• 🔊 Sponsor - Sohbet'in yeni adı Haylaz.NET açıldı. Sen de hemen aramıza katılmak için TIKLA 📌
  • 🔊 Sponsor - Türkiye'nin resmi mobil sohbet sitesi Mobil.Gen.TR açıldı! Tüm mobil cihazlardan giriş yapmak için TIKLA 📌
  • 🔊 Sponsor - Okey Sitemiz Açıldı - Haylaz.NET 📌 Okeyodalari.com ile canlı okey oynamaya ne dersin? Hem sohbet et, hem mobil okey oyna! TIKLA 📌

  • IRCForumlari.Gen.Tr Türkiye'nin Güncel IRC Forum Sitesi
    IRCForumlari.Gen.Tr IRC Forum sitesine katılım zahmetsiz ve ücretsizdir.
    Konu içeriğini görebilmek için lütfen üye olun. Aksi taktirde içeriği göremezsiniz.
  • Değerli ziyaretçilerimiz;

    Türkiye'nin en yeni, gelişmiş, özgün ve güvenli bilgi ağına hoşgeldiniz! Şimdiye dek internet dünyasında bir çok başarı elde etmiş projeye imza attık "IRCForumlari.Gen.TR" bunlara en yakın örnek diyebiliriz. Son olarak ta IRCForumlari.Gen.Tr siz değerli kullanıcılarımız ile buluşturmanın mutluluğu içerisindeyiz. Sizde bu MEGA ve Stabil projenin bir parçası olmak isterseniz kolayca bize katılabilirsiniz. Saygılarımızla. IRCForumlari.Gen.TR

Haber Millet İttifakı İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde buluştu

[IF] Konu Bilgileri

Konu Hakkında Merhaba, tarihinde Güncel Haber kategorisinde 𝕏 tarafından oluşturulan Millet İttifakı İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde buluştu başlıklı konuyu okuyorsunuz. Bu konu şimdiye dek 119 kez görüntülenmiş, 0 yorum ve 0 tepki puanı almıştır...
Kategori Adı Güncel Haber
Konu Başlığı Millet İttifakı İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde buluştu
Konbuyu başlatan 𝕏
Başlangıç tarihi
Cevaplar
Görüntüleme
İlk mesaj tepki puanı
Son Mesaj Yazan 𝕏

𝕏

Teknik Sorumlu
IF - TeknikAdmin
Katılım
24 May 2020
Mesajlar
45
Tepkime puanı
6
Puanları
0

İtibar:

Millet İttifakı İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde buluştu


“Geleceğin Türkiye’sini inşa ediyoruz” sloganıyla bugün düzenlenen “Millet İttifakı Genel Başkanlar Buluşması” oturumuna, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale katıldı.

Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesinin Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlediği “İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi”nin “Millet İttifakı Genel Başkanları Buluşması” oturumunda yaptığı konuşmada, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerini hatırlatarak, siyasi bağımsızlığın kalıcılığını sağlayan temel unsurun “ekonomik bağımsızlık” olduğunu söyledi.

Demokrasi ve güçlü parlamenter sistemi savunduklarını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Güçlü bir sosyal devlet inşa edemezseniz istediğiniz kadar üretin ama hakça bölüşmezseniz, toplumun bir kesimi yoksul, bir kesimi varsıl olursa orada huzur olmaz. Orada bereket de olmaz. Huzurun olması, yaratılan kaynağın hakça bölüşülmesine bağlıdır yani hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, güzel bir Türkiye’yi, demokrasiyle, sosyal devletle yeniden inşa edebiliriz. Hiç kimsenin kendisini devletin gölgesi altında, güvence altında hissetmediği değil, hissettiği bir devleti inşa etmek zorundayız.”

Sürdürülebilirliği de hedef olarak aldıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Dünya hızla değişiyor. Bilimde, teknolojide büyük değişimler oluyor. Siz bu değişime ayak uydurmak zorundasınız. Sürdürülebilirliğin kilit anahtarı devlete liyakattir yani birikimli insanların devlet yönetiminde olmasıdır. Yani birikimli, üreten insanların üniversitelerde olmasıdır. Yani burada değişim, değişime ayak mı uyduracağız, değişime öncülük mü yapacağız? Bunun kararını vermek zorundayız. Biz değişime ayak uydurmak istemiyoruz. ‘Onlar yaptı, biz de yapalım’… Hayır, biz yapalım, onlar bizi izlesinler. Dolayısıyla değişime, dönüşüme, atılıma öncülük yapan bir Türkiye’yi, sadece kendi bölgesinde değil, gerektiğinde dünyada öncülük yapan bir Türkiye’yi inşa etmek istiyoruz.”

