- Katılım
- 24 May 2020
- Mesajlar
- 45
- Tepkime puanı
- 6
- Puanları
- 0
İtibar:
ALS, tam adı ile amyotrofik lateral skleroz, motor nöron hastalığı olarak da bilinen, merkezi sinir mekanizmasında, beyin sapı ile omurilik bölgesinde motor sinir hücrelerinin (nöronların) ölümünden dolayı ortaya çıkabilen bir hastalıktır.
Motor sinirdeki hücrelerin ölümü, kaslarda büyük oranda kuvvetsizlik ile beraber erimenin ortaya çıkmasına (atrofi) yol açabilir. Bilişsel işlevde ve hafızada ise hiçbir bozulma olmaz.
Aşağıdaki çevresel faktörler de ALS hastalığının oluşmasını tetikleyebilir:
Zamanla, kaslarda güçsüzlük ve erime meydana gelir. ALS’nin hiçbir döneminde ise hafıza ve zihin etkilenmemektedir. Kaslardaki güçsüzlüğün elden başladığı birçok vakada; yazı yazma, anahtar çevirme ya da bir şey kaldırmada güçlük meydana gelir. ALS hastalığı bacaklarda başladığında ise yürüme güçlüğü ya da yürürken takılmalara yol açar.
İlerleyen dönemlerde ise gövdedeki kaslar etkilenir. Hastalık, vakaların yaklaşık %10’unda; konuşma, yutma ve solunuma yarayan kasların daha çok etkilenmesi ile seyretmektedir.
Hastalığın son evrelerine gelinene kadar hastalar, günlük hayatındaki ihtiyaçlarını kendi başına karşılayabilir. Son evrede ise kaslarda çok yoğun erimeler meydana geldiğinde, hasta yürüyemez, konuşamaz, kollarını ve bacaklarını kullanamaz hale gelir. Hastalar, bu evreye geldiklerinde yatağa bağımlı hale gelebilmekte ve solunum cihazına ihtiyaç duyabilir.
ALS hastalığı, bilinenin aksine bağırsak ve mesane kontrolünü, duyu organlarını, hafızayı ve zekayı etkilememektedir. Ayrıca bu hastalıkta kalp kası da zarar görmemektedir. Göz kasları ise, çoğu zaman en son etkilenen kas oluyor iken, kimi zaman da hiç etkilenmemektedir.
ALS hastalığı ilerledikçe aşağıdaki semptomlar daha yaygın ve şiddetli hale gelir:
ALS hastalığında aşağıdaki tedavi yolları izlenmektedir:
ALS hastaları için güçlendirme egzersizleri önerilmemektedir. Çünkü ağırlık egzersizleri yapmak, zayıflamış kasları güçlendirmeyebileceği gibi kas güçsüzlüğünün daha da artmasına neden olabilir.
Düzenli fizyoterapi tedavisi ile amaçlanan hareket kapasitesini koruyacak şekilde, varolan kas gücünün ve hareket etmek için gereken eklem hareket açıklığının mümkün olduğunca uzun süre korunmasının sağlamaktır.
Motor sinirdeki hücrelerin ölümü, kaslarda büyük oranda kuvvetsizlik ile beraber erimenin ortaya çıkmasına (atrofi) yol açabilir. Bilişsel işlevde ve hafızada ise hiçbir bozulma olmaz.
ALS hastalığının sebepleri nelerdir?
ALS hastalarının %5 ila 10'unda, hastalık genetik olarak ebeveynlerden aktarılırken, diğerlerinde hastalığa yol açacak bilinen bir neden bulunmamaktadır. Ancak ALS için belirlenmiş risk faktörleri vardır:- Genetik yatkınlık
- Yaş
- Cinsiyet
- Genlerde yaşanan mutasyon
Aşağıdaki çevresel faktörler de ALS hastalığının oluşmasını tetikleyebilir:
- Sigara tüketimi
- Toksin maddelere maruz kalma
- Meslek
- Diğer etkenler
ALS hastalığının belirtileri nelerdir?
ALS’nin belirtileri, her vakada aynı olmamaktadır. Genellikle ALS hastalığı, ilk döneminde ağırlıklı olarak kol ya da bacaklarda başlar. İlk olarak kaslarda sertlik, kramp ve seğirmeler gözlenir. Sonrasında kaslarda gerçekleşen güçsüzlük sebebi ile, konuşma ve yürümede değişiklikler görülebilir.Zamanla, kaslarda güçsüzlük ve erime meydana gelir. ALS’nin hiçbir döneminde ise hafıza ve zihin etkilenmemektedir. Kaslardaki güçsüzlüğün elden başladığı birçok vakada; yazı yazma, anahtar çevirme ya da bir şey kaldırmada güçlük meydana gelir. ALS hastalığı bacaklarda başladığında ise yürüme güçlüğü ya da yürürken takılmalara yol açar.
İlerleyen dönemlerde ise gövdedeki kaslar etkilenir. Hastalık, vakaların yaklaşık %10’unda; konuşma, yutma ve solunuma yarayan kasların daha çok etkilenmesi ile seyretmektedir.
