- Katılım
- 15 May 2025
- Mesajlar
- 2,588
- Tepkime puanı
- 505
- IFGT Puan
- 108
Harem ağaları çoğunlukla Afrika ve Habeşistan (bugünkü Etipyo) kökenliydi. Küçük yaşta köle tüccarları tarafından hadım edildikten sonra Osmanlı Sarayı’na satılan kişilerdi. Saraya gelen hadım edilmiş çocuklar tecrübeli haremağaları tarafından yetiştirilir, Osmanlıca öğrenirdi. Haremağalarına çiçek isimleri de verilirdi.
Gül Ağa, Sümbül Ağa gibi.
Eğitimlerini tamamladıktan sonra Harem’de hiyerarşik yapıya göre görevlendirilirlerdi. Çoğunlukla yetenekli ve zeki kimselerdi. Örneğin Fatma Sultan’a hizmet eden Muhterem Ağa’nın dört dil konuştuğu bilinir. Haremağaları padişahın dairesi ile haremin yanında yer alan dairelerinde yaşarlardı. Koşullar gerektirdiğinde Harem’e girebilirlerdi, ancak genellikle işlerini aracılar vasıtası ile gerçekleştirirlerdi. Harem’in ihtiyaçlarının giderilmesini ve dış dünya ile ilişkisini haremağaları sağlardı. Harem kadınları dışarı çıktığında onlara eşlik ederlerdi.
Bazı haremağalarının ilginç görevleri vardı. Örneğin Gani Ağa, saraya giren Fransız dergileri makasla sansürlerdi. Padişahın ve ailesinin koruyuculuğunu üstlenen haremağaları, padişah ile doğrudan görüşme hakkına sahipti. Osmanlı Sultanları haremağalarına ihtimam gösterirdi. Mesela I. Mahmud, doksan bir yaşında görevi başında vefat eden Beşir Ağa’nın ardından kırk gün yas ilan etmiştir.
Haremağalarının başında Darüssaade Ağası Kızlar Ağası bulunurdu. 22 Mayıs 1909’da Mehmed Reşat haremi dağıtınca haremağalığı da ortadan kalktı. Varlıklı hadımlar cami ve çeşmeler yaptırmış, hayır işlerine önem vermiştir. İstanbul Kadıköy’deki Cafer Ağa, Babıali’deki Beşir Ağa, Beyoğlu’ndaki Ağa Camii bunlara örnektir.
Gül Ağa, Sümbül Ağa gibi.
Eğitimlerini tamamladıktan sonra Harem’de hiyerarşik yapıya göre görevlendirilirlerdi. Çoğunlukla yetenekli ve zeki kimselerdi. Örneğin Fatma Sultan’a hizmet eden Muhterem Ağa’nın dört dil konuştuğu bilinir. Haremağaları padişahın dairesi ile haremin yanında yer alan dairelerinde yaşarlardı. Koşullar gerektirdiğinde Harem’e girebilirlerdi, ancak genellikle işlerini aracılar vasıtası ile gerçekleştirirlerdi. Harem’in ihtiyaçlarının giderilmesini ve dış dünya ile ilişkisini haremağaları sağlardı. Harem kadınları dışarı çıktığında onlara eşlik ederlerdi.
Bazı haremağalarının ilginç görevleri vardı. Örneğin Gani Ağa, saraya giren Fransız dergileri makasla sansürlerdi. Padişahın ve ailesinin koruyuculuğunu üstlenen haremağaları, padişah ile doğrudan görüşme hakkına sahipti. Osmanlı Sultanları haremağalarına ihtimam gösterirdi. Mesela I. Mahmud, doksan bir yaşında görevi başında vefat eden Beşir Ağa’nın ardından kırk gün yas ilan etmiştir.
Haremağalarının başında Darüssaade Ağası Kızlar Ağası bulunurdu. 22 Mayıs 1909’da Mehmed Reşat haremi dağıtınca haremağalığı da ortadan kalktı. Varlıklı hadımlar cami ve çeşmeler yaptırmış, hayır işlerine önem vermiştir. İstanbul Kadıköy’deki Cafer Ağa, Babıali’deki Beşir Ağa, Beyoğlu’ndaki Ağa Camii bunlara örnektir.
(Alıntı)

