- Katılım
- 15 May 2025
- Mesajlar
- 2,269
- Tepkime puanı
- 397
- IFGT Puan
- 78
Konu Sahibi
Konfüçyüs M.Ö. 551'de, şimdilerde ise Shantung'un bir parçası O lan Lu eyaletinde doğmuş, gençliğinde yoksulluk çekmiş, ama eski bir ailenin çocuğu olduğundan iyi bir eğitimden geçmiştir. Daha on beş yaşındayken bilge olmaya karar verdiği söylenir. On dokuzunda evlenmiş, devlet hizmetine girmiştir. Yirmi iki yaşındayken gençleri doğru düşünmeye, hükümet işlerine hazırlayacak bir okul açmayı tasarlamış, kısa bir zaman sonra da bu tasarısını gerçekleştirmiştir. Pek para kazanamamışsa da çalışmaları çok yararlı olmuş, aralarında tanınmış devlet adamları, bilginler de bulunan 3000 kadar öğrenci yetişmiştir.
Konfüçyüs Chung-tu şehrinde yargıç seçildiğinde elli iki yaşındaydı. Gösterdiği başarı Lu devletinde adalet bakanı olmasına yol açtı. Söylendiğine göre onun bakanlığı sırasında suçlar birdenbire azalmış, halkta iyiliğe doğru inanılmaz bir gidiş ol muştur. Gene de politika hileleri halkın taparcasına sevdiği Konfüçyüs'ü bir kaç yıl sonra bu işten çekilmek zorunda bıraktı. Bunun üzerine Çin'de dolaşmaya başlayan filozof on üç yıl Lu devletine dönmemiş, dönünce de kendisine verilmek istenen devlet hizmetlerini kabul etmemiştir.
Konfüçyüs eski Çin ahlâk kurallarının gerek toplumsal hayat gerek politikaya temel olmasına isterdi. İdare edenle idare edilen arasındaki ilgilerin, tıpkı baba ile oğul arasındaki ilişkiler gibi, dürüstlük, sevgi, içtenlik, ağırbaşlılık üzerine kurulması gerektiğini söylerdi. Savunduğu düşüncelerin Çin'deki devletlerden birinde denenmesini uzun zaman boşuna bekledi.
Sonunda, umutlarının gerçekleşmeyeceğini anladığı bir sırada, ölümü şu sözlerle karşıladı:
“Beni kendisine yol gösterici seçecek bir tek akıllı hükümdar çıkmıştır. Artık ölmeliyim."
Konfüçyüs M.Ö. 478 yılında öldü.
Konfüçyüs, dünyanın dört bir bucağına yayılmış bir sürü özlü atasözünün yaratıcısı olan büyük bir ahlâkçıdır.
Konfüçyüs Chung-tu şehrinde yargıç seçildiğinde elli iki yaşındaydı. Gösterdiği başarı Lu devletinde adalet bakanı olmasına yol açtı. Söylendiğine göre onun bakanlığı sırasında suçlar birdenbire azalmış, halkta iyiliğe doğru inanılmaz bir gidiş ol muştur. Gene de politika hileleri halkın taparcasına sevdiği Konfüçyüs'ü bir kaç yıl sonra bu işten çekilmek zorunda bıraktı. Bunun üzerine Çin'de dolaşmaya başlayan filozof on üç yıl Lu devletine dönmemiş, dönünce de kendisine verilmek istenen devlet hizmetlerini kabul etmemiştir.
Konfüçyüs eski Çin ahlâk kurallarının gerek toplumsal hayat gerek politikaya temel olmasına isterdi. İdare edenle idare edilen arasındaki ilgilerin, tıpkı baba ile oğul arasındaki ilişkiler gibi, dürüstlük, sevgi, içtenlik, ağırbaşlılık üzerine kurulması gerektiğini söylerdi. Savunduğu düşüncelerin Çin'deki devletlerden birinde denenmesini uzun zaman boşuna bekledi.
Sonunda, umutlarının gerçekleşmeyeceğini anladığı bir sırada, ölümü şu sözlerle karşıladı:
“Beni kendisine yol gösterici seçecek bir tek akıllı hükümdar çıkmıştır. Artık ölmeliyim."
Konfüçyüs M.Ö. 478 yılında öldü.
Konfüçyüs, dünyanın dört bir bucağına yayılmış bir sürü özlü atasözünün yaratıcısı olan büyük bir ahlâkçıdır.
(Alıntı)