Hastalığın son evrelerine gelinene kadar hastalar, günlük hayatındaki ihtiyaçlarını kendi başına karşılayabilir. Son evrede ise kaslarda çok yoğun erimeler meydana geldiğinde, hasta yürüyemez, konuşamaz, kollarını ve bacaklarını kullanamaz hale gelir. Hastalar, bu evreye geldiklerinde yatağa bağımlı hale gelebilmekte ve solunum cihazına ihtiyaç duyabilir.
ALS hastalığı, bilinenin aksine bağırsak ve mesane kontrolünü, duyu organlarını, hafızayı ve zekayı etkilememektedir. Ayrıca bu hastalıkta kalp kası da zarar görmemektedir. Göz kasları ise, çoğu zaman en son etkilenen kas oluyor iken, kimi zaman da hiç etkilenmemektedir.
ALS hastalığı ilerledikçe aşağıdaki semptomlar daha yaygın ve şiddetli hale gelir:
- Özellikle el ve ayaklarda kas seyirmeleri
- El ve ayaklarda kramp ya da güçsüzlük
- Halsizlik ve güçsüzlük
- Kilo verme
- Kollarda ya da ellerde kontrol kayıpları
- Kronik yorgunluk
- Koşma ya da yürümede güçlük
- Yürürken tökezleme ya da düşme
- Nesneleri tutamama, düşürme, bir eşya taşımakta zorlanma
- Yazı yazmada zorlanma
- Önüne geçilemeyen ağlama ya da gülmeler
- Denilenin zor anlaşıldığı, peltek, genizden konuşma ya da kelimeleri doğru telaffuz etmede zorluk
- Nefes darlığı
- Yutmada güçlük
- Hareket edememe (felç)
- Demans belirtileri
ALS hastalığı nasıl teşhis edilir?
ALS hastalığını tespit eden spesifik bir test yoktur. Kaslarda güçsüzlük, konuşmada bozukluk, kaslarda seyirme gibi şikayetler yaşayan hastalarda ayrıntılı bir nörolojik muayene yapılır. Refleks değişiklikleri, laboratuvar testleri, biyopsi ve EMG yapılarak da tanı konulur. ALS hastalığı ile benzer belirtiler gösterebilen hastalıkların ayrımı açısından da bir takım tetkikler de yapılmaktadır:- Kas ve motor nöron bozukluklarını tanımlamak için elektromiyogram (EMG)
- Sinir iletim testi (NCS)
- Manyetik rezonans görüntüleme (MRG)
- Kan ve idrar testleri
- Lomber ponksiyon (iğne ile belden girilerek omurilikten sıvı alma işlemi)
- Kas biyopsisi
- Röntgen
- Tiroid fonksiyon testi
ALS hastalığının tedavisi nedir?
Günümüzde ALS hastalığı için bilinen kesin bir tedavi bulunmamaktadır. Bu sebeple uygulanan tedavi yöntemleri semptomları hafifletmek ve böylece hastaya sosyal ve duygusal anlamda destek sağlamak ve de hastalığın ilerlemesini önlemek için yapılmaktadır.ALS hastalığında aşağıdaki tedavi yolları izlenmektedir:
- Kaslarda meydana gelen ağrılı krampları, ağızdan akan salyayı ve diğer semptomları hafifletmek için ilaç kullanımı tercih edilebilir.
- Hareketliliği arttırmak, kas sertliği, kramp ve sıvı tutulması gibi şikayetleri hafifletmek için fizik tedavi yapılabilir.
- İyi beslenmeyi teşvik etmek ve yutmada zorluk şikayetleri yaşayan hastalar için diyetisyenler eşliğinde doğru beslenme alışkanlığı kazandırılabilir.
- Sözlü iletişim becerisini kaybetmemek adına konuşma terapisi ve iletişim eğitimi alınabilir. İletişim eğitimi, sözlü olmayan teknikleri de içerir.
- Giyinme, yemek yeme, tuvalet ve banyo gibi günlük ihtiyaçlara yardımcı olmak için hareket kolaylığı sağlayabilen atel, düzeltici teller, tutunma çubukları, erişim cihazları vb. hastaya günlük yaşamında yardımcı olacak cihazlar kullanılabilir.
- Fonksiyonel olarak bağımsızlığı en üst düzeye çıkarmak için tekerlekli sandalyeler, elektrikli yataklar ya da şilteler, tahtalar gibi özel ekipmanlar temin edilebilir.
- Nörologlar
- Fizyoterapistler
ALS hastaları için güçlendirme egzersizleri önerilmemektedir. Çünkü ağırlık egzersizleri yapmak, zayıflamış kasları güçlendirmeyebileceği gibi kas güçsüzlüğünün daha da artmasına neden olabilir.
Düzenli fizyoterapi tedavisi ile amaçlanan hareket kapasitesini koruyacak şekilde, varolan kas gücünün ve hareket etmek için gereken eklem hareket açıklığının mümkün olduğunca uzun süre korunmasının sağlamaktır.
- Dil ve konuşma terapisti
- Diyetisyen
- Solunum terapisti