Kılıçdaroğlu, eğitim sisteminde köklü değişiklikler yapacaklarını belirterek, “Çocuklarımız neyi merak ediyorlarsa, araştırabilecekleri alanlar, onları suçlamadan, onları cezalandırmadan, ‘Neden soru soruyorsun?’ demeden, ne kadar çok nitelikli soru sorabilirlerse eğitimin de o kadar değerli olduğunu göreceğiz. Bu, sürdürülebilirliğin liyakatle beraber temel anahtarlarından birisidir.” diye konuştu.

Özgürlüğün olmadığı yerde zaten demokrasi olmaz. Medyanın da özgür olması lazım. Bunun altyapısının koşulsuz sağlanması gerekir. Demokrasi dediğimiz işin özü, her gücün mutlaka denetlenebilir olmasıdır. Denetimsiz bir güç, demokrasilerde yoktur. Bunun ayırdına varmak ve mutlaka hayata geçirmek gerekiyor.

Siyaset kurumunun hesap vermesi gerekir. İktidar sahipleri eğer halka hesap veremiyorsa orada demokrasi yoktur. Demokrasinin varlığı, halktan toplanan vergilerin hesabının halka verilmesidir. Ve devlette saydamlığın sağlanmasıdır. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçerken, bunu Millet İttifakı olarak vaat ederken Ulusal Vergi Konseyi kuracağız. 85 milyondan toplanan vergilerin nerelere harcandığını, Ulusal Vergi Konseyi, her yıl toplanacak bir rapora bağlayacak, Resmi Gazete’de yayınlanacak. Tüm Türkiye’de işçisinden emeklisine kadar, sanayicisinden esnafına kadar herkes bilecek; benim ödediğim vergiler nerelere harcandı. Altı lider bunu taahhüdünü yaptık, altına imza attık.

Başka bir şey daha; sağlıklı işleyen demokrasilerde siyaset kurumunun lekelenmemesi lazım. Temiz kalması lazım. Bu konuda da bir irade ortaya koyduk. Siyasi ahlak, etik kanunu çıkaracağız diye altı lider altına imzayı attık. Eğer siyaset ahlak zemininde yürürse pek çok sorun kendiliğinden çözülmüş olur zaten. Siyasetçi ile halk arasında güvenin büyük ölçüde sarsılması, siyasi etik yasasının olmamasındandır. Böyle bir yasa olduğu zaman çok farklı bir Türkiye’yi inşa etmiş olacağız.

Elbette siyaset kurumu, yani iktidar sahipleri parlamentoya bütçe getirirler. Yani halktan topladıkları vergileri, yaptıkları borçlanmaları, yani yaptıkları özelleştirmelerle elde ettikleri gelirlerin nerelere harcandığını belirlerler. Dolasıyla harcanan paraların sağlıklı bir şekilde harcanıp harcanmadığının hesabının verilmesi lazım. Nereye, aynı zamanda? Parlamentoya da verilmesi lazım. Bunun için yine altı lider oturduk, tartıştık ve önemli bir karar daha aldık. TBMM’de Plan ve Bütçe Komisyonu dışında bir de Kesin Hesap Komisyonu kuracağız dedik. Yani bir yıl önceki bütçenin kaynaklarının nerelere harcandığının hesabını verelim diye. Bir şey daha yaptık, bizim tarihimizde ilk. Kesin Hesap Komisyonu’nun başkanı ana muhalefetten olacak. Yani iktidar sahipleri gelecek, TBMM’de hesabını verecek.

ALİ BABACAN: 14 MAYIS’TA KAZANACAĞIMIZ ZAFER AVRUPA’DA, ASYA’DA, AFRİKA’DA VE AMERİKA’DA DEMOKRASİ MÜCADELESİ VERENLER İÇİN UMUT OLACAK

Kongrede konuşma yapan DEVA Partisi lideri Ali Babacan konuşmasında şunları söyledi:

Ekonomi için olmazsa olmaz en önemli iki kavramdan biraz bahsetmek istiyorum; Hukuk ve eğitim, olmazsa olmaz. Türkiye’nin zirvede olduğu yıllarda bundan çok bahsediyorduk.

