofenak sodyum, naproksen, ibuprofen vb. ilaçlar kullanılır.
- Şiddetli atak geçiren hastalarda triptan grubu ilaç kullanımı gerekli olabilir. Bu ilaçlar, dikkatli kullanılması gerektiği için çok fazla tercih edilmez ve takibinin yapılması gerekir.
- Mide bulantısı ve kusması olan hastalarda antiemetik ilaç kullanımı önerilir. Eğer hastalar, her atak geçirişinde mide bulantısı ve kusma sorunu ile karşılaşıyorsa ataklar başladığı zaman bu ilaçları alabilir.
Parol migren ağrısına iyi gelir mi?
Parol, parasetamol içerikli bir ilaçtır. Migrenin yol açtığı hafif düzeyli ağrılarda Parol kullanılabilir. Parol, migren ağrısı için tablet şeklinde kullanılabileceği gibi hızlı etki için damardan da kullanılabilir.Migren ağrısı, alkole bağlı olarak gerçekleştiğinde Parol kullanımından uzak durulmalıdır. Çünkü alkol ve Parol etkeni parasetamol birlikte kan dolaşımında olduğunda karaciğer zehirlenmesi ortaya çıkabilir. Özellikle günlük 2 gram ve üzeri Parol kullanımı alkol kullanılan dönemlerde önerilmez.
Arveles migren ağrısına iyi gelir mi?
Arveles gibi ilaçlar enflamasyonu gidererek ağrının hafiflemesini sağlayabilir. Parol ilacının etki göstermediği durumlarda Arveles kullanımı uygun olabilir.Ciddi düzeyde organ yetmezliği olan ve hamile olan kişiler Arveles gibi ilaçları kullanmak yerine daha hafif etkili Parol ilacını kullanabilirler. Bu şekilde ilacın zararlı etkileri hissedilmemiş olur.
Migren ameliyatı
Son birkaç yılda migren cerrahisi büyük oranda artmıştır. Bu cerrahide Botoks ile tespit edilen küçük boylu kaslar çıkarılır ve migren atakları, büyük oranda azaltılır. Hastaların kasları çıkarıldıktan sonra %90 oranında başarı sağlandığı tespit edilmiştir.Migren ameliyatı, çok kompleks değildir. Basit kesiklerle kaslar alınabilir. Bazı hastalarda kaşıntı, saç dökülmesi, mukus artışı ve burunda kuruma gibi yan etkiler ortaya çıkabilir.
Migren ağrısı nasıldır?
Migren ağrısı, başın tek bir tarafını etkileyen ve bu yönde yayılım gösteren bir ağrıdır. Hastaların genellikle sol tarafında hissedilen bu ağrı, zamanla yüzün ve boynun diğer taraflarına ilerleyebilir. Bazı hastalarda da başın sağ tarafı ya da tamamı etkilenebilir.Ağrı, kulak arkasından çıktıktan sonra önce gözleri daha sonra da elmacık kemiklerini etkiler. Hastalar, bu bölgelerinde hafif düzeyli uyuşma hissedebilir. Bununla birlikte gözü açamama, şimşek çakma hissi ve baş dönmesi de ağrıya eş olarak görülebilir.
Migreni ne tetikler?
Bazı risk faktörlerinin migreni tetiklediği tespit edilmiştir. Bunlar, genellikle vücut ile ilgili olsa da bazı sosyal değişimler de baş ağrılarına yol açabilir. Migreni tetikleyen unsurlar şu şekilde sıralanabilir:- Sürekli alkol kullanmak
- Nikotin bağımlılığı
- Adet dönemi
- Hormonal değişimler
- Ruhsal hastalıklar
- Çok fazla yorulmak
- Uzun süre susuz ve aç kalmak
- Okula yeni başlamak
- İş değiştirmek
- Yakın çevredeki kişilerle tartışmak
Migren için ağrı kesici ilaç kullanımı etkili midir?