Şu anda ülke bir orta gelir tuzağında fakat bu tuzaktan çıkış mümkün, endişeye mahal yok. Doğruları yaptığımız sürece Türkiye bu tuzağı kırıp atar, Türkiye yükselir ve yüksek gelirli ülkeler grubuna rahatlıkla girebilir. Bu tuzaktan nasıl çıkacağımızı da gayet iyi biliyoruz. Biliyoruz ki, ne kadar çok demokrasi o kadar ekonomi… Ne kadar adalet o kadar ekonomi, ne kadar liyakat o kadar ekonomi, ne kadar eğitim o kadar ekonomi…

Dünya bugün çok net, çok keskin bir ayrıma gidiyor. Dünyanın pek çok köşesinde otokratlarla demokrasi mücadelecileri şu anda karşı karşıya, otokratlara karşı demokratların verdiği mücadeleyi pek çok coğrafyada görüyoruz şu anda, bu mücadele Avrupa’da var, Asya’da var, Afrika’da var, Amerika’da var. Bugün ülkemizde de otokrat yönetimine karşı bir haysiyet mücadelesi var. Kurumların yok edildiği, kuralların tanınmadığı, hukuk devletinin ayaklar altına alındığı bir yönetime karşı geniş mahallelerin ortak bir mücadelesi var şu anda ve bu mücadele şu anda bu salonda ve bu mücadele şu anda Millet İttifakı çatısı altında yürüyen bir mücadele… İşte bizler bu demokrasi feryadının sesiyiz. Bu ülkede uluslararası anlaşmalara, Anayasa’ya, yasalara bir kâğıt parçası muamelesi yapıldığında o ülkenin ekonomik gelişmişlikten bahsetmesi mümkün olmaz, olamaz.

Bu ülkenin sorunlarının çözümü eşitlikten geçiyor, insan haklarından geçiyor, gerçek anlamda güçlü bir demokrasiden geçiyor. Siz ‘hukuk bir kâğıt parçasıdır’ diye zihninizin gerisindeki eğer açığa çıkarırsanız bu memleketi düştüğü çukurdan asla ama asla kurtaramazsınız. En önemlisi de beka, beka diye günaşırı ülkeye korku pompalayan şu andaki yönetim, ülkemizin gerçek anlamda beka sorunlarının tam da ortasına düşürmüş durumda… Bugün eğer bir ülkenin devlet başkanı gidip de bir başka ülkenin devlet başkanından 3 milyar dolar, öbürüne gidip 5 milyar dolar, öbürüne gidip ‘doğalgaz ödemelerimizi ertele’ demek zorunda kalıyorsa bu ülkenin ekonomik bağımsızlığı artık risk altına girmiş demektir.

Otokratik bir yönetimde toplumun topyekûn zenginleşmesinden söz edilemez. Otokrasiyle yönetilen ülkelerde ancak bir avuç zengin türer. Tıpkı şu anda olduğu gibi… Kurumların zayıfladığı, kural bazlı yönetimin terk edildiği bir ülkede fırsat eşitliğinden söz edilemez. Çünkü adalet sadece yargının hızlı ve düzgün çalışması değildir.

Biz Deva Partisi olarak bundan tam 3 yıl önce partimizi kurduğumuzda en önemli çalışma alanlarından bir tanesi ülkemizin yarınlarıyla ilgili hazırlıklardı. Tam 22 alanda bir hükümetin 360 derece her alanda neler yapması gerektiğiyle ilgili binlerce sayfalık bir çalışma yaptık. Hepsi gerçekçi, hepsi uygulanabilir. Takvime bağladık, hepsinin bütçesini hazırladık.

İnşallah sayın Cumhurbaşkanımız yemin töreninden sonra herhalde bir konuşma olur diye tahmin ediyorum. Ben şöyle üç tane cümle önereceğim kendisine tabii takdir kendisinde olur o gün ama, ‘ey basın mensupları, köşe yazarları, düşünürlerimiz, yazarlarımız, çizerlerimiz şöyle bir derin nefes alın artık özgürsünüz ya’ Yargının bağımsızlığı mı, dönüp hakimlerimize, savcılarımıza, ‘değerli hakimlerimiz, değerli savcılarımız artık rahat olun, Anayasa’ya, yasalara bakın vicdanınızın sesini dinleyin, kararlarınızı alın’ bu kadar.