Migrenin neden kaynaklandığı tam olarak bulunmadığı için ilk etapta ağrı kesici ilaç kullanımı tercih edilir. Hastalara çoğu zaman hafif etkileri olan Parol gibi ilaçlar verilir. Parol’un etkili olmadığı durumlarda daha iyi etki gösteren diklofenak sodyum gibi NSAİİ ilaçlar verilebilir.Migren atağı ile birlikte ilaç kullanılmaya başlandığında hastalar, kimi zaman kontrolsüz olabiliyor. Ağrı geçmediği için peş peşe ilaç kullanan hastalar bu seferde karaciğer ve böbrek harabiyeti ile karşı karşıya kalabiliyor. Bu noktada migren ağrısı için ilaç kullanımı gereken hastaların daha hafif ilaçları tercih etmesi ve doz miktarlarına dikkat edilmesi gerekir.
Migren için hangi bölüme ve doktora gidilir?
Migren için gidilmesi gereken bölüm, nörolojidir. Nörolog, bir dizi incelemeden sonra hastalığa dair risk faktörlerini ortaya koyabilir ve ilaç kullanımı önerebilir.Ataklar geliştiğinde nöroloji kliniğine gitmek zor olacağından en yakın acil servise gidilmelidir. Acil servislerde ağrının şiddetine göre ilaçlar reçete edilir ve hastalar takibe alınır.
Eğer hastalarda migren ağrıları çok sık gelişmiyorsa çoğu zaman ilaç kullanımına gerek kalmaz. Ancak migren;
- 1 ayda 3 kere atak gelişmesine neden oluyorsa
- 3 günden fazla sürüyorsa
- 1 ayda en az 10 kere ilaç kullanılmasına neden oluyorsa
- Baş ağrısıyla birlikte baş dönmesi gibi belirtilere neden oluyorsa
- İlaç kullanımına rağmen geçmiyorsa
- Ataklar daha sık gelişmeye başladıysa nöroloji uzmanlarından destek alınmalıdır.
Migren nasıl anlaşılır?
Migren ağrısı, normal baş ağrısından daha farklıdır. Bu farklılıklar şu şekilde sıralanabilir:- Normal baş ağrıları, ilaç kullanımıyla geçerken migren ağrıları geçmez.
- Normal baş ağrıları, 4-6 saat kadar sürerken migrene bağlı ağrılar 72 saate kadar sürebilir.
- Migren, çoğu zaman beraberinde mide bulantısı, baş dönmesi ve görme bozukluklarına yol açar.
Migrene ne iyi gelir?
Bazı uygulamalar ve yaşam tarzı değişiklikleri migren atağı sıklığının azalmasında ve etkilerinin hafiflemesinde etkili olabilir. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:- Migreni tetikleyen unsurları tespit etmek ve kaçınmak
- Bilişsel davranışçı terapi almak
- Stresten uzak durmak
- Gevşeme yöntemlerini uygulamak
- Egzersiz yapmak
- Ağrının tipine uygun ilaç kullanmak
Su içmek migrene iyi gelir mi?
Su içmenin, migrene iyi geldiği tespit edilmiştir. Hastalar, düzenli beslenmeye ek olarak hidrasyonu yani su almayı sağlarsa migren atakları ve belirtilerin şiddeti azalabilir.Bazı hastalarda vücudun susuz kalmasının migrene yol açtığı ortaya çıkmıştır. Bu hastalar, atakların ilk başladığı saatlerde bol su içmesi süreyi azaltabilir ve kişi, migreni ayakta atlatabilir.
Migrene iyi gelen yiyecekler
Migrene iyi gelen herhangi bir yiyecek önerilmemiştir. Hastalara sadece düzenli beslenmeye ve migreni tetikleyen besinleri tüketmemeye dikkat etmeleri önerilmiştir.Geçmeyen migren ağrısına ne iyi gelir?
Migren atakları geçmiyorsa;- Doktorun önerisiyle daha iyi etki gösteren beta bloker ilaçlar kullanılabilir.
- Birkaç saat karanlıkta beklenebilir.
- Rahatlama teknikleri uygulanabilir.
- Akupunktur uygulanabilir (bilimsel bir kanıt yoktur, ancak bazı nöroloji uzmanları akupunkturun psikolojik olarak migreni etkilediğini ifade etmektedir).
Migrene ne iyi gelmez?
Bazı faktörler, migrenin sıklığını ve şiddetini arttırabilir. Bunlar sosyokültürel değişimler olabileceği gibi bazı besinler de olabilir. Migrene iyi gelmeyen ve atakları etkileyen unsurlar şunlardır:- İş, şehir ve okul değiştirmek
- Yakın çevredeki bireylerle tartışmak
- Anksiyete
- Depresyon
- Alkol ve nikotini fazla tüketmek
- Kahve, çikolata, peynir, dondurma ve turunçgilleri çok sık tüketmek
- Çok yorulmak
- Aç ve susuz kalmak
Migren ağrısı nerede olur?
Migren ağrıları, genellikle kafanın sol tarafında ortaya çıkar ve yüzün geneline yayılır. Bazı hastalarda kafanın tamamı, başın sağ tarafı veya ense bölgelerinde de migren ağrısı gelişebilir.Migren ilaçsız nasıl geçer?
Hastaların bir kısmı baş ağrısını ilaçsız geçirerek vücutlarına toksik madde almamaya çalışır. Bu noktada şu uygulamalar ilaçsız olarak hafif migren ataklarının geçmesine yardımcı olabilir:- Kafaya basınç uygulamak
- Mentollü krem ve kokuları koklamak
- Karanlıkta dinlenmek
- Uyumak
Migren kaç gün sürer?
Migren ataklarının en kısası, ortalama 3 saat sürer. Bazı hastalarda bu süre 72 saati geçebilir. Bu, tamamen hastanın durumu tolere edebilmesi ve altta yatan neden ile ilgilidir.Migren tedavi edilmezse ne olur?
Migren tedavi edilmezse ilk etapta kişinin yaşam kalitesi ciddi düzeyde etkilenir. Özellikle kronik migren geliştiğinde ayın birkaç gününün yatakta geçirilmesi gerekebilir.Migren ile birlikte gelişen mide bulantısı ve kusma bazı hastalarda dehidratasyona neden olabilir. Hastalar susuz kaldığı için de ilk etapta baş ağrısı şiddetlenebilir ve bazı hastalarda şok gelişebilir.
Ağrısız migren olur mu?
Migrenin abdominal migren türünde çoğu zaman ağrı olmaz. Bu hastalarda baş dönmesi, kusma ve mide bulantısı gibi bulgular görülür. Çok nadir görüldüğü için çoğu zaman migren tedavisine gerek kalmaz, kendiliğinden geçer.Migren hastalığı ömür boyu sürer mi? Migren kronikleşir mi?
Migrenin neden ortaya çıktığı kalıcı olup olmayacağında etkilidir. Çoğu zaman stresörler nedeniyle ortaya çıktığı için yaşamın belirli bir bölümünde görülür ve ileri yaşlarda kendiliğinden geçer. Bu da ortalama 5 yıllık bir süreyi kapsar.Eğer fizyolojik bir sorun nedeniyle bu hastalık geliştiyse ömür boyu gelişmeye devam edebilir. Özellikle bu sağlık sorununa yönelik bir tedbir alınmazsa hasta ölene kadar bu rahatsızlıkla baş etmek zorunda kalabilir.
Migren psikolojik olabilir mi?
Migrenin önemli bir risk faktörü de psikolojik yatkınlık ve etmenlerdir. Depresyon, panik atak, kaygı bozukluğu, stres ve endişe gibi ruhsal etmenler migrene yol açabilir. Bu psikolojik risk faktörleri ortadan kaldırıldığında migren de kendiliğinden geçer.Migren depresyon yapar mı?
Migren, bazı hastalarda depresyona yol açabilir. Hastalar yaşam kalitesinin bozulması nedeniyle depresyona ve beraberinde anksiyeteye yakalanabilir. Bu hastalar depresyon ve anksiyete ile başa çıkma yolları ile birlikte migrenden kurtulabilir.Yazıyı Paylaş