O grafikte gördüğünüz o iyi yıllar o Türkiye’nin parlak yılları, özellikle vurguladığım tarihler, yani gençlerin interrail ile Avrupa’da gezdiği o KYK burslarından artırdıkları parayla gidip Avrupa turu yaptığı yıllar. Emeklilerin küçük küçük birikimleriyle yine Avrupa’da tatil yaptığı yıllar, son model telefon almanın lüks olmadığı, yeni mezunların hemen işe girer girmez aldığı maaşla taksitini ödeyebileceği araba aldığı yıllar. Kira öder gibi ev sahibi olduğu yıllar, onların çok daha iyisini inşallah yapacağız. Hep beraber yapacağız. Millet İttifakı olarak yapacağız ve 14 Mayıs’ta kazanacağımız zafer Avrupa’da, Asya’da, Afrika’da ve Amerika’da demokrasi mücadelesi verenler için umut olacak. Türkiye başardıysa biz de başarırız diyecekler.

UYSAL: YARINKİ TÜRKİYE’NİN CUMHURBAŞKANI SAYIN KILIÇDAROĞU LİDERLİĞİNDE, BU BÜYÜK ÜLKEYİ TÜM GENEL BAŞKANLARLA YARINLARA TAŞIYACAĞIMIZDAN EMİNİM

Kongrede söz alan Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, konuşmasında şunları kaydetti:

Bir tarihi kongreyi gerçekleştiriyoruz. Aslında bu tür kongreleri, bir muhasebe yapma imkanı açısından, idraklerimizi tazelemek açısından değerli buluyorum. 100 yıllık bir muhasebeyi yapmak mecburiyetindeyiz.

Yarınlarda, imparatorluk tarihinde ‘Fetret Dönemi’ olarak tarihe geçmiş bir dönemi, yarınlarda Cumhuriyet tarihi yazılırken de ‘Cumhuriyet’in Fetret Dönemi’ olarak tarihe geçecek bir dönemi sonlandırmak için bu kürsüde ifade ediyoruz.

Çok uzun süredir kaynaklarını kötü yöneten bir ülkeyiz. Daha da vahim bir biçimde, öncelik sıralaması keyfi kararlarla belirlenen bir ülkeyiz. Öyle bir tarihi eşikteyiz ki ekonomik olarak asimetrik bir mücadele vermek zorunda olduğumuz, değişimin hızının her zamankinden yüksek olduğu bu çağda, bu rekabette var olabilmek için, beşeri sermayemiz başta olmak üzere tüm milli güç unsurlarımızı azami kapasiteyle kullanmak, yeniden kodlamak mecburiyetindeyiz.

Potansiyeli yüksek, yaşlanan dünyada hâlâ genç kalan, jeopolitik konumu itibariyle dünya ticaret yollarının kavşak noktasında olan, bütün pazarlara yakın bir Türkiye için umutsuzluk diye bir duygu asla kabul edilemez.

Bugün, mesuliyetimizin farkındayız. Mağdur olmamış hiçbir siyasal kesimin kalmadığı bu sürecin akabinde, herkesin hukukundan emin olduğu bir Türkiye’yi inşa ettiğimizde, özgür insanların fark yaratabildiği fırsat eşitliğiyle buluşturabildiğimiz takdirde, kendi insanımızın, beşeri sermayemizin enerjisini potansiyelle buluşturabildiğimiz takdirde Türkiye’yi yarınlara taşıyabileceğimizi biliyoruz. Fırsat eşitliğini sağlamadan ulusal rekabet gücünü yaratamayız. Zenginlik verimliliğin, verimlilik rekabetin, rekabet adaletin sonucudur. Bunu, yaşadığımız tecrübeyle beraber, olumsuz tarafından iliklerimize kadar yaşadık. Bir büyük müktesebatı inşa ettiğimiz bu sürecin içerisinde, kademe kademe Güçlendirilmiş Parlamenter Demokrasi Ortak Politikalar Metni ve diğer ortak paydada paylaşılan metinlerle bu büyük kongrenin de ortaya çıkacağı fikirlerin buluşacağını biliyorum, inanıyorum. Yarınki Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Sayın Kılıçdaroğlu liderliğinde, bu büyük ülkeyi tüm genel başkanlarla yarınlara taşıyacağımızdan emin olduğumu ifade ediyorum.